2014-06-21 15:00:00
BİSMİLLAHİRAHMANİRAHİM
Ramazan ayına sayılı günler kala mümin Müslümanları tatlı bir telaş almaya başladı. Kimisi işlerini azaltmaya koyuldu kimileri mutfaklarındaki eksiklikleri gidermeye.
Ben bugün ramazan ayındaki imtihanımız üzerinde görüşlerim çerçevesinde bir analizde bulunacam. İmtihanımız ne diye soru sorarsak elbette ki insanlardan aldığımız cevap bu olacaktır sahur vaktinden akşam vaktine kadar yemeyi içmeyi kesmek olacaktır ve ek olarak namazda kılmak lazım gelir oruçlu oruçlu bir çoğu beş vakit namaz kılmayan insanlar bile ramazan ayında namaz kılmaya en azından gayret ederler. Peki imtihanımız bumudur sorusuna cevap kati bir şekilde hayır olmalıdır zaten ramazan orucu ve beş vakit namaz akli selim buluğ çağına ermiş tüm insanlar üzerine farzdır ve yapılması elzemdir kısacası bu bizim imtihanımız değil boynumuzun borcudur.
Peki insanlığın imtihanı ramazanda nasıl olur sorusuna cevap ne olmalıdır. Bunun da bir çok cevabı vardır aslında ki bana göre en önemlileri basit görünen hadiselerdir. Örneğin iftar vakti sofrana kola ve benzeri içecekler giriyorsa ve sofranda çeşit çeşit yemekler varsa (ki maalesef en az beş çeşit yemekli iftar sofralarımız olur bizim) ve bu yemeklerin bir çoğu israf olup çöpe gidiyorsa ve yine maalesef ramazan ayında genelde aynı yemek diğer akşama tekerrür etmez ozaman üzülerek söylüye biliriz ki ramazan ayındaki imtihanımıza kaybettik. Çünkü ramazan ayının asıl manası sahur vaktinden akşam vaktine kadar kendimizi aç bırakmak değil maddi ve manevi her yönden nefis terbiyesi yapmaktır. Yani o kadar açlığın ardından bir tas çorbayla iftar açıp ALLAH cc en çok kulundan duymak istediği hamd olsun şükrünü eda edip yaşadığımız çağda yaşadığımız dünyada ekmek bulamadığı için ölen insanlarla empati kurup tefekkür etmektir.
Mümin Müslümanlar her zaman Peygamber efendimiz (sas) mi örnek alarak yaşamalılar. Modern çağda dinimizi ana kaynağından Kuran ve Sünnetten öğrenmediğimiz müddetçe dinin emirlerini uygulama noktasında her zaman hezeyana uğrar ve imtihanı kaybedenlerden oluruz. Ramazanın bir başka yönü ise modern çağda her kanalda hoca efendilerin çıkıp bir aya mahsus olmak üzere İslamı anlatmaları dikkatleri çekmektedir. Bunların anlattıkları ve ya neyi nasıl anlattıkları çıktıkları kanala göre neleri anlatmaktan kendilerini alıkoydukları veya İslam dinini pilanlı programlı ılımanlaştırmaları olması gerektiği gibi göstermemeleri veya anlatmamaları ve insanların ne yazık ki İslamı ana kaynağından değil de rast gele açtıkları kanalda bidatlerle dolu programlardan öğrenmeleri ne acı. Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (SAS) vefat ettiğinde bir katır bir abdest ibriği bir cübbe ve iç çamaşırından başka maddi hiçbirşey bırakmadı…..
Karnı doymadan bu dünyadan ayrılan peygamberin, O nun hayatını anlattığı için kasasını dolduran ümmeti olmak ne acı!
