Yazarlar

MEBİT

Van, 'Canlı Arşivini' Kaybetti: Fevzi LEVENDOĞLU

Van, 'Canlı Arşivini' Kaybetti: Fevzi LEVENDOĞLU

Abone Ol

2012-02-24 15:00:00

O’nu ilk kez 1992 yılında bir akraba düğününde yakından tanıma fırsatı bulmuştum. Kendine has tevazusu ve tüm alçak gönüllüğü ile düğün sahibinin isteğini kıramamış sahneye çıkmıştı. Düğünün en durgun anında mikrofonu eline almış, önce herkesi güzel bir dille selamlamış ondan sonrada bir Van türküsü seslendirmişti. Herkes gibi bende hayranlıkla onu izlemiştim. Ardından halayın başına geçip yöresel halk oyunlarımızdan birisini mükemmel bir şekilde icra etmişti. Söylediği türkünün kime ait olduğu ve çektiği halayında Van’ın hangi yöresinden olduğunu da izah etmeyi ihmal etmemişti. O gün, Van’ın kültürünü, ananesini bu kadar yakından bilen, sahiplenen ve aynı zamanda en mükemmel şekilde icra eden birinin olduğunu görmek beni fazlasıyla heyecanlandırmış ve çok mutlu etmişti.

Maalesef Van’ın entelektüel camiası bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az. Ve Fevzi Levendoğlu, bu camianın yaşayan en büyük çınarıydı. Bir daha onun gibisinin gelmesi çok zor. İlkokuldayken birazda öğretmenimizin etkisiyle Fevzi Levendoğlu ve Kaya Kayaçelebi’nin Van için yazdığı şiirleri, derlemeleri ve güzellemeleri okur öğrenirdik. O kadar güzel anlatırlardı ki tasvirlerinde Van’ı, onların sayesinde yaşadığımız, doğduğumuz memleketin ne kadar güzel olduğunun farkına varırdık. Van sevdası hepimize onların sayesinde bulaşmıştır.

Fevzi Levendoğlu, maddi çıkar gözetmeksizin memleket sevdasının ne demek olduğunu en yalın haliyle herkese göstermişti. İşin açıkçası Van’ın kültürü, folkloru gibi konulara pek duyarlı olamıyoruz. Ayrıca şehrin aydın kesimi üretmekten çok uzak veya çok pasif durumda. İşte Fevzi Hoca bu anlamda herkesten ayrılıyordu. Şehrin folklorundan futboluna, türkülerinden temsiline kadar her alanda çok girişimciydi. Yazdığı onca derlemenin, araştırmanın ve aynı zamanda bir eğitimci olarak yetiştirdiği binlerce talebenin yanı sıra, aktif olarak Van adına katıldığı temsilleriyle Van’ın kültür abidesiydi. Tüm bunlardan başka en önemlisi de Van’ın canlı arşiviydi. Ayrıca Van’daki futbol kültürünün oluşmasında da çok büyük emekleri vardı. Vanspor’un temelini oluşturan Şengençler takımının kurucusu ve aynı zamanda oyuncusu olarak futbol adına Van’da ilkleri başlatanlardan biriydi.

Valiliğin, Sanata Saygı- Ahde Vefa projesi ile Van türküleri adlı albümünün tanıtımında yaptığı son konuşmalarından birinde, tarihi ve turistik anlamda her alanda Van’ın tanıtımına büyük gayret gösteren Sayın Valimiz Münir Karaloğlu’na hitaben kürsüde şunları söylemişti; ‘‘Göreviniz icabı siz güzel yerlere de gidebilirsiniz. Fakat gün olacak yaşınız ilerleyecek, emekli olacaksınız. Aile efradınızda birlikte odanızda oturduğunuz zaman güzel konuta yerleşeceksiniz. Sizin için özel olarak hazırlanmış, Türk kahvenizi yudumlarken işte o zaman bizleri hatırlayacaksınız. Ve diyeceksiniz ki, “ben görev yaptığım Van da, 84 yaşına gelmiş ak saçlı emekli bir öğretmen vardı. Vefat etmişse Allah rahmet etsin. Sağ ise uzun ömürler dileyeceksiniz. Hiç olmazsa Van’ı hatırlıyorum. Onun sesinden CD’sini dinleyelim. Ve hazırlamış olduğunuz CD’yi, cihaza bırakarak Van’ı, Vanlıyı ve beni dinleyeceksiniz. İnanır mısınız o mutluluğu

ben şuanda anlıyorum” demişti. Bu sözleriyle Fevzi Hoca, tam anlamıyla 16.YY. şairi Bâki’nin şiirinde geçen ‘‘bâki kalan bu kubbede bir hoş sâda imiş..." beyitinde söylediğine nazire yapmıştı. O bu memlekete hoş bir sâda bırakarak gitti.

Gerçekten çok büyük bir değerimizi kaybettik. Onun ansını ve ismini yaşatmak ve yeni nesillere anlatmak, örnek almak, gittiği yolu terk etmemek yegâne görevimiz olacaktır. Ve kaderin cilvesine bakın ki deprem dolayısıyla herkesin bir yerlere göçtüğü bu acı dönemde, o da Aydın’a gitmiş bir müddet sonra daha fazla memleket hasretine dayanamayıp, âşık olduğu Van’ına tekrar dönmüş, 14 Şubat sevgililer gününde de sevgilisinden ayrılmıştı…

Allah rahmet eylesin, tüm Vanlı’ların başı sağolsun.

  • Etiketler :
  • Van Haber