Yazarlar

MEBİT

KADIN VE ŞİDDET

KADIN VE ŞİDDET

Abone Ol

2013-01-23 15:00:00

“…Boynumda taşıdığım vebalimdir.

Kimi der ki hamur yoğuran.

Kimi der ki çocuk doğuran.

Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.

O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.

Yavrum, annem, karım, kız kardeşim,

Hayat arkadaşımdır.”

Nazım Hikmet

 

Usta şair Nazım Hikmet kadınları işte böyle anlam yüklü mısralara taşımış. Ancak ne yazık ki şimdiki toplum bunun aksine kadını çok farklı şekillerde konumlandırmaktadır.

 

Şiddet farklı biçimlerde olabilir:

 

Bağırmak→ Hakaret etmek → Ev içine kilitlemek →Dövmek → Hor görmek →Tehdit etmek→ Korkutma

 

Daha geniş bir tanımla şiddet, varoluş gereği savunma veya karşı savunma harici daha çok insanlarda ve topluluk halinde yaşayan hayvanlarda grup içi otorite sağlamak için diğerinin varlığını tehdit unsuru görmek ve onu bu konuda denemek daha doğrusu sindirmek için karşı tarafa uygulanılan zarar vermeye yönelik psikolojik davranış türüdür

Türkiye’de kadına şiddet artık her geçen gün farklı boyutlarda karşımıza çıkmaktadır. Fiziksel, ekonomik, psikolojik şiddet, cinsel şiddet şeklinde daha birçok şekilde şiddet

uygulanmaktadır. Sanırım insanlar birazda alışkanlık haline getirdiler bu çözüme kavuşturulamayan sorunu.

Son günlerde en çok rastladığımız ve duyduğum sorun ise töre cinayetinden katledilen kadınlarımız. Bunların birçoğu zorla evlendirildikleri içinde bulundukları ıstıraptan kurtulmak için bir kaçış yolu aramaları sonucu öldürülmektedirler. Tabi öldürülen bütün bu kadınların farklı farklı hikâyeleri bulunmaktadır.

Güldünya Tören ismi belki de hafızalara kazınan kadınlardan biriydi. Akrabası tarafından tecavüze uğrayıp hamile kaldığı için aile kararıyla öldürülen ve töre cinayetlerinin sembollerinden olan kadın. Ailesinin ölüm kararından sonra İstanbul a kaçan Güldünya, 2004’te İstanbul’da ağabeyleri tarafından bulunarak sokak ortasında vuruldu. Hastaneye kaldırılan Tören, on iki saat sonra hastaneye gelen kardeşi tarafından acımasızca öldürüldü.

Bir başka hikâyede sizlerin de hatırlayacağı gibi kısa süre önce hamile olduğu anlaşılınca ailesi tarafından Batman Çayı’na atılarak öldürülen Hatice Daşlı nın hikâyesiydi. Beyaz kefene konulmayan, siyah bir torbada defnedilen Hatice nin cesedi bize bir kez daha kadın kimliğine yaklaşımı göz önüne sermektedir. Güldünya Tören ve Hatice Daşlı, Türkiye de aile içi şiddet, tecavüz ve töre cinayeti konularında sık sık alıntılanan, tezlere konu olacak ve sembol olarak adlandırılan isimler oldu. Türkiye de kadına şiddette gelinen noktayı en iyi anlatan hikâyelerden sadece bilinenleri…

Aile içi şiddete maruz kalan kadınlara destek olmak için bir faaliyet gösterilmektedir. Sezen Aksu, Nazan Öncel Ajda Pekkan, Funda Arar, Nilüfer, Zuhal Olcay ve Şebnem Ferah gibi Türkiye’nin önde gelen bayan sanatçıları ‘Güldünya Şarkıları’ adıyla bir albüm yaptılar Töre cinayeti maktulü Güldünya Tören’in ardından. Ve 2013 Türkiye’sinde kadına şiddet hala devam ederken şarkılarda kaldı mağdur kadınların adı. Ne yazık ki yapılan hiçbir çalışma işlenen cinayetlere bir çözüm olamadı. Çünkü zihniyet bir tek çözüm yolu biliyordu oda ‘ölüm’

Bir gerçek var ki kadına uygulanan şiddeti bertaraf etmek için yaptırım ne olursa olsun kökten çözüm olamaz. Kadını yasa değil eğitim korur. Kadınların bu konudaki mağduriyetlerinin önüne geçecek kişi yine bir başka kadındır. Annedir. Anneler çocuklarının eğitiminde geleceğinde temel taşları atan ilk öğretmenlerdir. Yetişkin bir adam olana kadar

kadınlar için söylenen " Elinin hamuruyla öyle erkeğin her işine karışma!, Kadın kısmının aklı öyle her işe ermez!" gibi anlamsız yargılamalarla bilinçaltı on binlerce kez doldurulan, tetiklenen bir erkek çocuğunun, kadına şiddet uygulamaması imkânsız gibidir. Bu yüzden annelerin evlatları arasında ayrım yapmaması, erkeklere olduğu kadar kız çocuklarına da aynı hakları tanıması, adil olması gelecekte baba ve eş sıfatını taşıyacak olan erkek evlatları üzerinde önemli izler bırakacak, şekillenmesine yardımcı olacaktır.

Her türlü şiddetten uzak, hiçbir kadının öldürülmediği ve sevginin daima yaşandığı- yaşatılacağı huzurlu günler dileklerimle…

  • Etiketler :
  • Van Haber