2012-11-06 15:00:00
Hayatlarını sürdürebilmek için insanlar, aileler, şirketler gibi kentler de para kazanmalıdır. Kentlerin yaşanır olabilmesi, sürekli artan ve çeşitlenen kent ihtiyaçlarının giderilebilmesi için hem kent sakinlerinin hem de kente ziyaretçi olarak gelen insanaların refahının arttırılması gerekiyor.
Coğrafi olarak avantaja sahip her şehir kendi kaynaklarıyla büyümeyi başarabilir.. Kentsel dönüşümünü sağlayabilir. Pırıl pırıl sokakları, harika yapıları, tıkır tıkır çalışan kamu kuruluşları, şehrine aşık hemşerileri olabilir. Ne kadar büyük ve gelişmiş olursa olsun; alıcı ve turist çekemiyorsa o kent için markalaşmış demek ne yazık ki nereyse imkansızdır.
Kentinize gelen ziyaretçilere de kendi yaşam kültürünüzü yansıtabilmelisiziniz, aksi taktirde gelen kişi yada kişiler için herhangi bir fark yaratmayacaktır. Şehre gelenlerin farklı bir kültür ile karşılaşması ve kendisini o kültürün bir parçasıymış gibi hissetmesi kuşkusuz muazzam bir imaj yaratamasına yol açacaktır. Pek ala bunu nasıl mı gerçekleştireceğiz? Elbette kendi şehrimizin değerlerini koruyarak yapabiliriz.
Tabiî ki bir şehrin Valisi, Belediye Başkanı ve şehirin diğer ileri gelenleri il sınırlarındaki her yerin güzelleşmesini ve dünyaca ilgi çekmesini muhakkak isterler. . Bunun için plan ve projeler bilenler tarafından gerçekleştirilmeli ve yapılan plan ve projeler halk tarafından destek görmelidir ki kalıcı olmayı başarabilsin.
Türkiye’nin hemen hemen bütün illeri farklı bir kültürlerle bezenmiş ve sahip oldukları bu kültürlerle de daha modern olma yolunda ilerlemektedirler.
Van da bugün doğal güzelliği kültürel birikimi ile yeni yeni dışarıya açılıyor. Bu nedenle böylesine tursitlerin uğrak yeri olan bu kentin kültürel simgeleri korunmalı ve yeniden yapılandırılmalıdır.
Özellikle Tarihle iç içe olan Van kentinde yıllara meydan okuyarak bugünlere gelmiş bir çok yapıya rastlamak mümkün. Her köşesinde farklı kültürlerin mevcut olduğu bu bölgede, gerek yerli turistlerin gerekse yabancı turistlerin uğrak yerleri olan, kültürel bir çok eşyanın kolaylıkla bulunabileceği "Çarşı- Pazar" a ulaşmakta zor değildir. Bunlar arasında Rus Pazarı özellikle Van ın simgesi haline gelmiştir. Sovyetler Birliğinin dağılması ile Ruslar paraya çevirmek için ne buldularsa satmaya başladırlar.
Rus pazarı da Van’ da bu yolla gelen mallara aracılık etmiştir. Eskiden daha çok Rus mallarının satıldığı bu pazarın adı da buradan gelmektedir. Ancak bugün Rusya dışında Pakistan, Afganistan, Hindistan, İran ve Çin gibi bir çok ülkenin kültüründen İlginç tarihi hediyelik süs eşyaları bulunabiliyor. Pazardaki esnaf size eski ve tarihi ürün pazarlarken Urartu medeniyetinden başlayarak tanıtım yapması da tabi ayrı bir güzellik.
Ancak bugün “Rus Pazarı” adıyla şekillenmiş böylesine işlek bir Pazarın daha modern ve otantik bir şekilde tasarlanması daha da ilgi çekecektir. Bir çoğumuzun daha içeriye girmeden geri dönmesinin en büyük sebebi; kuşkusuz pazarın sahip olduğu itici ve düzensiz bir yapıya sahip olmasıdır. Bu sadece “Rus Pazarı” nın sorunu değil, ne yazık ki, tarihi ve kültürel özelliklere sahip olan diğer Pazar ve çarşılarında Rus Pazarıyla aynı kaderi paylaşmaktadırlar.
Yetkililerden istenilen, Bu denli önemli alış- veriş mekanlarının, büyük meblağlalarda harcama yapmarak değil, küçük bir bütçeyle, daha modern ve ilgi çekici bir yapıya kavuşturmalarıdır. Bu gibi yapılandırmalar, hedef kitleleri (yerli ve yabancı turistleri) kente çekecek ve o kentin “marka kent”olması için büyük katkı sağlayacaktır.
