Türkiye genelinde güneşten ene...
MEKTEBİM

Van’ın güneş enerjisi potansiyeli yüksek ama faydalanmıyor

Türkiye genelinde güneşten enerji üretimi hız kesmeden sürerken, birçok kamu binası ve atıl araziye Güneş Enerji Santralleri (GES) kuruluyor. Türkiye’de en fazla güneş ışını alan üçüncü, güneşlenme süresi bakımından ise ikinci il olan Van, bu büyük avantajını enerji üretiminde yeterince değerlendiremiyor.

Abone Ol

2025-08-12 11:54:02 | Son Güncelleme : 2025-08-14 22:12:11

Van’ın güneş enerjisi potansiyeli yüksek ama faydalanmıyor

Son yıllarda kamu binalarına yapılan GES’le ciddi anlamda yatırım elde edilirken, Van bundan da faydalanamıyor. Konuyla ilgili Şehrivan’a konuşan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahap Yönten, kentte kamu binaları ve atıl durumdaki arazilere GES kurulması önerisinde bulunarak bu yatırımın kente büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.

YÖNTEN: VAN’IN GÜNEŞ ENERJİSİ POTANSİYELİ YÜKSEK AMA FAYDALANMIYOR

Yönten, Van’ın güneş enerjisi potansiyeline dikkat çekerek, “Van, Türkiye’nin en çok güneş alan üçüncü kenti. Van’ın sahip olduğu bu şans, bu coğrafi konum gerçekten çok değerli. 1.800 metre rakımda bulunması ve güneş ışınlarının dik açıyla gelmesi, burayı yenilenebilir enerji üretimi için ideal bir yer haline getiriyor. Peki, bu avantajı kullanabiliyor muyuz? Ne yazık ki yeterince kullanamıyoruz” dedi.

YÖNTEN’DEN ÖNERİ: VAN’DA KAMU BİNALARININ ÇATILARINA GES KURULMALI

Yönten, kentteki kamu kurumlarının çatısına güneş enerjisi sistemi kurulabileceğini belirterek, “Van özelinde düşünürsek, 800 yataklı bir şehir hastanesi yapımı sürüyor. Bölge Araştırma Hastanesi zaten var. Üniversitenin de geniş alana sahip bir araştırma hastanesi bulunuyor. Bu alanların otoparklarını ve çatılarını gözünüzde canlandırın… Gerçekten çok büyük bir potansiyel söz konusu. Bu alanlara neden güneş enerjisi panelleri kurulmasın?” diye aktardı.

“BAŞLANGIÇTA MALİYETLİ AMA UZUN VADEDE BÜYÜK KAZANÇ”

Elde edilen enerji ile tasarruf sağlanabileceğini dile getiren Yönten, “Buradaki en büyük handikap maliyettir. Başlangıçta bir maliyet olacak ancak bu sistem zamanla kendini amorti edecek. Hatta bir süre sonra fazla üretilen enerji satılarak kurumun diğer ihtiyaçları karşılanabilir. Bu nedenle güneş enerjisi sistemlerinin kamu kurumlarında uygulanması gerektiğine inanıyorum. İlk etapta maliyetli olabilir, ama uzun vadede çok yararlı bir enerji kaynağıdır. Bu sistemleri kamu kurumları ve sivil inisiyatif iş birliğiyle hem çatılarda hem de arsalarda kullanabiliriz” diye konuştu.

HEM ÇEVRE DOSTU HEM DE EKONOMİK

Yönten, bu projenin hem çevre dostu hem de ekonomik olduğunun altını çizerek, “GES (Güneş Enerjisi Santrali) kurulumu ile milyonlarca liralık enerji tasarrufu mümkünken, Van’daki hastanelerde böyle bir yatırım yok. İşte tam da burada vizyon meselesi devreye giriyor. İdarecilerimizin bu vizyona sahip olması gerekiyor. İlk başta belli bir maliyet söz konusu olabilir, ancak sahip olduğumuz bu avantajı değerlendirmeliyiz. İlgili yöneticilerin, bu tür projelere küçük çapta da olsa başlaması gerektiğini düşünüyorum. Zamanla büyüyebilecek bu projeler, hem çevre dostu hem ekonomik hem de sürdürülebilir enerji çözümleri sunacaktır” şeklinde konuştu.

“SADECE ÖZEL SEKTÖR DEĞİL, KAMU KURUMLARI DA ENERJİSİNİ ÜRETMELİ”

Özel şirketler bu konuda belirli girişimlerde bulunabiliyor. Ancak kamu kurumlarının da enerjilerini kendilerinin üretmesi mümkün ve hatta gerekli. Biraz araştırma yapıldığında görülür ki, sivil inisiyatif de bu sürece dahil olabilir. Herkes çatısında, bahçesinde, arsasında güneş enerjisi üretebilir. Eğer bu kültürel dönüşümü başarabilirsek, hem yenilenebilir enerji hem çevre politikaları hem de sürdürülebilir ekonomi açısından örnek bir şehir olabiliriz.

GES ÇEVREYE ZARARSIZ BİR ENERJİ KAYNAĞI

Enerji ihtiyacının güneşten karşılanmasının çevre ve ekonomi açısından ne gibi katkılar sağlayacağını ifade eden Yönten şunları söyledi: “Fosil yakıtlar birçok kimyasal madde barındırır. Örneğin, şu anda bulunduğumuz bina inşa edilirken bile çimento üretimi için tonlarca kömür yakılmış, zararlı gazlar atmosfere salınmıştır. Bu sadece bir örnek. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de çevreyi en çok kirleten alan enerji sektörüdür. Bunu tarım ve atık sektörü izler. Yani çevreyi kirletmede birinci sırada fosil yakıtlar yer alıyor. Oysa GES ile fosil yakıtlara olan ihtiyaç ortadan kalkıyor. GES sistemleri, kükürt, metan, ozon gibi zararlı gazların salımını yapmadan enerji üretir. Bu bile başlı başına yeterli bir gerekçedir.”

“HASTANELERDE GES KURULMASI HİZMET KALİTESİNİ ARTTIRIR”
Kurumların GES ile kendi elektriğini üretmesinin sağlık hizmetlerinin kalitesi ve sürdürülebilirliği açısından nasıl katkı sağlayacağını belirten Yönten, “Kamu kurumları -özellikle hastaneler- için GES sistemiyle enerji üretimi son derece önemlidir. Çünkü bu sistem doğaya zarar vermez, kolay elde edilir, ekonomik katkısı yüksektir ve sürdürülebilirdir. Güneş enerjisi, güneş olduğu sürece devam edecek bir kaynak. Bu yüzden de sürdürülebilirliğin temel örneklerinden biridir” diye konuştu.

“HER BELEDİYE KENDİ ENERJİSİNİ ÜRETMELİ”

Yönten, Van’daki kamu kurumlarında GES yatırımı için nasıl bir yol haritası izlenmesi gerektiğini aktararak, “Van’da büyükşehir ile birlikte yaklaşık 13 belediye var. Bu belediyelerin kendi bünyelerinde ilgili birimleri, daire başkanlıkları mevcut. Elektrik tüketimleri ve bu tüketim için yaptıkları harcamalar da ortada. Bu maliyetleri düşürmek adına, her belediye kendi enerjisini üretmek için GES projelerine başlamalı. Sorun yoksa başlamak gerekir. Uzmanlarla görüşülerek, belli bir maliyet planlaması yapılabilir. İlk etapta zorlayıcı olabilir; ancak kendi enerji sistemini kuran kurumlar için bu çok değerli bir yatırıma dönüşecektir. Elektrik enerjisi için dışa bağımlılığı azaltıp, bu kaynakları şehirdeki başka yatırımlara yönlendirmek mümkündür. Bu da toplumun tamamına doğrudan fayda sağlar” dedi.

YÖNTEN: SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAMIZ ŞART

Yönten, önerilerde bulunarak sözlerini şöyle tamamladı: “Bu noktada, bireylerin, yerel yönetimlerin, kamu kurumlarının çevre politikalarını şekillendirmesi ve uzmanlar ile üniversitelerden destek alarak bu süreci yönetmesi gerekir. Van’ın sürdürülebilir kalkınmasına katkı sunmak hepimizin sorumluluğudur. Bu şehri seviyorsak, burada yaşıyorsak, sürdürülebilir bir gelecek için elimizi taşın altına koymamız şart. Bu şehirde bizden sonra yaşayacaklara güzel bir Van bırakmak için siyasi kaygılardan uzak, menfaatsiz, bilinçli ve çevreye duyarlı bir yönetim anlayışı benimsemeliyiz ve en önemlisi, yerel yönetimlerde vizyon sahibi, bilgili, çevreye duyarlı kişileri göreve getirmeliyiz.”

ŞEHRİVAN

  • Etiketler : GÜNEŞ
  • YORUM YAP
    Yorumlar (0)

    Bu habere ilk yorum yapan sen ol.

    ÖNERİLENLER