Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erd...
MEKTEBİM

Erdoğan'dan 'komisyon' açıklaması:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Komisyonun ilk iki toplantısında kararların oy birliğiyle alınması ise ümit verici bir başka gelişmeydi" ifadelerini kullandı.

Abone Ol

2025-08-12 02:54:11 | Son Güncelleme : 2025-08-12 12:23:59

Erdoğan'dan 'komisyon' açıklaması:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şu şekilde:

"Muhalefet partilerinin de katılımıyla kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, milli iradenin tecelli merkezi olan meclisimizin süreci sahiplenmesi ve desteklemesi bakımından son derece kıymetliydi. Bu sahiplenmenin gerçekleşmesinden memnuniyet duyuyoruz. Komisyonun ilk iki toplantısında kararların oy birliğiyle alınması ise ümit verici bir başka gelişmeydi.

Bu yapıcı yaklaşımın sürdürülmesini temenni ediyoruz. Bir günden beri bu konuda tavrımız gayet nettir. Milli meselelerde milli duruş sergilemesi siyaset kurumunun millete karşı görevidir.

Türkiye hepimizin ortak yurdudur. Bu devlet Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Alevisi ve Sünnisiyle 86 milyonun her bir ferdinin devletidir. Her karışında bir şehidin yattığı bu topraklar bizim ebedi vatanımızdır.

Siyasi görüşlerimiz, hayat tarzlarımız, kökenlerimiz, fikirlerimiz farklı olsa bile hepimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin asli sahipleriyiz, aynı evin fertleriyiz. Ne farklılıklarımız ne siyasi rekabetimiz ne de günlük tartışmalar bunun önüne geçemez, geçmemelidir. Hiçbirimiz buna izin vermemeliyiz. 86 milyonun bekasını, güvenliğini, huzurunu ve istikbalini ilgilendiren böyle bir meselenin çözümünde sorumluluk sahibi herkesin katkısını, desteğini, yol gösterici eleştirisini bu bakımdan ayrıca önemsiyoruz. Komisyon çalışmalarında mühim tercihinin çok iyi yapılması, süreci enfekte edecek söylemlerden uzak durulması şüphesiz çok mühimdir. Milletin yeşelen umutları ümit ederiz gündelik siyasetin mevzi kazanma hesaplarına kurban edilmez. Terörden kurtulmamız için Türkiye'nin önünde bir fırsat penceresi aralanmıştır. Bunu ziyan etmenin vebali ağır olacaktır. Komisyonun milletimizin beklentilerine uygun şekilde terörsüz Türkiye çabalarının başarısı için üzerine düşeni layıkıyla yapacağına inanıyorum.

Gerek Cumhur İttifakı gerekse hükümet olarak bizler de komisyonun çalışmalarına her türlü desteği veriyoruz. Cuma günü Milli Savunma ve İçişleri Bakanımız ile Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımız komisyona kapsamlı sunum yaptılar. Üyeleri bilgilendirdiler, soruları açık yüreklilikle cevapladılar. Hep beraber akan kanı durduralım, acıyı, gözyaşını dindirelim, milletimize karşı mesuliyetimizi hakkıyla yerine getirelim istiyoruz.

"LGS SONUÇLARI ÜZERİNDEN İMAM HATİP OKULLARINA YÖNELİK BİR LİNÇ KAMPANYASI YÜRÜTTÜLER"
Son haftalarda yaşanan tartışmalar, Türkiye'nin halen en büyük sorununun siyasi rekabeti yıkım siyasetine çeviren, hükümeti yıpratmak için devletin kurumlarını itibarsız hale getirmeyi meşru gören çarpık muhalefet anlayışı olduğunu bir kez daha teyit etmiştir. Biliyorsunuz önce LGS sonuçları üzerinden imam hatip okullarına yönelik bir linç kampanyası yürüttüler. Bursa'daki bir okulumuzun duvarına astığı tebrik mesajını çarpıtarak sınav üzerinde şüphe oluşturmaya çalıştılar.

Yüz binlerce gencimizin umutlarıyla, hayalleriyle, tertemiz duygularıyla oynadılar. İddialarının hepsinin yalan olduğu ortaya çıkınca erdemli davranıp özür dilemek yerine hiçbir şey olmamış gibi sessizce köşelerine çekildiler. Manavgat'taki rüşvet skandalını aklamak için emniyet ve yargı mensuplarına kumpas iftirası var. Elinizdeki 32 saatlik video kaydıyla beraber gidin mahkemeye başvurun. Bunu söyledik. Burada da hemen geri vitese taktılar. Dikkatimizi çekiyor. Bu yıpratma savaşında hedef yalnızca hükümetimiz değil, aynı zamanda devletimizdir.

Şimdi aynı koroyu yargıya intikal etmiş bir soruşturma dosyasının başına üşüşmüş halde yine sahnede görüyoruz. Basın etiğiymiş, gazetecilik ilkeleriymiş, siyasi mesuliyet duygusuymuş, insanların onuruymuş, devlet kurumlarının itibarı, Türkiye'nin kazanımlarıymış. Bunların hiçbiri umurlarında değil. Ortada çok açık bir gerçek var. O da soruşturma konusu suçu bundan bir sene önce tespit eden de, şikayet eden de, yargıya intikal ettirip şüphelilerin yakalanmasını sağlayan da devletimizin ilgili kurumlarıdır.

"ŞUNU AÇIK VE NET İFADE EDİYORUM..."
Soruşturma kapsamında 250 şüpheliye yönelik adli işlem başlatılmış ve 199 şüpheli hakkında kamu davası açılmıştır. 37 kişi tutuklanmış ve 15 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiştir. Tıpkı İstanbul merkezli sahtekarlık ve yolsuzluk soruşturmasında olduğu gibi devletimiz burada da milletin hakkını yiyen haramzadelere acımamış hepsini kulaklarından tutup adalete teslim etmiştir. Şunu açık ve net ifade ediyorum; 30 yıl sonra İstanbul'da yakayı ele verenlerin konumlarına ve unvanlarına nasıl bakılmadıysa bu dosyada da kimsenin gözünün yaşına bakılmadı. Daha önemlisi suç örgütü üyelerini aklamak için kimse sokağa çıkmadı, protesto eylemi düzenlemedi, milli markaları boykot çağrısı yapmadı, Batılı medya kuruluşlarına kimse şikayette bulunmadı.

Hele hele tehdit ederek, hakaret ederek kimse mahkemeler üzerinde baskı kurmaya çalışmadı. Yani her şey kanuna, nizama ve hukuk devleti ilkelerine uygun yürütüldü. Şunu herkesin, özellikle de bağıran çağıran ve tetikçileri vasıtasıyla devlet kurumlarına saldıran hadsizlerin bilmesini istiyorum: Ne yaparsanız yapın, Türkiye'nin rüşvetçilerle, suç örgütleriyle, milletin malına çöken siyasi tefecilerle mücadelesini sulandıramazsınız. Kendinizi ve suç ortaklarınızı temize çıkarmak için gençlerimizi, masum çocuklarımızı kullanmaktan vazgeçin. Ekmeğini yediğiniz devletinize karşı asgari seviyede de olsa mesuliyet duygusuyla hareket edin. Her kim milletin hakkına giriyor, malına mülküne el uzatıyorsa yakasına yapışmaya devam edeceğiz."

  • Etiketler : RECEP TAYYİP ERDOĞAN
  • YORUM YAP
    Yorumlar (0)

    Bu habere ilk yorum yapan sen ol.

    ÖNERİLENLER