Yazarlar

MEBİT

EĞİTİM SİSTEMİMİZDE DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKENLER

EĞİTİM SİSTEMİMİZDE DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKENLER

Abone Ol

2019-12-09 15:00:00

Hayattaki her şeyin telafisi vardır ama eğitimin telafisi yoktur. Yaydan çıkan bir ok gibidir, geçenin yerini doldurma şansınız yoktur. Bu yüzden hayattaki her şeyin şakası olur, eğitimin olmaz.

 

           

Ne var ki eğitim kalitemiz ve başarımız, her geçen gün daha geriye gidiyor. Her geçen gün, eski eğitim modelini aratıyor.

          

  Peki ne yapmalı? Yurttaşların eğitim bilincinin çok daha yükseğe çıkması, herkesin istediği mesleği yapması, herkesin çok daha başarılı olması için değiştirilmesi gerekenler nelerdir?

           

Öncelikle şunun bilinmesi gerekir: Eğitim sistemi, ülkedeki  politikacılara veya politik anlayışlara göre değişmemeli. Eğitim sistemi, ülkenin değişmez ve dokunulmaz bir alanı olmalıdır. Nesnel ve evrensel değerlere göre yapılandırılmalı, insan merkezli işlemelidir.

           

Eğitim sistemi, öğrencilere sadece okuma becerileri, bilim ve matematik okur yazarlığı öğretilmemelidir. Öğrencilere sosyal bilimler, görsel sanatlar, spor ve pratik becerilerin kazandırılacağı bir model oluşturulmalıdır.

          

  Öğrencilerin tabi tutulduğu sınavlar, okullarda öğretilen bilgilerden soyut, öğrencilerin idealleriyle çatışan olmaktan çıkarılmalı, öğrencilerin ilgi, yetenek ve becerilerini ölçen, onları geliştiren bir formatta yapılmalıdır.

             

Özellikle anaokulu ve ilkokullarda eğitim oyun haline getirilmelidir. Öğrencilerin oynayarak, yaşayarak ve zevk alarak öğrenmeleri sağlanmalıdır.

           

Matematik ve fen bilimleri gibi soyut kavramlar gerektiren dersler müzik, drama, spor gibi uygulamalarla desteklenmelidir. Bu, aynı zamanda mutlu bireylerin de yetişmesine yardımcı olacaktır.

           

Eğitim modeli gerilimden, stresten uzaklaştırılmalı, ayakları yere basan bir model oluşturulmalıdır.

           

Okula başlama yaşı 7 olmalıdır. Bu yaşa gelmemiş olan çocuklar, okula başlamamalıdır. Yaşı ne olursa olsun çocuklar, okula kendileri gelmelidir, aile ya da veli eşliğinde değil…

           

Unutmayın ki çocuğunu okula götürüp getiren bir anne-baba olmazsa, onun ödevlerini yapması için zorlayan bir anne-baba da olmaz.

           

Okul müfredatı çetrefilli, uğraştırıcı, zaman alıcı ve demode bir formattan kurtarılmalıdır. Daha yalın, sistematik, açık, uygulanabilir ve sade bir müfredat uygulanmalıdır. Bunun dışında öğrencinin sosyal, kültürel, bireysel gelişimini olumsuz etkileyen konular da müfredattan çıkarılmalıdır.

           

Öğrencilere kendi ilgi, yetenek ve ihtiyaçlarına göre program geliştirme hakkı verilmelidir.

          

  Her öğretmen yüksek lisans yapmalıdır. En küçük öğretici unvan bu olmalıdır.

           

Öğretmenlik, toplum gözünde statüsü en yüksek mesleklerden biri haline getirilmelidir. Öğretmenlere, ezber yaptıran ve not veren gözüyle değil, birer lider gözüyle bakılmalıdır.

             

En ideal mertebede, öğrencilere ev ödevi verilmemelidir. Çünkü öğrenmenin yeri okuldur. Öğrencilerin, evlerinde vakitlerini aileleriyle geçirmeleri sağlanmalıdır.

           

Rekabet, üstünlük kazanmak gibi durumlar ve anlayışlar eğitimden çıkarılmalıdır. Eğitim, yarış olmaktan çıkarılmalı, öğrencileri birbirleriyle yarıştıran-kıyaslayan modeller terkedilmelidir.

           

Öğrenciler, öğretmenler ve okullar birbirleriyle yarışma halinde değil, dayanışma halinde olmalıdırlar.

          

  İşte size sağlıklı eğitim, sağlıklı birey ve sağlıklı toplum…   

             

           

 

  • Etiketler :
  • Van Haber