Yazarlar

MEBİT

TEMMUZ’UN BULUT KOKUSU

TEMMUZ’UN BULUT KOKUSU

Abone Ol

2016-07-30 15:00:00

Mavilere serpilen güneş ışıkları, perdesini çekivermişti gökyüzünün.”Hadi uyan, saat kaç oldu!”diyen; bir anne sesi gibiydi, sabahlara dokunan kuş sesleri… Gündüze sürülü bir gülüştü bulut kokusu. Bulut kokusu ya; bilir misin tarifini? Şair der ki;”kimin yanında bulutların nefes aldığını hissedersen, bulutlarından solursan havayı”,o vakit bilirsin bulut kokusunu.


Bulut işte; gökyüzünün ciğerleri, kâh hızla nefes alıp rüzgârlar estirir; kâh özler de sevdiğine yağmurlar biriktirir. Bulutların dilini de ancak bulutları sevenler ve izleyenler bilir.


Sende benim bulutumsun; kalbimin gökyüzünde. Bazen elimle dokunabilecek kadar yakın, bazen taa uzaklarda; şekillerinden manalar çıkarmayı daha çocukken öğrendiğim imkânsızım. Lakin hep “imkân” vadeden, ihtimalin ellerinden tutup da sevdim ben seni. İmkânsızlıkların içinde hep omzuna yaslandığım imkân bildim.


“Sen benim beşinci mevsimimsin” deyip de kapladım, gökyüzümün her bir köşesini seninle. Rengini nefes bildim ömrüme, saçlarından kirpikler çizdim gözlerime… Hani o her defasında ellerimle düzeltmekten mutluluk duyduğum saçlarına, tel tel dualar sürdüm dokunurken; hiç gitme benden diye. Bu mevsim hiç geçmesin konulu yalvarışlarımı, kirpiklerinin arasına tembihledim gözlerinde gezerken.


Sana her gelişim; gitme benden demeye bir sebep misali. Seni her gördüğümde; Temmuz çiçekleri açıyor gönlümün. Ellerini ellerime bir gül bilip de dokunuyorum; sanki parmaklarının arasına dizili dikenler; hep seni kaybetme korkusunu hatırlatır gibi batıyor parmaklarıma. Ama ben avuçlarıma bıraktığın gül kokusuna sevdayla, çekemiyorum ellerimi ellerinden. Dikenlerinden kanaya kanaya, kanıyorum kara sevdana.


Hiç Temmuz’da sevdin mi sen? Kalbinin raflarına dizili tüm kitaplarından, cümleler biriktirdin mi gündüzüne ve gecene. Gözlerine sürülen her parıltıyı, yaz mevsimine bir borç bilip de; teşekkür ettin mi yazın sahibine?


Başına taç ettin mi, sana lütfedilen sayısız çiçeklerin yapraklarını; her bir yaprağa ismini yazdın mı kıymetlinin? Dua niyetine şiirler demledin mi yüreğinde, ibriğinden damıta damıta ikram ettin mi sevdiceğine ellerinden. Bir şükür bildin mi sevmeyi; bir lütuf bildin mi, bir çift göze ömür sığdırabilmeyi? Gözlerine özne olduğun bir kalbe, yüklenebildin mi özlemle? Etkisinden hiç kurtulmak istemediğin bir depremin şiddeti oldun mu, vuslatı beklerken?


Bildin mi, Temmuz’un ortasında bir şedde olup da, kalbine tutkun kalbimi. Her şeye böylesi cezm olurken, sana şeddeyle tutkun kalbimin her köşesinin umuduna maya, lisanına dua, elemine ilaç olabilme ihtimalini bildin mi?


Ey benim, benden geçip de “sen” kokulu mevsimim. Yüreğimin sislerini yağmurlarıyla yıkayan ümit kokulu;


sevda bulutum. Yüreğimin en kıymetli masivası… Gönül hanemin sahibi. Mavilerinden ikram edipte tirajemi mesrur eden mutluluk rengim. Kalbimin karanlık dehlizlerine aydınlığım, çocukluğumun Temmuz kutusundan gelen, ömrümün en saklı hislerini sobeleyip de yüreğime mektuplar yazan;”değerli dost”,”sevgili yürek”,”canım diye bildiğim her kimsem”…Mektubuma son verirken;”gitme benden” diye ekliyorum yine. Hiç değilse bir Temmuz, kalbimin kalbine mektubu olsun; geçme benden gönül sıcağım.


Gitme; yaza yağmurlar bıraksın, temennilerim. Gitme; mevsimini değişme yüreğimin. Ömür denilen bu masalda; sen dolu mevsimlere, sen yazılı cemreler düşürsün kalemim. Seni yazsın, sensizliği çizsin ömür defterimden.


GİTME; YAZ MEVSİMİNDE ÜŞÜMESİN, SENSİZ YÜREĞİM…

  • Etiketler :
  • Van Haber