2016-03-08 15:00:00
Değerli okuyucularım, bugün ‘Dünya Kadınlar Günü’ ve ben bu yazımda bize yoldaşlık, annelik, dostluk, kardeşlik, eşlik eden güzel yürekli kadınların bu güzel gününde sizlere düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Dünyada her ne kadar 8 Mart ‘kadınlar günü’ olarak kutlansa da. Bu kutlamalarda hep kadınlarımızın sorunları, sıkıntıları, çektikleri eziyetler ve erkek karşısında ki eşitsizliği gibi olumsuz durumlar ortaya çıkmaktadır.
8 Mart 1857’de New York’ta yaklaşık 40 bin dokuma işçisinin greve gitmesi ve bu grev sonrası çıkan olay ve kaosta maalesef çoğu kadın 129 kişi canında olmuştu. Bu olaydan sonra 8 Mart 1910’dan itibaren ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak kutlanmaya başladı.
Kadınlar günün ortaya çıkması bile ölüm ile olmuş. Yani anlayacağımız kadınlar ezelden beri hep eziyet içinde ve bazı kendini bilmez kesimler tarafında hep hor görülmüş ve hala hor görülmektedir.
Kadınların sıkıntıları dünya genelinde hap aynıdır. Öncelikli sorun kadına şiddet. Erkekler kas gücünde yaralanarak kendinde güç olarak zayıf olan asaletli kadınlara şiddet uygulamaktadır. Her gün onlarca kadınımızın şiddetten dolayı ya can veriyor ya da yaralanıp hastane köşesinde yaralarına, merhem olacak ilacı arıyor. Kadanaların sorunları her gün artıyor. Dövülen, tecavüz edilen, fuhuşa zorlanan, öldürülen, alınıp – satılan ve töre kurbanı olan kadınlar gün geçtikçe artıyor. Hayatı bizlere kolaylaştıran güzel yürekli kadınlarımızı, annelerimizi ve kardeşlerimizin maalesef değerini bilmeyen o kadar vahşi insanlar var ki. Kadınlar daha küçük kız çocuğu iken eziyet ve ayrımcılıkla karşılaşır. Aslında bu hayat kanunu olmuş. Sen kızsın okuma, sevme, aşık olma, dışarı çıkma, çok konuşma, yemek yap, temizlik yap, bakkala gitme, …vb. gibi cümleler sıralanır kulaklarında ve duydukları bu cümleciklerle haytalarına yön vermeye çalışırlar takii evlenene kadar. Evlilik sonrasında daha sert ve şiddetli cümleler sıralanır kulaklarında. Daha çok emir cümleleri yapma, etme gibi. Bu emirleri dinleyenler birazda olsa ölümden ve şiddetten birazda olsa kurtulurlar. Ama bu emirlere dayanamayıp cevap verenler ise erkeğin kas gücüyle karşılaşır ya ölür yada bir daha konuşamayacak hale gelirler.
Bazı erkeklere göre kadın, sabah kahvaltısı hazırlayan, yemek yapan, temizlik yapan, cinsel isteği yerine getiren bir makine gözüyle bakıyor. Asla o güzel insanın duygusuna, sevgisine, önem vermez en küçük hatada şiddete başvurur. Allah herkesi eşit yaratı bazılarına güzellik, bazılarına çirkinlik verdi. Kadın her haliyle kadındır ve asaletlidir.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü sadece annelerin değil, köydeki Kezban’nın, mezardaki Özgecan’ın, şehirdeki Fatma’nın ve tüm dünya kadınların günüdür. Siz kadınlara sadece bugün değil, yılın 365 günü sizin gününüz. Huzurlu ve mutlu günler geçirmeniz dileğiyle yeni gününüz kutlu olsun.
İnşallah bu erkek gücü olan şiddet son bulur. Ne olurdu sanki Peygamber Efendimiz (s.a.v) “ Veda Hutbesinde dile getirdiği şu güzel sözü dinleyip yerine getirebilseydi: Sizin kadınlar üzerinde haklarınız, kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır.
