2015-11-24 15:00:00
Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum (HZ. ALİ)
Her yıl olduğu gibi bu yılda 24 Kasım öğretmenler gününü kutluyoruz. Bütün öğretmenlerimizin bu özel gününü kutluyorum.
Tabii ki bugün atamaları yapılmamış öğrencileriyle buluşmamış öğretmenler için buruk ve zor bir gün atanamamış değerli öğretmenlerimizin bu güzel günlerini kutlarım.
Bu günler öğretmene verilen övgüler değil, öğretmenlik mesleğinin toplum toplum hayatındaki öneminin vurgulandığı günler olmalıdır. Tabi ki sadece bu önemi vurgulamak yetmez. Bizleri eğiten, bizlere ahlaklı yaşamayı öğreten, anne baba sevgisini gösteren, cahillikten kurtaran… Öğretmenlerimize daha çok değer verilip önemsenmesi gerekir.
Öğretmenler toplum için çok önemli bir yere sahip. Onların yaşam şartları ve yaşadıkları sıkıntılar ister istemez verecekleri eğitime olumlu veya olumsuz bir şekilde yansıtılıyor. Hepimizin yaşam şartlarını değiştiren öğretmelerin yaptıkları fedakârlıkları sizlere aktarmak istiyorum.
Öğretmenler günü nedeniyle geçen hafta yapılan bir ankete göre ortaya çıkan sonucuna göre.
Türk Eğitim-Sen’in değişik illerde 21 bin 300 öğretmene ile yaptığı ankete göre öğretmenlerin büyük bir kısmı mutsuz. Mutsuzluklarını görmek için ankete gerek yoktu. Zaten yıllardan beri öğretmenlerin ne kadar zorluk çektiğini hepimiz biliyoruz.
Neredeyse öğretmenlerin yarısı istifa etmeyi düşünüyor. İstifa nedeni mesleklerini sevmemeleri değil. En büyük neden torpil ile yapılan atamalar adam kayırmacılığı, diğer sebepler ise ücret yetmezliği, ulaşım zorluğu, eş ayrımı gibi sebepler ön plana çıkıyor.
Öğretmenlerin büyük bir kısmı geçim zorluğu çektiğinde ek iş olarak garsonluk, boya, badana şoförlük yaparak geçimin sağlayanalar büyük çoğunlukta. Öğretmenler için bir can sıkıntısı da bu yıl geçerli olacak aday öğretmenlikte asıl öğretmenliğe geçiş ve performans kriteri ankete katılanları büyük bir kısmını endişelendiriyor. Çünkü onların düşüncelerine göre bu geçiş kriterinin sübjektif olacağının önemini vurgulamak istiyorlar.
Araştırma ve kendi gözlemediklerime göre öğretmenler mutsuz. Her ne kadar mesleklerine âşık olsalar da “torpil” ’ kayırmacılık ve haksızlıklar’ onları mutsuz ediyor. Asıl beni endişelendiren durum mutsuz bir öğretmen ne kadar öğrencilerine başarılı olabilir.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz sisteme güveni ve inancı olmayan bir eğitici ne kadar başarılı olur. Ve Türkiye toplumu ne kadar bu şartlarda eğitim alır. Veya öğrenci alacağı eğitimi nasıl yansıtacak. Öğretmenler psikolojik, sosyolojik ve ekonomik bakımda yıpranmış durumda en kutsal meslek olan öğretmenliğin bu duruma düşmesi oldukça endişe verici. Bu yazımın amacı az olsa öğretmenlerin sorunlarına ortak olmaktır. Tekrar tüm öğretmenlerimizin bu güzel günlerini kutlarım.
Öğretmen bir kandile benzer kendini tüketerek başaklarına ışık verir. (ATATÜRK)
Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez. Çünkü onun eseri her şeydir ve hem de hiçbir şeydir. (SOKRATES)
