2013-09-28 15:00:00
Belediye başkanlığı seçimleri yaklaşıyor…
Seçimlerle ilgili tartışmalar çoktan başladı. Ancak tartışmalar daha çok hizmet eksenli değil, kimin aday olacağıyla ilgili.
Bölgede, birkaç seçimdir olduğu gibi, bu seçim de muhtemelen AKP ile BDP arasında geçecek. AKP’nin, bölge illerin belediye başkanlıklarını alabilmesi için seferber olacağı ortada.
BDP’nin ise mevcut başkanlıklarını koruyabilmesi ve yeni başkanlıklar alabilmesi için, şimdikinden çok daha “iyi” bir imajla seçime hazırlanacağı ve bütün gücüyle seferber olacağı ortada. Başka bir partinin zaten varlığı ve yokluğu belli değil. Dolayısıyla partiler açısından seçim atmosferinin pek değişeceği söylenemez.
Ancak halk açısından bu seçimler farklı olacaktır. Çünkü bölge halkı, tarihinde hiç olmadığı kadar sahiplenmeye, hizmete muhtaçtır. Artık hükümet yanlısı olmak ya da etkin slogan atmak, görüldüğü kadarıyla bu seçimlerde pek işe yaramayacaktır. Halk, artık kimin hizmet edeceğine bakacak ve kendisine liderlik edecek adaylar isteyecektir.
Peki bu durumda bölgenin mevcut belediyeleri nasıl-nerede duruyor, ne kadar hazır ve kimleri aday gösterecek?
BDP, ilk belediye başkanlıklarını aldığından bu yana, “halkın belediyeleri” sloganıyla tanındı ve imajını bu şekilde canlı tutmaya çalıştı. Haliyle halk, farklı ve mevcut yönetimlerden daha iyi, deyim yerindeyse daha “halkçı” bir belediyecilik bekledi. Bu, bir çok belediyelerde çok iyi de başarıldı. Ama BDP’nin bu seçimlerde, bu söyleminin dışında, bir de “hizmet” söylemini benimsemesi gerekir.
AKP ise, ilk seçimlerinde bölge belediyelerinin bir çoğunda kan kaybetti ve bundan önceki seçimde belediye birçok belediye başkanlarını kaptırdı. Şimdi bu başkanlıklarını tekrar almak için farklı bir imajla halka yaklaşması gerekecektir.
BDP belediyelerinin halkın gözünde çok özel bir imajı var. Her şeyden önce halk, bu belediyeleri kendisine daha yakın ve daha sıcak bulmakta. AKP belediyeleri ise, çoğunlukla kendi yerel kimlikleriyle değil, “hükümet” kimliğiyle halkı etkilemeye çalışıyor.
Peki halk ne istiyor?
Halkın büyük bir kısmı, sadece yöneticileri aralarında görmek istiyor. Halk, şimdikinden daha samimi bir yaklaşım ve daha samimi bir hizmet bekliyor.
Halk, şeffaf bir yöneticilik ve belediyecilik istiyor.
Halk, tarafsız ve eşit hizmet veren bir belediyecilik anlayışı istiyor.
Halk, kendisini ötekileştiren değil, kendisini yaşatan ve ele güne muhtaç ettirmeyen bir belediyecilik istiyor.
Halk, kendisini halktan üstün gören değil, halkın bir parçası gören bir belediye başkanı istiyor.
Halk, kendi sorunlarını dinleyebilen ve sorunlarına çözüm bulmak için çırpınan bir belediyecilik istiyor.
Dingin, yerinde sayan, hizmet yoksunu, durgun, kendinden vazgeçmiş bir belediye anlayışı günümüz koşullarında iflas etmiştir. Girişken ve halk
merkezli çalışmalar yürüten bir belediye hizmeti, başarı odaklı bir belediye hizmetidir.
Şunu unutmamak lazım: Artık insanımız bilinçlendi, hakkını arayabilecek bir bilinç seviyesine erişti. Artık insanımız neyin doğru, neyin yanlış olduğunu çok iyi anlayabilecek bir düzeyde. Artık insanımızın içinden turnuva dereceleri, madalya sahipleri çıkıyor.
Bu bakımdan artık insanımız, kime neden ve nasıl oy vermesi gerektiğini çok iyi biliyor.
Öyle başkanlarımız var ki, yöneticiliğin “y”sini bilmiyor. Öyle başkanlarımız var ki, kendi yetkilerini, görev ve sorumluluklarını bilmiyor. Öyle başkanlarımız var ki, etrafındaki “para yiyicilerinden” adım atamıyor. Öyle başkanlarımız var ki, kendisini ifade edemiyor.
Bu seçimlerde bunların hepsi tarih olacaktır. Çünkü artık sırtını şuna buna dayama dönemi bitti. Artık yerel yönetimlerin çok daha güçlü olacağı bir yasal düzenleme dönemi başlıyor. Artık yerinde duran, çalışmayan ve halkını en iyi şekilde temsil etmeyen başkanlar tarihten silineceklerdir.
Bu bölge halkının, yeri geldiğinde yumruğunu masaya vurabilecek, yeri geldiğinde dünyaya belediyesini anlatabilecek başkanlara ihtiyacı var. Bu bölge halkının, sorunlarının çözümleri için zincirlerini kıran başkanlara ihtiyacı var.
Bu bölge halkı gizlenen belgesi olan, gizli ihale dosyaları olan, kendi yandaşlarını koruyup kollayan başkanlara ve başkan adaylarına artık oy vermeyecektir. Bu bölge halkının eşitlik ve demokrasi sevdalısı olan, kendi özünü yitirmeyen, yaşamı farklı renkleriyle benimseyen başkanlara ihtiyacı var.
Partilerin ve parti temsilcilerinin “kim aday olacak” tartışmasından çok, bu tür etkinliklere önem vermesi gerekir.
Çünkü artık bu bölge halkı da hizmet görmek istiyor. Çünkü artık bu bölge halkı da, dünyadaki bütün halklar gibi hizmeti hakkediyor.