Yazarlar

MEBİT

ADIM ADIM ÇÖZÜM SÜRECİ

ADIM ADIM ÇÖZÜM SÜRECİ

Abone Ol

2013-03-02 15:00:00

Bugünlerde Türkiye’deki herkes çözüme odaklanmış durumda. Cumhuriyet tarihi boyunca Kürt Sorunu ilk defa bu kadar gündemde kalıyor, ilk defa bu kadar gündeme pozitif geliyor ve ilk defa çözüme bu kadar yaklaştık. On yıllardır hepimizin en büyük özlemi, on yıllardır hepimiz bugünleri bekledik.

 

Ölümlerin, daha doğrusu öldürmelerin, yetim kalan çocukların, dul kalan eşlerin olmayacağını, annelerin ağlamayacağını, sürgünlerin, operasyonların olmayacağını düşündükçe heyecanlanıyorum.

 

Peki süreç nasıl işleyecek, nasıl işlemeli ya da olanlara bakılırsa neler olmalı, neler olmamalı? 

 

Aslında sürecin nasıl işleyeceğini az çok hepimiz biliyoruz. Ancak biz burada durumu biraz daha somutlaştıralım ve adım adım çözümü dile getirelim.

 

Sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesi ve kalıcı bir barışın sağlanması için öncelikle kısa vadede çözüm adımları var. Bu adımlara bakacağız. Ancak ilerideki zamanlarda, bu kısa vadedeki adımların da devamı niteliğinde uzun vadeli adımlar olacaktır. Her iki gruptaki adımlar da kaçınılmazdır. Şimdi sayacağımız adımlar bazılarımıza abartılı, olamaz nitelikte ve hatta saçma gelebilir. Ama ister kabul edelim ister etmeyelim, süreç böyle işleyecek

 

         Önce kısa vadeli adımlara bakalım:

 

 

Birinci Adım: Mart ayında, muhtemelen Newroz’da “eylemsizlik” kararı verilecek. Ancak eylemsizlik kararı, PKK’nin sınır dışını çıkması anlamına gelmeyecek. PKK eylemsizlik kararını, operasyonların durması şartıyla verecek. Dolayısıyla operasyonların durmaması halinde, “meşru savunma” kriterini öne sürecek ve bu da süreci baltalayacaktır. Bu yüzden birinci adımda, silahların geçici süreliğine, susması gerçekleşecek.

 

 

İkinci Adım: TBMM’de bir komisyon kurulacak. Bu komisyonda, her partiden 2-3 kişi bulunacak. Aynı zamanda, TBMM’deki komisyonla çalışabilecek sivil toplum kuruluşları, gazeteci, sanatçı, yazar gibi kişilerden oluşan bir “akil adamlar” komisyonu kurulacak. Eğer komisyona katılmayı CHP ve MHP reddederse, akil adamlar komisyonun kapsamı genişletecek ve komisyondaki üye sayısı arttırılacak. Muhalefet tarafından ciddi bir şekilde eleştiri gelirse, referandum yapılabilecek. Komisyonlar kurulduktan sonra, süreç adına bütün görüşmeler, bu komisyonlar tarafından yürütülecek.

 

Üçüncü Adım: Abdullah ÖCALAN’ın talimatıyla, PKK’den bir ya da iki “barış grubu” Türkiye’ye gelip silah bırakacak. Aynı günlerde PKK, alindeki rehineleri bırakacak.

 

Dördüncü Adım: TBMM’de yeni anayasa süreci hız kazanacak. Yeni anayasanın şekillenmesinde, özellikle çözümü kolaylaştıracak“eşit yurttaşlık” ve “anadilde eğitim” gibi birkaç maddeye önem verilecek.

 

Beşinci Adım: Abdullah ÖCALAN’ın komisyonlarla iletişim kurabilmesini kolaylaştırabilmesi ve sürece daha fazla katkı sunmasını sağlayabilmesi için, muhtemelen hapis koşulları iyileştirilecek.

 

Altıncı Adım: Tutuklularla ilgili yasal bir düzenleme yapılacak ve KCK tutuklularının bir bölümü tahliye edilecek.

 

Yedinci Adım: Köylere dönüşler sağlanacak, yayla ve arazi yasağı kaldırılacak ve (varsa) mayınlı araziler temizlenecek.

 

Bu adımlar, muhtemelen Temmuz dönemine kadar atılacak. 15 Ağustos’ta, Öcalan’ın çağrısıyla PKK yurtdışına çekilecek ama silah bırakmayacak.

 

 

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, kalıcı barış ilan edilecek.

Kalıcı barışın ilanında, yeni anayasa taslağı muhtemelen bitirilmiş olacak ve kamuoyuna sunulacak. Yeni anayasanın, şu ana kadarki adımları etkileyecek maddelerinin dışında, uzun vadeli adımların atılabilmesi için süreç başlayacak. Uzun vadeli adımlar nelerdir:

 

Birinci Adım: AKP başkanlık sistemini, PKK demokratik özerkliği istiyor. Her ikisinin de isteklerini kısmen karşılayabilecek ve her ikisinin de isteklerini kısmen esnettiği bir sistem getirilecek: Yarı başkanlık sistemi. Yarı başkanlık sisteminde, Erdoğan muhtemelen başkan seçilecek. Böylece yürütme, yetkileri arttırılmış Cumhurbaşkanı ile bakanlar kurulunun elinde olacak. Bakanlar kurulu, doğrudan halk tarafından seçimle seçilecek olana Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olacak ve Cumhurbaşkanı, istediği zaman yasama organını fes edebilecek.

 

Bu özellikler itibariyle AKP’nin istekleri kısmen yerine gelmiş olacak. Öte taraftan, başkanlık sistemine benzer bir “yerel yönetimler yasası” çıkarılacak. Bu yasaya göre Türkiye bir çok bölgeye ayrılacak ya da şu andaki yedi bölgesi olduğu gibi kabul edilecek. Bu yasayla yerel yönetimler güçlendirilecek. Yerel yönetimlerin güçlendirilmiş olması, valinin halk tarafından seçilmesi ve valiyle belediye başkanının bir kişi olması demektir. Aynı zamanda bölgenin gelirlerinin, aynı bölge için kullanılması demektir.  

 

 

İkinci Adım: Anadilde eğitim başlatılacaktır.

 

Üçüncü Adım: Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde sanayileşme arttırılacak ve işsizlik en aza indirilecek

 

Dördüncü Adım: Genişletilmiş bir özel af ya da genel af ilan edilecek. Bu afla birlikte PKK silah bırakacak. (Af olmadığı sürece PKK’nin silah bırakacağını sanmıyorum.) PKK militanları Türkiye’nin dışında İran, Irak, Suriye gibi ülkelerde barınabilecek. Ancak gerek Türkiye’de, gerekse diğer ülkelerde yaşamları kısmen de olsa devlet güvencesi altına alınabilecek. (Eğer Suriye’de bağımsız bir Kürdistan ya da Irak’taki gibi Federasyon sistemi kurulacaksa ve bu, uluslar arası alanda kabul edilecekse, o bölgenin yönetimi PKK’ye verilebilir.)

 

Beşinci Adım: Abdullah ÖCALAN ev hapsine alınacak ve muhtemelen kısmen de olsa siyaset yolu açılacak.

 

Altıncı Adım: Türkiye ekonomik, sosyal, siyasal alanlarda Ortadoğu’nun neredeyse en güçlü ülkesi haline gelecek. Yaşam kalitesi artacak, kişi başına düşen milli gelir artacak. Eğitimde düzenlemeler getirilecek, merkezi sınavlar kaldırılacak, eğitim tamamen özel ya da yarı özel olacağı için dersaneler kaldırılacak.

Bütün bunlar, çok yüksek olasılıkla 2016 yılına kadar (sanırım daha kısa sürede) gerçekleşecek.    

  • Etiketler :
  • Van Haber