Yazarlar

MEBİT

BİR VAN SEVDASI: ATATÜRK LİSESİ

BİR VAN SEVDASI: ATATÜRK LİSESİ

Abone Ol

2012-06-19 15:00:00


BİR VAN SEVDASI: ATATÜRK LİSESİ

Van Atatürk Lisesi…

Bir tarih…

Van ile bütünleşen tarihi eserlerden biri.

İskele Caddesi’nin gözbebeği…

Uzaklardan Van Kalesi’ne göz kırpan nazlı bir gelincik çiçeği…

Depremden sonra en çok o kapılarını açtı bizlere. Çadırını kurabilecek yer bulamayanlar, Atatürk Lisesi’nin bahçesine koşuyorlardı. Oradan yardımlar dağıtıldı. Onun bahçesinden depremzedelere yemekler dağıtıldı.

Depremden sonra onun bahçesine seyyar bir wc ve duşluk kurulmuştu. Tam 6 gündür yüzümüzü yıkamak için bile su bulamadığımız günlerde, bu duşlukta aldığım duş, kendimi sanki en lüks hamamların en lüks köşesindeymişim gibi hissetimi sağlamıştı.

Ama deprem aynı zamanda Atatürk Lisesi’nin kaderini de değiştirdi. Hem de acı bir sayfaya doğru…

Van’da yaşayan hemen herkesin Atatürk Lisesi ile ilgili bir anısı vardır. Biz dersanecilerin bile aklına ilk olarak gelen okuldur Atatürk Lisesi. Şimdi bu kentte yaşayan herkesin bu okul için yapabileceği bir şey var.

Çünkü bugünlerde Atatürk Lisesi biraz hüzünlü. Öğretmenlerinden personellerine kadar, bütün çalışanları dertli. Öyle ki liselerinden söz edince, hemen hepsinin gözleri doluyor.

Atatürk Lisesi taşınıyor ve onun yeri başka bir okula veriliyor.

Atatürk Lisesi’nin eğitimi, öğretmen kadrosu, tarihi kadar onu değerli kılan bir şey daha var: Atatürk Lisesi’nin yeri. Merkezin gürültüsünden uzak ama merkezin içinde bir okuldur. Ancak şimdi onun yerine başka bir okul yapılıyor. Yeni bir okulun yapılması elbette ki önemlidir. Ancak Atatürk Lisesi gibi bir okulun yerinde yapılıyor olması ve Atatürk Lisesi’nin de hiç hak etmediği bir yere taşınmak istenmesi, sanırım bu liseye çok büyük bir haksızlık olur. Çünkü bu okul Van için önemli bir okuldur. Hatta bir fen lisesinden çok daha önemli bir okuldur. Bunu bilmek gerekir.

Bugün kentimizde yetişmiş belki yüzlerce aydın insan, bu okulun bütün atmosferini bir bütün olarak yaşadığı için bunu başarmıştır. Açıkça söylemek istiyorum ki Atatürk Lisesi’nin taşınması, kendi tarihini ve ciddi olan prestijini zedeler. Yeni yapılacak olan okulun prestiji ve imkanları ne olursa olsun, Atatürk Lisesi’nin karizmasını yakalayabileceğini sanmıyorum. Başta il milli eğitim müdürlüğümüz olmak üzere, bütün yetkililerin bunu kendi gündemine alması ve doğru olana karar vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda duyarlı olan bütün yetkililerimizin üzerlerine düşeceğini yapacaklarına inanıyorum.

İsterseniz biraz da Atatürk Lisesi’nin tarihinden söz edelim: Atatürk Lisesi 1927 yılında, Van Ortaokulu olarak açılmıştır. 1938 yılında liseye dönüştürülmüş ve 1948 yılında ise şimdiki yerine taşınmıştır. 2005 yılında ise Anadolu lisesine dönüştürülmüştür. Anadolu lisesine dönüştürüldüğünden bu yana, Türkiye’nin en hızlı puanı yükselen okullarından biri olmayı başardı. 1992 yılında yapılan ek binasıyla birlikte toplam 36 dersliği, bir spor salonu, fizik-kimya-biyoloji laboratuarı, bilgisayar laboratuarı, çok amaçlı salon, 144 öğrenci kapasiteli erkek pansiyonu, 92 öğrenci kapasiteli kız pansiyonu ve 17 dairelik lojmanı vardı.

Bu geniş imkanlarıyla, öğretmenlerinin deyimiyle adeta bir “üniversite kampusünü andırıyordu.”

Atatürk Lisesi’nin gözyaşları ve hüzünlü duruşu, bizleri de hüzünlendirecektir. Neredeyse biz eğitimcilerin ikinci evi konumundaki lisemizi, aynı yerinde geri istiyorum. Önce bir öğretmen olarak, sonra bir dersaneci olarak ve en sonunda Van’da yaşayan bir yurttaş olarak geri istiyorum. Başka liseleri inşa edebilecek bir çok yer varken, Atatürk Lisesini yerinde istiyorum.

Sayın yetkililerimizin bu konuda gereken duyarlılığı göstermeleri gerektiğini düşünüyorum.

Bugün Vanlı olsun olmasın, kime İskele’ye nereden gidilebileceği sorulsa, “Atatürk Lisesi’nden” yanıtını verecektir. Kime Vatso’nun yerini sorsanız “Atatürk Lisesi’nin karşısında” diyecektir. Kime polis evini sorsanız aynı şeklide. İskele Caddesi’nin sağ tarafında oturan kime sorsanız “Atatürk Lisesi civarında” diyecektir.

Peki bundan sonra orası nasıl anılacaktır?

Orası aynı zamanda ÖSYM bürosu. Merkezde ÖSYM’yi temsil etmek, en çok ona yakışır.

Bayanlar baylar, deprem kentimizi fazlasıyla yordu. Şimdi bizim, Erek Dağı kadar dik bakışlı kurumlara ve insanlara ihtiyacımız var. Şimdi bizim, Tamara kadar derin sevdası olan kurumlara ve insanlara ihtiyacımız var. Şimdi bizim, Van Gölü kadar ihtişamlı ve cesur kurumlara ve insanlara ihtiyacımız var.

Şimdi bizim, en çok bize ihtiyacımız var. Bizim de en güzel parçalarımızdan biri Van Atatürk Lisesi’dir.

  • Etiketler :
  • Van Haber