Yazarlar

MEBİT

AKP tehlikeli bir oyun peşinde

AKP tehlikeli bir oyun peşinde

Abone Ol

2011-04-21 15:00:00

            AKP tehlikeli bir oyun peşinde…

            Seçimler yaklaştıkça oyununun tehlikeli boyutları ortaya çıkmaya devam edecektir.

Bu tehlikeli oyunun iki ayağı bulunuyor: Biri özelde Kürtler ile ilgili, öteki ise bütün Türkiye ile ilgili.

İkincisinden başlayalım. AKP, seçim beyannamesini açıkladı. Ancak seçim beyannamesinde Türkiye’nin en önemli sorunları yer almıyor. Nedir bu sorunlar? Birincisi ve en önemlisi Kürt Sorunu. Bu sorunu irdeleyici, sorgulayıcı, önemseyici ve giderici hiçbir ifade yok.

İkincisi Ermeni Sorunu. Ermeni sorunu uluslar arası bir nitelik taşıyor ama AKP’nin seçim beyannamesinde yer almıyor.

Üçüncüsü Kıbrıs Sorunu. Bu sorun, eğer çözülmezse yakın zamanda çok ciddi boyutlara ulaşacaktır. Ama AKP’nin seçim beyannamesinde yok.

Dördüncüsü Türban Sorunu. İslami kesimin en büyük beklentisi ama beyannamede yer almıyor.

Beşincisi Eğitim Sorunu. Bir yapboz tahtasına dönüşen ve bütün ciddiyetini yitiren eğitim sorunu ele alınmıyor.

Altıncısı Sağlık Sorunu.

Yedincisi Ulaşım – Trafik Sorunu.

Sekizincisi Kadın Sorunu.

Türkiye’nin en önemli sorunları…

Bu oyunun ikinci ayağı, yani Kürtler ile ilgili ayağı direkt olarak milliyetçi dalga ile ilgili. AKP, neredeyse Kürt Sorunu konusunda ılımlı tavır sergileyen bütün milletvekillerinin üzerini çizdi. Onların yerine daha milliyetçi duruş sergileyenleri tercih etti. Ayrıca geçmiş dönemlerde ırkçı tavır sergileyen vekillerini, garanti seçilebilecek bölgelere kaydırdı.

AKP, bu ayıklamayla bir ayağını ırkçılığa kaydırmış oldu. Yani ılımlı milliyetçi olan AKP çizgisi, muhtemelen seçimlerden sonra daha katı milliyetçiliğe dönüşecektir. Bu tutumuyla AKP, MHP’yi baraj altında bırakıp, ırkçı çevrelerin de temsilciliğini ele almak istiyor.

Peki bu ne demektir?

Bunu anlayabilmek için şu ayrıntıya dikkat etmek lazım: AKP, Erdoğan ile bütünleşmiş durumda. Bir bakıma Erdoğan’ın “tek adam” haline gelme gibi bir iddiası var. Bunu büyük ölçüde başarmış durumda. Hemen hemen bütün demeçlerinde “ben olmazsam olmaz” mesajını veriyor. Kürtler için en tehlikeli yan da budur. Avrupa’nın merkezinden demokrasiyi konuşurken, demokrasinin ve insan haklarının merkezine de kendisini koymaktan hiçbir çekincesi olmayan bir lider. Parti içi demokrasiden bahsederken, kendi izni olmadan başkasının konuşmasına dahi müsaade etmeyen bir lider. En önemlisi “tek” zihniyetli bir lider. Yıllardır Kürt Sorunu’na yaklaşımı nasıldı: Kürtler’e “AKP’li olun, çözelim şu meseleyi denildi.” 

Evet, AKP tehlikeli bir oyun peşinde…

Çünkü AKP farklılaşmayı bitirmenin peşinde…

Çünkü AKP kültürel değerleri korumaktansa, bitirmenin peşinde.

Çünkü AKP Türkiye’yi görmüyor. Libya’yı, Mısır’ı, Filistin’i, Suriye’yi görüyor ama Türkiye’yi görmüyor.

Kültürel asimilasyonu eleştiriyor ama on yıllardır asimile ettiği ülkesindeki halkları görmüyor. Sular altında kalan barajları, boşaltılan köyleri, yetim kalan çocukları, dul kalan kadınları, parçalanan cesetleri, işkencede katledilen aydınları, bedenine kurşun sıkılan bebekleri görmüyor.

Bülent Arınç, Libya’dan bahsederken ağlıyor ama yanı başında katledilen onlarca Kürt çocuğunu görmüyor. Sormak lazım; Uğur Kaymaz kimdi? Canan, Enes, Abdullah, Ceylan, Buse kimdi?

Nasıl inanalım bu seçim beyannamesine?

Evet, başbakan çok  doğru söylüyor: “Asimilasyon insanlık suçudur.”

Peki yıllarca milyonlarca çocuğun başına vura vura “varlığım Türk varlığına armağan olsun” ne demek?

Lise okurken,  adı Ahmet olan arkadaşıma “Ehmed” diye seslendiğim için yediğim tokadın hesabını kim verecek?

Daha binlercesini sayabilirim.

Peki bu binlerce sorundan biri bile neden yok? Sadece AKP’nin değil, hiçbir partinin seçim beyannamesinde yok. Bu ülkenin bir yurttaşı olarak, kendimi ne zaman değerli hissedeceğim ben?

Aslında yanıtı çok net: Bu ülkeye Demokratik Özerklik modeli geldiğinde… 

 

  • Etiketler :
  • Van Haber