CHP İstanbul İl Yönetimi mahke...
MEKTEBİM

Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atandı

CHP İstanbul İl Yönetimi mahkeme kararı ile görevden alındı. İstanbul İl Başkanı olarak kayyum atanan Gürsel Tekin, görevi kabul edeceğini açıkladı. Tekin yaptığı ilk paylaşımda, "Söz konusu CHP ise, gerisi teferruattır" dedi.

Abone Ol

2025-09-02 23:53:31 | Son Güncelleme : 2025-09-03 05:34:17

Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak  atandı

İstanbul’da 8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen CHP İl Kongresi'nin iptali için açılan davada karar çıktı.

Mahkeme, İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin görevden alınmasına karar verdi. Kararı 45. Asliye Hukuk Mahkemesi verdi.

GÜRSEL TEKİN KAYYUM OLARAK ATANDI
İstanbul İl Başkanlığı'na geçici olarak Gürsel Tekin atandı.

Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz, Erkan Narsap ise yönetime getirildi.

TEKİN KARARINI VERDİ: KABUL EDECEK!
İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin, gazeteci Alişer Delek'e konuştu.

Kararı kabul edeceğini belirten Tekin, "4 eski ilçe başkanı ve ben atandık. Partinin abileri olarak görev yapacağız. CHP'de ben ev sahibiyim. Amacımız partiyi adliye koridorlarından, kavga alanlarından kurtarmak ve iktidara taşımak. Süreci ve ne yapacağımızı kısa sürede belirleyeceğiz" dedi.

TEKİN'DEN X PAYLAŞIMI
Gürsel Tekin yaptığı X paylaşımında ise şu ifadelere yer verdi:

“Savaş meydanlarında kurulmuş CHP’nin öğrencisiyim. Partim, yaşamım boyunca kırmızı çizgim oldu. Böyle zor günlerde parti içi kardeşliği ve dayanışmayı korumak, bizlerin en asli görevidir. Söz konusu CHP ise, gerisi teferruattır.”

"ÖZGÜR ÖZEL İLE GÖRÜŞECEĞİM"
Gürsel Tekin DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada ise şunları kaydetti:

"Karar az önce tebliğ edildi. Ben ve eski 4 ilçe başkanı göreve getirildik. Benim uğraşım; birliği dirliği tesis etmektir. Benim delegeyle, kavgayla işim olmaz.  Tarafsız olarak görülmüşüz. Bütün uğraşımız partinin hukukunu ve partinin içindeki sorunları gidermek olacak. Genel başkanım Özgür Özel ile de İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile de elbette görüşeceğim, konuşacağım. Biz sorun çıkarmak, yaratmak için gelmedik. Sorunları gidermeye geldik."

"KILIÇDAROĞLU'NU EN ÇOK ELEŞTİREN BENİM"
Sözcü TV'ye
de konuşan Tekin kararın henüz kendisine ulaşmadığını belirtti.

Tekin, "Asla ya da bunun tarafı değiliz. Kemal Kılıçdaroğlu'nu en çok eleştiren benim. Ben ve 4 arkadaşım 40 yıllık CHP'liyiz. Ayrışan değil bütünleştiren bu şekilde iktidara yürüten siyaset yürüteceğiz" dedi. 

İSTİFA ETTİĞİNİ DUYURMUŞTU
31 Mart seçimlerine 50 günden az bir süre kala CHP’de İstanbul İl Başkanı, Genel Sekreterlik ve İstanbul Milletvekili olarak uzun yılar görev yapan Gürsel Tekin 13 Şubat 2024'te partisinden istifa ettiğini duyurmuştu.

NE OLMUŞTU?
8 Ekim 2023'te yapılan il kongresinde Ekrem İmamoğlu'nun desteklediği Özgür Çelik, Cemal Canpolat'a karşı kazanmıştı. Çelik hakkında "seçime hile karıştırıldığı" iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı.

Özgür Çelik dahil 10 parti yöneticisi için 3 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

İstanbul’da 8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen CHP İl Kongresi'nin iptali için açılan davada karar çıktı.

Mahkeme, İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin görevden alınmasına karar verdi. Kararı 45. Asliye Hukuk Mahkemesi verdi.

ÖZGÜR ÇELİK, İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI'NA GELDİ
Kararın ardından İstanbul İl Başkanlığı binasına hareket eden Özgür Çelik, burada basın mensuplarına açıklama yaptı.

"Alınan karar iktidar yürüyüşümüzü engelleme çabasıdır" diyen Çelik, CHP lideri Özgür Özel'in ilerleyen saatlerde açıklama yapacağını duyurdu.

"CHP TESLİM ALINAMAZ"
Özgür Çelik'in açıklaması şu şekilde:

"Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in çağrısıyla partimizin MYK'sı saat 17.00 itibarıyla toplanıyor. Tek gündem maddesi olarak İstanbul İl Kongresi’ne yönelik açıklanan kararla ilgili MYK olağanüstü bir toplantı gerçekleştiriyor. Biz de İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanvekili, parti meclis üyelerimiz, ilçe başkanlarımız, il yönetimimiz ve hukukçularımızla biraz sonra açıklanan kararla ilgili bir değerlendirme toplantısı gerçekleştireceğiz. Burada bir değerlendirme yapacağız. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, MYK toplantısı sonrası alınan kararları kamuoyuyla paylaşacaktır. Biz de İstanbul İl Başkanlığımızda gerçekleştireceğimiz toplantı sonrası alacağımız kararları sizlerle paylaşıyor olacağız.

Kısaca şunu ifade etmek isterim: Hep söylüyorum, Cumhuriyet Halk Partisi ve Türkiye’de mevcut azınlık iktidarının arkasına hizalanmayan herkes, her kurum 360 derecelik bir saldırı altındadır. Alınan karar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar yürüyüşünü durdurma çabasıdır.

300 gündür bu topraklar büyük bir adaletsizlikle karşı karşıya. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel hakkında her gün açılan soruşturmalar, fezlekeler… Partimizin Cumhurbaşkanı adayı Sayın Ekrem İmamoğlu şu anda Silivri zindanındadır. Belediye başkanlarımız şu anda Silivri zindanında ve yurdun dört bir yanında zindanlardadır. Bürokratlar, çalışma arkadaşlarımız şu anda Silivri zindanında ve yurdun dört bir yanında cezaevlerindedir.

Bu uygulamalarla Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar yürüyüşünü durduramadılar. Millet ayakta, Türkiye’nin 81 ilinde ayakta. Bugüne kadar gerçekleştirdikleri hukuksuzluklarla Cumhuriyet Halk Partisi’ni durduramadıkları için bu tür kararlarla iktidar yürüyüşünü engellemeye çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Millet ayaktadır. Milletimizle, halkımızla beraber mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi halktır. Burası halkın evidir, burası baba ocağıdır. Baba ocağını, halkın evini hiç kimse teslim alamaz."

CHP İstanbul İl Yönetimi'nin görevden alınmasının ardından CHP MYK, Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında Genel Merkez'de toplanmıştı.

Kararın ardından Halk TV canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özgür Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:

"GÜRSEL TEKİN'İ PARTİDEN İHRAÇ ETTİK"

İsminden bağımsız olarak atanan kayyum heyetinden görevi kabul edeceğini anladığımız, açıklaması o yönde olan kişiyi partiden ihraç ettik. Ne konuştuğunun bir önemi yok. Şunun açısından söyleyeceğim. Gürsel Tekin partiden istifa ettiğinde ben partiye emeği olan birisinin duygusallıkla partiden istifa etmesinin doğru olmadığını söylemiş, partide kalmasını talep etmiş birisiyim aslında. Yani duygum bu benim. Gürsel Tekin'den bağımsız, teknik bir şey söylüyorum. Kayyumun partinin üyesi olması gerekiyor kanuna göre. CHP'li hiç kimse sarayın kurduğu bu kumpasın bir parçası olamaz. Parçası olanın partiden ilişkisini keseriz. İhraç ettiniz mi? Evet. Kendisini tedbirli şekilde, yani karar alındığı an parti üyeliği sona eriyor, tedbirli şekilde Yüksek Disiplin Kuruluna verdik ve partiden ihraç ettik. Bu Gürsel Tekin olsa olur bir başka isim olsa olur. Bu saray düzeninin bu yargı kumpasına 'Ben görev yaparım' diyen diğer 4 arkadaşın açıklamalarını bilmediğimiz için onlar çok yakın takibimizde olan partililerimiz. Geçmişte ilçe başkanlığı görevleri yapmışlar. Eğer onlar 'Biz görevi kabul ediyoruz' derlerse onlar da ihraç edecek. CHP'nin ne il başkanlığına, ne Genel Merkezine CHP'linin seçmediği biri girebilir."

"CHP'NİN KURULTAYINI İPTAL ETMEYE KALKMAK ÇOK BÜYÜK SİYASİ CESARET İSTER"

"İstanbul İl Kongresi'nin iptal edilip Özgür Çelik'in görevden alınması acaba 15 Eylül'de kurultayla ilgili duruşmada da kurultayın iptal edileceği yönündeki bir işaret midir?" sorusuna Özel, şu yanıtı verdi:

"Hukuken her iki görüşü savunan arkadaşlar da oldu. Siyaseten İstanbul İl Kongresi'ni iptal edenin yarın niyeti CHP'yi karıştırmak olduktan sonra. Baksanıza bir CHP'liyle 'Geç partiliyi yönet' diyor. Bu CHP'liyi birbirine düşürmek, CHP'yi karıştırmak maksadıyla yapılan bir iş oldu. Siyasi bir hamle olduğu kesin. Mahkeme bir takım kararlar aldı, alıyor. O kendi takip etmesi gereken yol haritasını takip ediyor sonuçta. O konuda bir şey diyecek değilim. Hani sayın mahkemeye 'Şunu yapacak, bunu yapacak' diyemem. Ama CHP'nin kurultayını iptal etmeye kalkmak da çok büyük bir siyasi cesaret ister, siyasi gözü dönmüşlük ister ve denemesi bedava. Denemesi bedava ama Saraçhane'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni kayyuma teslim etmeyen CHP, bu partiyi de bu partinin binasını da genel merkezini de üyelerinin iradesini de kimseye teslim etmez."

"ONLARIN İCAZETİYLE TOPLANMADIĞIMIZ İÇİN ONLARIN DA İCAZETİYLE DAĞILMIYORUZ"

Özel, "Bu mitingleri daha etkili kılmak veya mitinglerden daha etkili olmak üzere yeni eylem planlarınız var mı? Başka neler yapmayı planlıyorsunuz?" sorunu şöyle yanıtladı:

"Şimdi bu konuda her fikre açığız. Mitinglerimizin birer miting olmadığını, zaten mitinge katılanlar en coşkulu şekilde paylaşıyor. Ben diyorum ki bu bir miting değil. Miting olsaydı yazın ortasında öğrenciler yokken, hava bu kadar sıcakken, millet tatildeyken ne işi var 100 bin kişinin gece burada? Mitinge gelmedik, eyleme geldik diyorum. Ve en çok bu alkış alıyor. Bu bir eylemsellik hali. Yani bunu bir miting olarak nitelemek, mitingin bir teması olur, toplanırsın, dağılırsın. Biz uykumuz geliyor gidip dağılıyoruz. Dağılmayabiliriz de. Akıllarını başlarına toplasınlar. Dağılmayabiliriz de. Bana 'İnsanları sokağa mı davet ediyorsun' dediler. Bir saniye düşünmedim. Çünkü bir süre ezberle ülkeyi yönetmeye alışmış. 'İnsanları sokağa davet edemezsin.' Sokak dediğin yer demokrasi, tepki ve protesto rejimidir. Sen anayasayı askıya almışsın. Sen olmadık işlere kalkışmışsın. Sen İstanbul'un karşısına Başbakan geçirmişsin olmamış, Meclis Başkanı koymuşsun olmamış. En güvendiğin bakanını o alanda koymuşsun olmamış.

İstanbul'u beş yıl yönetmiş. 50 çeşit kumpas kurmuşsun. Üstüne 1 milyon farkla seçtiği kişiye darbe yapmaya kalkarsan, 'Tabii' dedim, 'Sokağa davet ediyorum'. Sokağa çıktık. 7 gün üst üste aynı meydan, aynı otobüs, aynı konuşmacı ve her gün artan kalabalıklarla tarihin en önemli eylemlerini yaptık. Ve İstanbul'u kayyumun elinden aldık. Şimdi bu süreçte biz toplanıyoruz ve biz istediğimiz için dağılıyoruz. Zaten toplanmamızı istemiyorlar. Toplanmamıza yasak getiriyorlar. Biz onların vapurları bağladığı, köprüleri kaldırdığı, metroları durdurduğu gün 1 milyon 200 bin kişi Saraçhane'de olmuşuz. O yüzden onların icazetiyle toplanmadığımız için onların da icazetiyle dağılmıyoruz. İcap ettirdiği gün dağılmamak üzere toplanırız. Tek meydanda değil, çok meydanda toplanırız. 100 binler, 1 milyonlar değil, 10 milyonlar toplanırız."

"Anayasa'yı askıya alan, sandıktan vazgeçen bir iktidar var. Bu iktidarın en önemli mücadelesi enflasyonu dizginlemek. Çünkü başka türlü bu hayat pahalılığı ile sokağa çıkamazlar. Pazara gidemezler, millet yüzlerine tükürüyor. Faizler belli bir noktaya kadar düşmüşken, 19 Mart'ta büyük bir sıçrama oldu ve hala daha toplayamadılar. Bugün benzer bir şeyi göze alıyorlar. Borsa İstanbul yüzde 6 ile dibe çakıldı. Bunu göze alanın, ekonomiyi düzeltme amacı olabilir mi? 1,5-2 saat içinde İstanbul İl Kongresi kararı borsayı yüzde 6 düşürdü. Türkiye'nin önemli bankaları tahtalarını işlemlere kapattı.

Bana diyorlar ki 'Ankara'ya git partinin başında otur.' Bu ne demek? 'Anadolu'yu gezersen seni partinin başından indiririm' demek. Beni tehdit ediyor. Beni partinin başından indirmekle tehdit ediyorlar. Ben de onlara diyorum ki, 'Partinin başında sınırları çizilmiş olarak oturacağıma, mücadelemi yaparım; hadi gelin indirin'. İndirirsen. Millet kimi indiriyor, kimi bindiriyor görürüz. Her türlü darbeye karşı milletin direnme hakkı vardır.

Psikolojik üstünlüğün muhalefette olduğunu biliyorlar ve bunun çoğunluk enerjisine dönüştüğünü de görüyorlar. Bu üstünlük temelini haklılıktan alıyor. Haksız biri üstünlük elde edemez. Millet kimin haklı, kimin haksız olduğunu biliyor. Millet kimin hırsız olduğunu, kimin olmadığını görüyor. 'Belediyeleri silkeleyin' dediklerinde amaçları hizmetleri engellemekti. Buna engel olamayınca bu hizmetleri yapanları alıp içeri attılar. Millet haklı ile haksızı ayırt ediyor. Çatlasalar da patlasalar da biz kazanacağız.

"SANDIĞA KASTEDEN BİR YARGI DARBESİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

Bunlar her şeyi yapmayı göze almış. Gözleri dönmüş bunların. Her şeyi göze almış durumdayız. O yüzden moralimiz en üst noktada. MYK'mızda kararlılık ve güç vardı. Ne MYK'da ne İstanbul İl Başkanımız Özgür Çelik'te bir umutsuzluk görmedim. Çelik, 'Üstesinden geliriz Sayın Genel Başkanım' dedi. Çünkü o görevini mahkemeden değil, bu partinin kuruluş ilkelerinden almış birisi. O yüzden biz CHP olarak, arkamızda meydanlardaki çoğunluk enerjisini psikolojik üstünlükten, ahlaki üstünlükten alıyoruz. Bu insanlara tek talebim, bu çoğunluk enerjisini çoğaltarak devam etmeleri. Başka kurtuluş yok. Rejime kasteden Anayasa değişikliği yapmışlardı. Şimdi sandığa kasteden bir yargı darbesi ile karşı karşıyayız.

"KAYYUM OLMAYI KİM KABUL EDERSE ONU DA PARTİDEN ATACAĞIZ"

Kayyum olmayı kim kabul ederse onu da partiden atacağız. Çünkü CHP'nin bu yargı oyununa alet olacak üyesi olamaz. Gürsel Tekin beni ağır eleştirdi. Nedeni Kadıköy'e belediye başkanı adayı olmak istedi, yapamadık. Sonra bizi ağır şekilde eleştirdi, partiden istifa edeceğini söyledi. O zaman dedim ki: 'İstifa etmesin. Partide emeği var.' Bana o gün o kadar tepki gösteren biri gene de partide kalsın diye gayret gösterdim. Biz buraya baba ocağı diyoruz. Vaktiyle buraya hizmet eden kimseyi kaybetmek ister miyiz? İşte Muharrem İnce. Bütün yaşananlara rağmen 'Ben baba ocağına döneceğim' dedi, döndü. Bu baba ocağında kimse sarayın kayyumluk görevini kabul edemez. Kabul ederse o zaman karşılaşacağı muamele budur.

"DELEGELER NOTERE GİDEREK KONGRE İSTERSE İSTANBUL İL KONGRESİNİ YENİLERİZ 20 GÜN SONRA"

Birincisi, şerefli polisimizi bu iğrençliğe alet etmesinler. İkincisi, onun da şerefi onlara kalır ama böyle bir şeye kalkışacaklarını da zannetmiyorum. Ayrıca, bir dizi kararlarımız da var. İl delegelerimiz bize diyorlar ki, 'Yenileyin İstanbul seçimlerini, görsünler delegenin iradesini'. Bu hafta görülür her bir delege notere gider, 'Seçim istiyorum. Kongre istiyorum.' der. İstanbul İl Kongresini yenileriz 20 gün sonra. İl delegelerimiz kimi istiyorsa yeni il başkanı seçilir. Özgür Çelik o güne kadar görevinin başındadır. O gün de Özgür Çelik yeniden seçilir. Asliye hukuk mahkemesi de aldığı tedbir kararıyla oturur. Yani buna teslim olacak halimiz yok. Seçim hukukunu da yetkili Sarıyer İlçe Seçim Kurulu ve Yüksek Seçim Kurulu yürütür. Asliye hukuk mahkemesi kim oluyor?

Bu yolu bir kere açarsanız Türkiye'de yarın iktidar değişti, geldi bir asliye hukuk mahkemesi, yeni iktidar bunların yaptığı gibi uygun bir hakim buldu, oraya 'MHP'nin kongresini iptal ettim. AKP'nin kongresini iptal ettim.' Hukuk güvencesi diye bir şey yok. Seçimin kesinleşmesi diye bir şey var. Sen bunu yaptığında seçilmiş hiç kimsenin bir garantisi olmuyor.

CHP İstanbul İl Yönetimi'nin görevden alınıp yerine kayyum atanmasının ardından CHP lideri Özgür Özel yaptığı ilk açıklamada Gürsel Tekin'e partiden ihraç etmeye yönelik karar verildiğini duyurdu.

Kararın ardından TV100'e konuşan Gürsel Tekin şunları söyledi:

"Ben bu kararı kabul etmiyorum. AK Parti yargısı diye bağırıyorsunuz siz daha beter durumdasınız. Bana sormadan benim ifademi almadan, ben bir savunma yapmadan beni ihraç edemezsiniz. Disiplin kuruluna veremezsiniz."

Mahkeme CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin görevden alınmasına karar vermiş ve İstanbul İl Başkanlığı'na geçici olarak Gürsel Tekin'i atamıştı.

Heyette ise Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz, Erkan Narsap bulunduğu açıklandı. 

  • Etiketler : GÜRSEL TEKİN CHP
  • YORUM YAP
    Yorumlar (0)

    Bu habere ilk yorum yapan sen ol.

    ÖNERİLENLER