Ekonomik krizle beraber üretim...
MEBİT

Gevaş’taki yetiştiriciler, üretimle birlikte çöpleri de tarlalarda bırakıyor

Ekonomik krizle beraber üretimi bırakan Gevaş çiftçileri, tarımsal atıkları tarlalarda bıraktı. Konu ile ilgili Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Tunçtürk, yoğun olarak sebze yetiştiriciliğinin yapıldığı bölgelerde son zamanlarda en büyük sorunun malçlamada kullanılan naylon artıklar olduğunu söyleyerek çevreye de birçok zarar verdiğini belirtiyor.

Abone Ol

2022-07-12 00:17:44 | Son Güncelleme : 2024-04-26 05:38:05

Gevaş’taki yetiştiriciler, üretimle birlikte çöpleri de tarlalarda bırakıyor

Serhat News'ten Yeşim Karaağar'ın haberine göre: Van’ın Gevaş ilçesinde yaşayan çiftçiler, uzun yıllardır kentleşmenin etkisiyle tarlalarını ekmek yerine kiralama yöntemini tercih ediyor. Yaklaşık 10 yıldır kaba yem üretimini bırakan çiftçiler, tarlalarını çeşitli sebze üreticilerine kiralıyor. Sebze üretimi açısından son yıllarda adından çokça söz ettiren Gevaş’da, yaklaşık 30 çeşitten fazla farklı bitki üretiyordu. Fakat ülkede yaşanan ekonomik krizin ardından bu üreticilerin birçoğu ise sebze üretimini bıraktı. Sebze üretimini bırakan bu üreticiler ise işleriyle birlikte tarımsal atıklarını da tarlalarda bıraktı. Üretimde kullandıkları sulama sistemleri, malçlama naylonları, ilaç kutuları ve ip atıklar gibi çok sayıda plastiği bu havzada bırakan üreticiler hem çevre kirliliği hem toprak kirliliğinin oluşmasına sebep oldu. Bu atıklar içerisinde en belirgin olanlardan malçlama naylonları bitki köklerini yabancı otlardan koruyarak daha iyi gelişmesini sağlarken atıkları çevreye birçok zarar veriyor.

 

‘En büyük sorun malçlamada kullanılan naylon atıklar‘
Prof. Dr. Murat Tunçtürk, malçlamanın özellikle sebze ve bazı meyve yetiştiriciliğinde, bitki kök rizosferi yani kök etrafındaki yabancı ot tohumlarının çimlenmemesi ve yabancı otların gelişmemesi için bitki kök etrafına genelde dağınık olarak örtülen, materyallerin yaprak, dal, taş, kâğıt, karton veya plastik kaplar, plastik örtüler olduğunu söylüyor.

Tunçtürk, büyük alanlarda organik materyallerin malçlamada kullanılmasının genelde tavsiye edildiğini çünkü bunların geri dönüşümünün çok kolay olduğunu belirtiyor: “Son yıllarda Türkiye’deki özellikle yoğun olarak sebze yetiştiriciliğinin yapıldığı bölgelerde, bitki kök etraflarına hem yabancı ot tohumlarının çıkmaması hem bitki yabancı otların gelişmemesi hem bitkinin daha iyi gelişmesi hem de üretimi yapılan bitkinin toprak neminden daha iyi faydalanması ve daha az su kullanılması için malçlama yapıyoruz.”

Son yıllarda özellikle Ege ve Akdeniz Bölgesi’nde, malçlamada kullanılan naylon, polietilen türevlerinin geriye dönüşüm zamanlarının çok uzun olduğunu belirten Tunçtürk, tarımsal üretim bittikten sonra toplanmamasından kaynaklı tarlalarda, büyük alanlarda, tarımsal atık olarak, çevre kirletici olarak veya toprakta bir kimyasal madde olarak kaldıklarını söylüyor. Ve bunların tarımsal üretim bittikten sonra hemen toplanması gerektiğini vurguluyor.
“Malçlarda kullanılan polietilen türevleri naylonların, tek, iki, dört ve beş yıllık olanları var” diyen Tunçtürk, polietilen naylonların içine katılan farklı kimyasalların, bunların dayanıklılığını değiştiren, artıran maddelerle belirlendiğini söylüyor. Son yıllarda bu naylonların içine bazen organik madde karıştırılarak, çözünürlüğünün, geri dönüşümünün kolay olması için çalışmalar olduğunu fakat yapılan birçok çalışmada yüz yıldan daha fazla bu naylon ve türevlerinin toprakta kaldığını ve toprakta kirletici olduğunun tespit edildiğini de ekliyor.


‘Malçların toplanması ayrı bir maliyet’
Tunçtürk, Van’da, özellikle Gevaş ilçesinde sebze tarımı yapan yetiştiricilerin, son yıllarda hem girdilerin yüksek olması hem tarımsal üretimde su kaynaklı problemlerden dolayı üretimden vazgeçtiklerini söylüyor. Arazi sahiplerinin, bu yüzden üretimi bırakıp, arazilerini kiraya verdiklerini, kiracıların ise bir ya da iki yıl sebze yetiştirdikten sonra arazi sahibi ile anlaşmazlığa düşüp kullandıkları malçları olduğu gibi bırakıp gittiklerini ifade ediyor.
Malçların toplanmasının da ayrı bir maliyet olduğunu belirten Tunçtürk, yer sahibinin bunu toplamadan traktörle, sürdüğünü söylüyor. Böylece bu naylon ve polietilen türevlerinin toprağa karışarak, toprakta kirletici bir unsur olduğunu, toprak yüzeyinde kalanların ise sağa sola çöp olarak dağıldığını vurguluyor. Böyle devam etmesi durumunda toprakta tarımsal üretim yapmanın zorlaşacağı uyarısında da bulunuyor: “Malçlamanın amacı, toprak üstüne kapatarak, toprak altındaki nem kaybını gidermek olduğunu fakat toprağa karışması durumunda bitkinin kök gelişimini engelleyerek, toprağın su tutma kapasitesini engelliyor. İleriki dönemlerde ayrıştığında yüz yüz elli yıl sonra toprağın kimyasal yapısını bozacak.”


‘Naylonların çürümesi yüz yıldan beş yüz yıla kadar gidiyor, üretici bilinçli değil’
Bunun önüne geçilmesi için yaptırımların, denetimlerin olması gerektiğini söyleyen Tunçtürk, “Bazı yer sahibi çiftçilerimiz bu konuda çok dikkat etmiyorlar, önemsemiyorlar. Ne olacak, bir sıra naylondur toprağa karışır, çürür, gider, diyorlar. Ama tabii onların düşündüğü gibi değil o naylonların çürümesi yüz yıldan beş yüz yıla kadar gidiyor. Bu da naylonun içine katılan ve naylonun güneş ışınlarına karşı dayanıklılığını artıran maddelere göre değişiklik gösteriyor. Çevre bilinci olan bir insanın bunu dikkate alması, yapılan bu malçlamadan sonra her yıl eğer malçlama yıllık yapılıyorsa ilk yılın sonunda hasatla birlikte bitki artıklarıyla birlikte malç artıklarının da toplanması ondan sonra toprağın işlenmesi en mantıklı olan yöntemdir,” diyor.


‘5 yıl sonra o toprak üretim yapılamayacak kadar kirli olacak‘
Tunçtürk, son olarak ileriki yıllarda oluşabilecek risklere değinerek uyarılarda bulunuyor: “Belki ilk yıl atıktan zarar olmaz belki ikinci yıl olmaz ama bu alışkanlık olur 4 yıl sonra, 5 yıl sonra o toprak tarımsal üretim yapamayacak kadar kirli ve kullanılamayacak kadar da kimyasal olarak zehirlenmiş ve bozulmuş bir yapıya bürünür. Bu yüzden bunlara dikkat edelim. Özellikle İl Tarım Müdürlükleri, İlçe Tarım Müdürlükleri veya ilçe belediye başkanlarının bu konuda hassas olmalarını, üreticileri ve yer sahiplerini bilgilendirmelerini ve bununla ilgili bir bilinç oluşturmalarını tavsiye ediyorum.”


Köylü de durumdan şikayetçi: ‘Kullandıkları naylonları toplamadan gidiyorlar’
Öznur Parlak, Gevaş’ın Atalan Köyü’nde yaşıyor. Yaşadıkları çevresel sorunları anlatarak bölgede nisan-mayıs aylarında başlayan tarımsal faaliyetlerin yanlış uygulanması sonucu yaşadıkları bölgede önemli derecede çevre kirliliği oluştuğunu belirtiyor. Bunların başlıca sebepleri arasında yanlış uygulamaları gösteren Parlak, “Üreticiler ektikleri ürünlerin üzerine sera görevi görmesi için naylon gibi ürünlerle kaplıyorlar ve üretime başlıyorlar. Bu faaliyetler sona erdikten sonra kullandıkları naylonları toplamadan gidiyorlar” diyor.

Toprakta da ciddi bir kirliliğin oluştuğunu, ayrıca rüzgarla çevreye yayılan kirlilikle beraber sonraki sezonda bu atıkların toprakta kalması sonucu üretilen ürünlere kimyasal maddelerin geçtiğini belirtiyor. “Sadece çevre kirliliği oluşturmakla kalmıyor aynı zamanda sağlığa zararlı ürünler de yetişiyor,” diyor Parlak. Bu çevre kirliliğini, yarınlarımızı katletmiş bir doğa bırakmış oluyoruz, diye tanımlıyor.

‘Hiçbir kurum bu sorunla ilgilenmedi’
Yaşanan sorunla alakalı birçok kurumu aradığını fakat sonuç alamadığını belirten Parlak, son olarak şunları ifade ediyor: “Gevaş İlçe Tarım Müdürlüğü’nde Gevaş Belediyesi’ne İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne kadar aramama rağmen herhangi bir sonuç alamadım. Bu kadar ciddi bir sorunun kulak ardı edilmesi çevre sakinleri olarak bizi üzdü. Biz de medya aracılığıyla sesimizi duyurarak bu sorunun giderilmesini istiyoruz. Bu sorunun giderilmesi adına üreticiler ve arazi sahipleri denetlenebilir. Çöpleri toplamayan ya da kurallara uymayanlara yaptırımlar uygulanabilir. Bu sorun çözülünceye kadar takipçisi olacağız.”

  • Etiketler : GEVAŞ MEYVE SEBZE SERA
  • YORUM YAP
    Yorumlar (0)

    Bu habere ilk yorum yapan sen ol.

    ÖNERİLENLER