Yazarlar

MEBİT

TARİHİN TEKERRÜRÜ SAVAŞIN SEBEBİDİR

TARİHİN TEKERRÜRÜ SAVAŞIN SEBEBİDİR

Abone Ol

2016-01-15 15:00:00

Tarihin tekerrür etmesinin altında yatan gerçeklik  nedir bilmiyorum. Belki aynı sebeblerin, aynı gerekçelerin olmasıdır veya belki de insanların aynı sonucu istemeleridir. Belki bir şeyin ‘’tekrar’’ etmesinin bilmediğimiz yasaları vardır. Siyasal, sosyal ve kişisel hayatımızda bazı şeylerin sürekli tekerrür  etmesinin önüne çok rahatlıkla geçebilecekken, her defasında bizi cezbeden farklı gerekçelerle bunun önüne geçemiyoruz, önleyemiyoruz. Demek ki birinci çözüm ‘’gerekçelerin’’ bir çözümlemesinin yapılması olabilir.


Bu bakış açısıyla yola çıkarak Kürdistandaki savaşı ve onun altında yatan gerekçeleri daha sağlıklı ve net bir şekilde anlamlandırabiliriz. Savaş, ‘’tarihin tekerrürü’’ ve kürt halkının özerklik talebi ise bu savaşın ‘’gerekçeleridir’’  diyebiliriz. Tabi bu savaşta başka bir gerekçe daha var ki o da cumhurbaşkanı erdoğanın mevcut sistemi değiştirecek olan ‘’başkanlık’’ istemidir. Taraflar arasında kendi gerekçelerine olan inanç, kaçınılmaz olarak süregelen savaşı daha da kompleks bir yapıya dönüştürdü. Bir tarafta tek adamlık sultasına dayanan başkanlık dayatması, diğer tarafta sadece bir halk olmaktan kaynaklı olmanın verdiği hakla kürt halkının demokratik özerklik talebi.  Mevcut Kemalist devlet paradigması özgürlük ve demokrasi mücadelesine giden yolları tıkamışken, AKP iktidarı boyunca da bu mücadele yolları tamamen denetim ve kontrol altında tutulmak isteniyor. Önerilen  başkanlık sistemiyle hak ve hukuk talep edenler  daha da daraltılmış  bir cendereye sokulmak isteniyor.


Türkiyede AKP’nin getirmek istediği başkanlıkla ne yapılmak istendiğini en iyi fark eden ve bunun nelere yol açacağının en iyi bilincinde olan kürtlerdir. Durum böyle olunca kürtlerin sergilediği direniş ve HDP’nin önerilen başkanlığa karşı takındığı sert tutum yerini ve anlamını bulmuş oluyor. Dolayısıyla devletleşmiş AKP’’nin bütün devlet mekanizmasını ve emrindeki havuz medyasını  canhıraş bir şekilde kürtlerin  aleyhine devreye sokması da gösteriyor ki, AKP ancak bu başkanlık  sultasıyla hukuki ve siyasal olarak kendini kurtarabileceğine inanıyor.


AKP, daha şimdiden despot ve ‘’dediğim dedik’’ davranarak barış ve demokrasi isteyen herkesi susturmak istiyor. AKP devletinin şimdiki  tavrı ve uygulamaları daha şimdiden faşizmle at başı gidiyor. Daha şimdiden barış isteyen, çocuklar ölmesin diyen, bu savaş dursun diye bildirgeler imzalayan akademisyenler, gazeteciler ve demokrat kesim teröristlikle, vatan hainliğiyle, lobicilikle  suçlanıyorlar.  Oysa daha bir yıl önce analar ağlamsın diyen tayyip erdoğanın kendisiydi. Bu gün ise analar ağlamasın, insanlar ölmesin diyen kişilere bin bir uyduruk yaftalamalarla saldırıyorlar, linç etmeye çalışıyorlar. Kaldı ki bu ülkeye tayyip erdoğanın istediği başkanlık gelirse daha beter şeylerin nasıl olacağını tahmin etmek hiç de zor değil.

  • Etiketler :
  • Van Haber