2025-09-03 00:05:29 | Son Güncelleme : 2025-09-07 12:10:26
1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Van Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde yürüyüş düzenledi.
ANKA'nın haberine göre; Sebze Hali kavşağında başlayan ve Musa Anter Barış Parkında son bulan yürüyüşe Tevgera Jinen Azad (TJA) aktivisti Sebahat Tuncel, yerlerine kayyum atanan Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Abdullah Zeydan, Neslihan Şedal, DEM Parti milletvekilleri, DEM Partili belediye eş başkanları, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Kadınların beyaz tülbentler taktığı yürüyüşte 'demokratik toplum için barışa ses ver' yazılı pankart açıldı. Yürüyüşte açılan postere müdahale etmek isteyen polis kitleye gaz sıktı, kısa süreli gerginliğe neden oldu. Slogan ve zılgıtlarla süren yürüyüş Musa Anter Barış Parkı’nda son buldu. Yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şube Eşbaşkanı Hakan Öztürk kitle adına basın metnini okuyarak şu ifadelere yer verdi:
"Kürt meselesi birçok acıya ve kayba neden olmuştur"
"Barış bir insan hakkıdır. Birleşmiş Milletler 19 Aralık 2016 tarihinde Barış Hakkı bildirisini kabul etmiş ve bu bildiriyi ilan ederken de Barış hakkının bir insan hakkı olduğunu tüm üye devletlere hatırlatmıştır. Yine Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyide 22 Haziran 2017 tarihinde verdiği kararla barış hakkının tüm ülkeler tarafından desteklenmeli gerektiğinin altını çizmiştir. 2025 yılından bir kez daha Dünya Barış Günü'nü kutladığımız bu gün de dünyanın birçok yerinde bölgesel ve yerel savaşlar ile çatışmalar devam etmektedir. Yaşadığımız coğrafyada da yıllardır devletin Kürt meselesine güvenlikçi politikalar ile yaklaşması birçok acıya ve kayba neden olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruluşundan itibaren Kürt meselesinde çözümsüzlük politikalarını resmi bir hale getirmiştir. Bu politika her türlü hak talebini şiddetle bastırmak üzerine inşa edilmiştir. Türkiye'de birçok defa Kürt meselesinin demokratik yollarla çözülmesi amacıyla barış girişimleri olmuştur. Günümüzde de barış süreci olarak adlandırılan ve PKK lideri Sayın Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla Kürt hareketinin silahsız, şiddetsiz yollardan, Kürt meselesinin çözülmesi yönünde attığı adımlar bizler açısından da son derece önemli görülmektedir.''
"Eski dille, eski yöntemle barış olmaz"
Ardından konuşan TJA Aktivisti Sebahat Tuncel ise şunları söyledi:
"Yeni bir süreç başlıyor. Yeni bir süreç, yeni bir umut, yeni bir kapı demektir. Sayın Öcalan bu kapıyı açtı ama bu kapının kapanmaması için devletin de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekir. Devletin baştan aşağı tüm kurumlarıyla barış perspektifine, barış zihniyetine kavuşması gerekir. Şurada yürürken bile barış talebini kısmak isteyen yaklaşımı nasıl ifade edeceğiz? Biz barış istiyoruz. İçişleri Bakanlığı'na buradan sesleniyorum; nasıl olacak bu iş? Cumhur İttifakı bu süreci Türkiye'de savaşın, çatışmanın, şiddetin son bulması için kararlı olduğunu söylüyor. O zaman kararlıysa gereğini de yerine getirecek. Baskı, zor, zulüm politikalarıyla olmaz. Eski dille olmaz, eski yöntemle olmaz. Biz de kendimiz için yeni bir dil yaratıyoruz.''
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.