Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyo...
MEBİT

Prof. Dr. Suvat Parin'den 'Van Lisesi' önerisi

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suvat Parin, heyecan yaratan bir proje önerisinde bulundu. Van’ın sadece eğitimine değil, kent kimliğine yeni bir soluk getirecek Van Lisesi projesini sundu.

Abone Ol

2025-02-07 13:52:19 | Son Güncelleme : 2025-03-24 22:27:21

Prof. Dr. Suvat Parin'den 'Van Lisesi' önerisi

Hem alt yapısını hazırladığı hem de ilk projeyi sunan isim olduğu Şehrivan Gazetesi’nin yeni başlattığı “Geleceğe Yön Veren Fikirler: Van İçin Proje Önerileri” başlıklı çalışma için Van Gölü’ne Nazır Bir Eğitim Yuvası: Van Lisesi önerisini sunan Parin, Van’da marka haline getirilebilecek bir lise önerdi. Türkiye’nin markalaşmış liseleri gibi hem başarısı hem de konumu ile önemli bir yerde olan bir Van Lisesi’nin kentte inşa edilmesi fikrini ortaya atan Parin, projenin detaylarını, nedenlerini ve kent adına kazanımlarını detayları ile açıklayan bir proje fikri kaleme aldı. Van’ın sadece eğitimine değil, kent kimliğine yeni bir soluk getirecek Van Lisesi projesinin detayları bu yazı dizisinin ilk proje önerisi oldu. 

GELECEĞE YÖN VEREN FİKİRLER: VAN İÇİN PROJE ÖNERİLERİ (1)

Ünlü Sosyolog Henri Lefebvre kenti tanımlarken, “Şehir, yalnızca taş ve betondan oluşmaz; aynı zamanda insan ilişkilerinin, toplumsal pratiklerin ve hayallerin bir ürünüdür.” diyor. Haliyle kentleri, yalnızca fiziksel mekânlardan ibaret görmek; onları yaşanabilir, sürdürülebilir ve kimlik inşası oluşturan mekanizmalar olarak görmek gerektiğini işaret ediyor. Bu Doğan Hasol’un “Kent yaşayan, gelişen bir organizmadır.” sözünden hareketle bu yaşayan organizmaların kimlik sahibi olmasını sağlayan en önemli unsurlardan biri de o kentte yaşayan bireylerin fikirleri ve projeleri olduğu fikrini destekliyor.

Şehrivan Gazetesi olarak, Van’ın geleceğine dair yenilikçi ve vizyoner projeleri gündeme taşımayı amaçlayan bir sayfa oluşturmanın ve kentin geleceğini konuşmanın heyecanı içindeyiz. Bu sayfa, farklı disiplinlerden uzmanların, akademisyenlerin ve kent dinamiklerine duyarlı bireylerin kaleme alacağı önerilerle, Van’ı daha yaşanabilir ve geleceğe hazırlıklı bir kent hâline getirmek için bir fikir platformu niteliği taşıyacak. Yıllardır belli başlı konular etrafında dönüp dolaşan kentte amacımız bu yazı dizisi ile kent geleceğine dair daha güncel ve uygulanabilir projeksiyonlar sunmak. 

Bu yazı dizisinin ilk konu başlığı, Van Gölü kıyısında inşa edilmesi önerilen ve Türkiye’nin sayılı liselerinden biri olması hedeflenen Van Lisesi projesi oldu. Hem böyle bir sayfanın hem de ilk projenin fikir babası olan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suvat Parin’in detaylandırdığı bu proje, yalnızca bir eğitim kurumu tasavvuru değil, aynı zamanda kentin eğitim vizyonuna katkı sunmayı amaçlayan bir model olarak ele alınmaktadır. Hem fiziki yapısıyla hem de akademik müfredatıyla öncü bir eğitim yuvası olması hedeflenen bu lise, Van’ın entelektüel ve bilimsel potansiyelini daha ileriye taşıyacak bir adım olarak değerlendirilmelidir. Zira Lefebvre, kenti tanımlarken, “Kent hakkı, yalnızca orada yaşamak değil, onu şekillendirme ve eğitimin de kentin temel unsurlarından biri olduğu bilinciyle hareket etme hakkıdır.” diyerek eğitimin de kentleşmesindeki önemine vurgu yapıyor. 

Bundan sonraki süreçte de bu köşede, kentin ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel gelişimine katkı sağlayacak farklı proje önerilerine yer vereceğiz. Lewis Mumford’un, “Kent, insanın kolektif hafızasının ve kültürel yaratımının en önemli sahnesidir.” sözünde hareketle Van’a dair söz söylemek isteyen, kentin yarınlarını şekillendirmeye yönelik fikirleri olan herkesi bu platformda buluşturmayı amaçlıyoruz. Burada sadece kolektif bir hafıza oluşturmayacak aynı zamanda kentin geleceğine de notlar düşeceğiz. İnanıyoruz ki, kentler ancak ortak akılla ve katılımcı bir yaklaşımla gelişir. Bu vesileyle, tüm okuyucularımızı ve fikir sahiplerini Van’ın geleceğini birlikte inşa etmeye davet ediyor, Van’ın geleceğine yön verecek projeleri bu sayfada paylaşmalarını istiyoruz. (Ömer Aytaç Aykaç/Editör)

VAN GÖLÜ’NÜN KIYISINDA YA DA VAN GÖLÜ’NE NAZIR BİR VAN LİSESİ İNŞA ETMENİN ZAMANI GELMEDİ Mİ?

Prof. Dr. Suvat Parin: Van’ın şehir kimliğinde tarihsel süreçte olduğu gibi bugün de Van Gölü çok önemli bir yer tutmaktadır. Van demek büyük oranda Van Gölü demektir. Türkiye sınırları içinde Van Gölü ismi telaffuz edildiğinde de uluslararası alanda adı anıldığında da işaret edilen ilk yer genellikle Van’dır. Van Gölü ve Van şehri siyam ikizleri gibi aynı bedende iki ruh gibidir. Van Gölü bu birlikteliği yaşam devam ettiği sürece sürdürme yönünde söz vermişçesine direniyor, fakat aynı vefa ve sadakat Van’da kendini göstermiyor. Bundan ötürü tüm zamanlar için Van Gölü’nün Van’ı daha çok taşıdığını daha çok sırtladığını söylemek mümkün. Bir başka ifadeyle Van’ın bir Gölü var fakat Göl’ün bir Van’ı yok. 

Van Lisesi projesinin detaylarına geçmeden önce Van Gölü’nün etrafında kümelenmiş toplumsal yapıya bakmakta fayda var. Bugün itibariyle Van Gölü’nü çevreleyen sosyo-ekonomik gelişmişlik değerleri açısından 81 il içinde 76. Sırada olan bir Bitlis ile 77. Sırada olan bir Van karşımıza çıkmaktadır. Van ve Bitlis’in toplam nüfuslarının iki milyonu aştığını ve kişi başı GSYH başta olmak üzere birçok sosyo-ekonomik gelişmişlik parametresinde en alt sıralarda yer aldığını belirtmek Van Gölü’nün etrafındaki nüfusu tanımlamak için yeterli olacaktır. Bu veriler eşsiz ekolojik bir değer olan Van Gölü’nü korumak ve toplumsal yaşamın bir parçası haline getirmek için öncelikli hedefin Van Gölü’nün etrafındaki nüfusun kentlileşme özelliklerini ve kapasitelerini geliştirmek olduğuna işaret ediyor. Van Gölü’nü koruyacak, sahiplenecek ve sonraki kuşaklara ulaştıracak en önemli politikanın bir kentli nüfus kuşağı oluşturmak olduğunu söylemek mümkündür. Çünkü tarihsel süreç bir kurtarıcı beklemekle bu işin olmadığını ve olamayacağını gösteriyor. Van-Van Gölü ilişkisi üzerine yazılacak çok şey var fakat asıl meseleye gelmek istiyorum.

Van Gölü’nün doğal yapısını bozmadan Van Gölü’yle teması arttıracak, Van Gölü’nü gündelik hayatın bir parçası yapacak bir Yeni Van inşa etmek gerekiyor. Çünkü mevcut Van kenti, Van Gölü’nün kendisine sunduğu imkânlardan yararlanamıyor. Van Lisesi projesini bu yaklaşımın bir parçası olarak tartışmaya açmak istiyorum. Van Gölü’nün güzelim kıyılarında kamu kurumlarına ait tesisler var, özel işletmelere ait alanlar var, oteller var, turistik merkezler var fakat bir lisemiz yok. Van Gölü kıyıları ya da Van Gölü’ne nazır muhkem lokasyonlar tüketilmeden yerleşkesi Van Gölü sahiline açılan ya da Van Gölü’ne nazır bir konumda (bu lokasyon için tek şart önü kapanmayacak bir yer) geleneksel ve modern mimarinin motiflerini taşıyacak, butik bir Van Lisesi’nden söz ediyorum. Van Lisesi projesinin zihinlerde somutlaşması için Türkiye’de İstanbul Kabataş Erkek Lisesi, Heybeliada Deniz Lisesi, Ziya Kalkavan Anadolu Lisesi gibi liselere bakmak yeterli olacaktır. Dünyada da emsalleri var. ABD’de Atlantik Okyanusu kıyısında bulunan St. George’s School, İngiltere’de Thames Nehri kıyısında bulunan Eton College, Avustralya’da Sydney Limanı’na çok yakın konumda olan Sydney Grammar School ve Paris’te Seine Nehrine yakın çok sayıda liseyi de bu listeye eklemek mümkündür.   

GENEL BİR ÇERÇEVE: NASIL BİR VAN LİSESİ?

Van Lisesi’nin iki temel özelliğinden söz edilecekse biri Van Gölü kıyısında ya da Van Gölü’ne nazır konumu iken diğer özelliği ise butik bir lise konseptinde tasarlanacak olmasıdır. Bu bağlamda Van Lisesi toplamda 8 derslikli olarak planlanmaktadır. 9, 10, 11 ve 12. Sınıflar ikişer sınıf olacaktır. Sınavla alınacak öğrenci kontenjanı her yıl 50 kişi olacaktır. Van Lisesi‘nde dersliklerin ve maksimum iki kişilik modern yurt odalarının Van Gölü’ne nazır bir tasarımı olmalıdır.

Van Lisesi’nin mimari yapısı ülke genelinde yapılacak ödüllü bir yarışmayla belirlenmeli. Dış mimaride geleneksel ve modern motiflerin işbirliğine iç dizaynda ise kütüphane, yeni nesil atölyeler, spor salonu, müzik odası, teknik alt yapısı güçlü konferans salonu, basketbol sahası ve tenis kortu gibi alanlar başta olmak üzere modern eğitim kurumlarında yer alan bileşenlere yer verilmelidir. Bu konsepte belki Türkiye’de bir ilk uygulama olarak okulda görev yapan her öğretmen için çalışmalarını yürüttüğü bir ofis modeli eklenmelidir. Van Lisesi müdürlüğü için ise yöneticilerde minimum doktora mezunu şartı aranmalıdır. 

VAN LİSESİ VAN’A VE VAN GÖLÜ’NE NE KATACAK?

Van Gölü’nün mavi sularıyla bütünleşen lise kampüsünde Van’ın, bölgemizin, ülkemizin hatta ülke dışından gelecek en başarılı öğrenciler dört yıllık bir eğitim-öğretim dönemi geçireceklerdir. Mezun olacak öğrencilerinin dört yıllık lise eğitim hedeflerinin yanında entelektüel birikimini de önceleyen özgün bir müfredatı olmalıdır. Van Lisesi aracılığıyla Van ilk etapta farklı yerlerden gelen çok başarılı öğrencilerin kümelendiği bir merkez olacaktır. Van’ın eğitim göstergelerinde önemli bir değere dönüşecektir. Akabinde Van Lisesi’nde eğitim görecek öğrencilerin kimliğinde Van ve Van Gölü önemli bir figüre dönüşecektir. Van Lisesi’nden mezun olacak olanların gerek üniversite eğitimleri gerekse de sonraki pozisyon ve meslek hayatlarıyla Van’a ve Van Gölü’ne yönelik önemli katkıları olacaktır. 

PEKİ, NE YAPMAK LAZIM?

Van’ın eğitim ve kent tarihinde önemli bir yer tutacak VAN LİSESİ projesinin hayata geçirilmesi için Valilik, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Van Ticaret ve Sanayi Odası, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı, Milli Eğitim İl Müdürlüğü’nün içinde bulunduğu bir komisyonun oluşturulması önem arz etmektedir. Söz konusu komisyonun gelişmelere bağlı olarak çerçevesi genişletilebilir elbette. Komisyonun öncelikli hedefi VAN LİSESİ için yer, mimari yapı ve fiziksel yapı bilgilerini içeren bir dosya hazırlayarak projenin hayata geçirilmesi için Ankara’da güçlü lobi faaliyetleri yürütmek olmalıdır.

  • Etiketler : OKUL
  • YORUM YAP
    Yorumlar (0)

    Bu habere ilk yorum yapan sen ol.

    ÖNERİLENLER