Barış için hepimizin ölmesi mi...
MEBİT

Yeni Şafak yazarı Ali Akel'in 25 Temmuz yazısı : Barış için hepimizin ölmesi mi gerek

Barış için hepimizin ölmesi mi gerek

Abone Ol

2011-07-25 18:21:00 | Son Güncelleme : 2025-06-13 09:25:25

Yeni Şafak yazarı Ali Akel'in 25 Temmuz yazısı : Barış için hepimizin ölmesi mi gerek

 

Barış için hepimizin ölmesi mi gerek

Silvan'da 13 askerin, 7 PKK'lının (PKK'ya göre 2) yani 20 bedenin, gencecik canın, aynı toprağın insanının toprağa cansız düştüğü haberini bu dönem Meclis'te olmayan eski bir AK Parti milletvekili vermişti.

Ben Washington'da o İstanbul'da telefonun ucunda boykotu, yemin krizini, BDP'nin boykotunu, bu zor dönemin nasıl atlanacağını konuşurken, çözümü konuşurken telefonuna düşen son dakika haberi olarak o acı dolu haberi vermişti. 20 annenin daha yüreğine ateş düşmüştü.

Uzun süren bir sessizlik olmuştu okyanusun her iki yakasında da. Söyleyecek söz bulamıyorsunuz bu durumlarda; "13 asker şehit düştü, 7 PKK'lı terörist öldürüldü."

Aklıma gelen ilk şey, "anlamak için he-pimizin ölmesi mi gerek" düşüncesi olmuştu.

Milyonların ölümüne sebep olan Stalin'in o meşhur sözü gelmişti sonra aklıma: "Kişinin ölümü dramatiktir, milyonların ölümü istatistik..."

Mardin'in Ömerli ilçesinde davet edildikleri evden dönerken "2 astsubay ve bir asker şehit edildi" haberi, tam da yazıyı yazarken düştü bu kez.

ÖLÜRSEK BARIŞ YAPAMAYIZ

"Evet, galiba hepimizin ölmesi gerekiyor" dedim bu kez kendi kendime. Hepimiz ölmeliyiz. O zaman ortada çözülecek bir sorun da kalmaz.

Bir tarafta oyların yüzde 50'sini alarak iktidara gelen AK Parti. Diğer tarafta, seçimlerde olmazı başararak 36 milletvekilini seçtirme başarısını gösteren BDP.

İmralı'da Abdullah Öcalan 15 Temmuz'un anlamını yitirdiğini ilan etmişti.

CHP'liler ve liderleri Kemal Kılıçdaroğlu'nun anlamsız ve akıllara zarar yemin boykotu büyük bir krize dönüşmeden çabucak çözülüverdi.

AK Parti ile BDP arasındaki görüşmelerde sonuç elde edilmemişti ama gelişmeler olumsuz da değildi.

Bugün ya da yarın bu sorun da çözülecek(ti).

Başbakan Tayyip Erdoğan "Kürt sorunu yok, PKK sorunu var" diyordu...

Zeytinburnu'nda, daha önceleri de provası yapılan "toplumsal çatışma"nın provası yapılıyor, zemini hazırlanıyor.

Ölümler geliyor peşpeşe...

Sorunu çözeceği iddiasıyla bir dönem Türkiye'yi karanlığa sürükleyen, sorunu derinleştiren Özel Harekat Timleri yeniden devreye sokuluyor.

Hızla 1990'lara geri dönüyoruz.

Dönmemeliyiz, dönemeyiz, dönülmemeli.

Meclis'i tatil etmenin değil, çalıştırmanın zamanı.

AK Parti, CHP, MHP ve BDP Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne.

Hemen!

Netanyahu için karar zamanı

Görünen o ki, açıklaması aylardır ertelenen Palmer Raporu ya hiç yayınlanmayacak ya da ölü bir rapor olarak yayımlanacak. BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon'un Türkiye ve İsrail tarafının imza koymadığı raporu açıklasa bile bunun bir anlamı olmayacak.

YAZINI DEVAMINI OKU...


  • Etiketler : Van Haber
  • YORUM YAP
    Yorumlar (0)

    Bu habere ilk yorum yapan sen ol.

    ÖNERİLENLER