Mine ve dentin yapısından dola...
MEBİT

Ağız ve Diş Sağlığınızı İhmal Etmeyin

Mine ve dentin yapısından dolayı normale göre daha koyu renklere sahip olan dişlerin ve çeşitli nedenler sonucunda üzerinde oluşan renklenmelerin giderilmesi amacıyla yapılan işlemlere diş beyazlatma ya da bleaching denilir.

Abone Ol

2021-03-25 11:38:32 | Son Güncelleme : 2024-04-27 00:44:51

Ağız ve Diş Sağlığınızı İhmal Etmeyin

advertorial reklam

Ağız ve Diş Sağlığınızı İhmal Etmeyin

 

Mine ve dentin yapısından dolayı normale göre daha koyu renklere sahip olan dişlerin ve çeşitli nedenler sonucunda üzerinde oluşan renklenmelerin giderilmesi amacıyla yapılan işlemlere diş beyazlatma ya da bleaching denilir. Diş beyazlatma İstanbul ve diğer metropollerde en çok uygulanan tedavilerden biridir. Diş beyazlatma işlemi ile dişlere herhangi bir zarar verilmez. Diş beyazlatma işleminde profesyonel kullanıma yönelik materyaller kullanılır.

 

Dişlerin üzerinde biriken gıda artıkları, sigara, çay, kahve kullanımına ve diş fırçalama alışkanlığının yetersiz olmasına bağlı olarak ortaya çıkan lekelenmeler diş beyazlatma yöntemi ile ortadan kaldırılabilir. Bleaching İstanbul genelinde pek çok uzman tarafından uygulanmakta olup diş hekimi  tarafından klinik ortamında yapılan diş beyazlatma işlemi officebleaching olarak adlandırılır. Ofis tipi diş beyazlatma işleminden önce diş taşı temizliği yapılır ve dişler üzerindeki lekeler polisaj yöntemi kullanılarak temizlenir. Diş beyazlatma işleminde başlanmadan önce tüm yumuşak dokular ışıkla sertleşen bir bariyerle izole edilmelidir.. Daha sonra diş beyazlatma jeli uygulanır ve ışık kullanılarak aktive edilir. İstenilen beyazlık elde edilene kadar 2-3 seans halinde işlem yinelenebilir.

 

Diş beyazlatma işleminden başarılı bir sonuç alınması ve alınan sonucun sürekliliği için destekleyici homebleaching uygulanabilir. Diş beyazlatma yöntemi 12 yaşından büyük olup dişlerinin daha beyaz bir görünüme sahip olmasını isteyen hemen herkese uygulanabilir. Ancak yoğun diş eti çekilmesi olan, kök yüzeyleri açığa çıkmış durumdaki kişilerde hassasiyetin artmasına neden olabileceği için önerilmez. Dişlerinde çürük olan kişilerde ise diş beyazlatma işleminden önce mutlaka çürükler tedavi edilmelidir.

 

Diş Beyazlatma İşlemi İle Göz Alıcı Bir Gülümsemeye Sahip Olabilirsiniz

 

Diş beyazlatma işleminden sonra hastalarda hassasiyet görülebilir. Bu durum en fazla üç gün içerisinde kendiliğinden düzelir. İşlemden önce ağrı kesici ilaç kullanımı bu hassasiyetin en az düzeyde olmasını sağlayabilir. Hastanın diş beyazlatma yönteminden sonra ilk birkaç gün çok soğuk ve çok sıcak yiyeceklerden ve içeceklerden kaçınması gerekir. Ayrıca diş hekimleri hassasiyet azaltıcı diş macunu önerisi ile bu sorunun azalmasını da sağlayabilirler. 

 

Diş beyazlatma uygulamasından sonra 15 gün dişlerde renklenmeye neden olabilecek sigara, kahve, çay, kola, kırmızı şarap, salça, şalgam başta olmak üzere tüm yiyeceklerden ve içeceklerden uzak durulmalıdır. Günde iki kez dişlerini fırçalaması, altı ayda bir rutin diş hekimi muayenesine giden, sigara kullanmayan ve aşırı çay-kahve tüketmeyen hastalarda diş beyazlatma işleminin etkisi uzun sürmektedir. Diş beyazlatma işleminin kişiden kişiye değişmekle birlikte yılda bir kez tekrarlanması önerilebilir.

 

Düzenli Olarak Diş Hekimi Kontrolünden Geçilmesi Ağız ve Diş Sağlığı İçin Çok Önemlidir 

 

Diş taşı ya da tartar, diş eti hastalıklarının oluşmasına neden olan en önemli faktör olarak kabul edilir. Pek çok bakteri barındıran ve dental plak denilen yumuşak eklentilerin, birkaç günlük bir süre içerisinde sertleşmeye başlaması ile diş taşı oluşur. Önceleri yumuşak olan bu eklentiler etkin bir ağız bakımı uygulaması ile düzenli olarak diş yüzeylerinden uzaklaştırılmazsa zaman içerisinde tükürükten kalsiyum minerali alır ve katılaşmaya başlar. Çok sert ve diş yüzeyine yapışmış bir hal alırlar. Bu nedenle profesyonel diş taşı temizleme işlemine ihtiyaç duyulur.

 

Diş taşı temizliği İstanbul ve diğer tüm illerimizde diş hekimlerinin en sık uyguladığı işlemlerin başında gelir. Diş taşı temizliği yapılmadığı durumlarda diş eti çekilmesi ve bakteri birikimi dolayısıyla diş eti iltihabı oluşabilir. Diş taşı kötü bir görünüm oluşturmasının yanı sıra ağız ve diş sağlığı üzerinde son derece olumsuz bir etkiye sahiptir. Bu nedenle diş taşı temizliğinin belirli aralıklarla tekrarlanması gerekir. Bu süre kişiden kişiye değişmekle birlikte genellikle yılda bir kez yapılması önerilir.

 

Ağız bakımının yetersiz yapılması diş taşı oluşumunun en önemli etkenlerinden biridir. Alkol ve sigara kullanımı da diş taşı oluşumunun artmasına neden olabilir. Bunun yanı sıra dengesiz beslenme, tükürük yapısı, tükürük kalitesi, bazı hastalıklar ve kullanılan bazı ilaçlar diş taşı oluşumuna yol açan nedenlerdendir. Yeterince katı besin tüketilmemesi ya da normalden daha fazla şeker ve karbonhidrat tüketilmesi de diş taşı miktarının artmasına yol açabilir.

 

Hem ağız ve diş sağlığının korunması hem de diş taşı oluşumunun en az düzeye indirilmesi için etkin bir ağız bakımı uygulanmalıdır. Bunun için dişlerin sabah ve akşam iki dakika süreyle ve uygun bir fırça kullanılarak fırçalanması gerekir. Ek olarak günde bir kez de diş ipi kullanılmalıdır. Arayüz fırçaları dişlerin aralarını daha iyi temizlemekte olup uzmanlar tarafından kullanılması önerilir. Bazı kişilere diş hekimleri tarafından ağız gargaralarının ve ağız bakım sularının önerildiği durumlarda bunların kullanımı da aksatılmamalıdır. Böylece plak eklentileri, sertleşme fırsatı bulamadan günlük düzenli bakımla dişlerden uzaklaştırılmış ve diş taşı oluşumu engellenmiş olur. Bunun için yeterli bakımın yalnızca diş fırçası ile sağlanamayacağı ve mutlaka diş ipi kullanılması gerektiği unutulmamalıdır

  • Etiketler : TİCARET
  • YORUM YAP
    Yorumlar (0)

    Bu habere ilk yorum yapan sen ol.

    ÖNERİLENLER