2020-05-12 15:00:00
İnsanoğlunun en temel gereksinimlerinden biri de kuşkusuz temizliktir. Felsefi açıdan bakıldığında insan-çevre ilişkisi ilkçağlardan beri süregelen bir ilişki biçimi olmuştur. Bu nedenledir ki, insanlığın ortak mirası olan çevre şüphesiz geleceğimiz açısından hayati bir önem taşımaktadır.
İnsan-çevre ilişkisi söz konusu olduğunda saygı ve sorumluluk kavramları karşımıza çıkmaktadır. Çevreye saygı vesorumluluk,kişinin içinde yaşadığı topluma ve çevreye olan yaklaşımın en önemli göstergesidir. “Hepimiz yeryüzünün kiracılarıyız” düşüncesiyle hareket edilirse, çevreye en az evimiz kadar önem vermemiz gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır.
Toplum olarak çevre temizliği konusunda çok bilinçli olduğumuz söylenemez. Özellikle, Avrupa ülkelerinde çevreye verilen değerin, aynı zamanda insanların birbirlerine olan saygısını ifade ettiği bilincini, toplum olarak bizler özümseyemedik. Bizler kendi ev ve özel kullanım alanlarına gösterdiğimiz özeni, ortak kullanım alanlarına da göstermek zorundayız. Ancak ne yazık ki, bizler hiçbir zaman bu önemin farkına varamadık. Bireysel olarak taşın altına elimizi koyup, bu sorunun bireysellikten başlayan bir durum olduğunu kabul edemedik.Gerçek şu ki; bu sorun en başta yine insanı ilgilendirmektedir.Bu açıdan baktığımızda sorunun elzemliği başımıza gelen felaketle anlaşılmaktadır. Özellikle son birkaç aydır dünyayı saran-sarsan KORONAVİRÜS (COVID-19) salgınıyla birlikte, temizlik konusu bir anda hepimizin ilgi alanına girdi.Ama yine de bireysel olarak sadece bedensel temizliği yapmakla kalmaktayız. Peki, ya çevremiz, sokaklarımız, caddelerimiz?
Özellikle Van sokak ve caddelerine baktığımızda büyük bir ilgisizliğin olduğunu gayet net görmekteyiz. Bu noktada ortak paylaştığımız yaşam alanlarının temiz tutulmasının vatandaşlık görevimiz olduğunun da gayet farkındayız. Ancak ilgili kurumlara da büyük sorumluluklar düşmektedir.Özellikle sokakların boş olduğu bu süreçte, yerel yönetimin el biriliğiyle temizlik seferberliği başlatması ivedi bir durumdur.Çünkü,temizlikle önüne geçilebileciği düşünülen KORONAVİRÜS (COVID-19) salgını ilerde hayatımızdan çıksa bile, çevresel temizlik için yeterli tedbirler alınmadığından, başka bir virüsle mücadele etmek zorunda kalabiliriz.
Sonuç olarak; yaşamsal alanların korunması ve çevre temizliğinin önemi hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu bilinci toplum olarak benimsemek zorundayız. Bu da ancak ve ancak ilgili kurumların yeterli düzeyde çevre temizliği yapmasıylasağlanabilir.
Temizliğin sadece virüslü durumlarda değil, her daim hayatımızın bir parçası olması gerektiği bilincinin oluşması umuduyla…