2024-07-05 10:41:23 | Son Güncelleme : 2024-12-14 19:01:15
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bu yıl 16 şehirde gerçekleştirilen Kültür Yolu Festivali'nin 6'ncı durağı Van oldu. 29 Haziran-7 Temmuz tarihleri arasında bu yıl ilk kez Türkiye Kültür Yolu Festivali rotasına dâhil olan Van, 9 gün boyunca konserler, tiyatrolar, opera gösterileri, sergiler, atölyeler, söyleşiler, gastronomi deneyimleri ve her yaşa uygun etkinliklere ev sahibi yapacak.
GazeteVAN'dan Arif Karakaş'ın haberine göre:
Van Kültür Yolu Festivali kapsamında 30'dan fazla noktada 500'ün üstünde etkinlik gerçekleştirilecek ve 1000'e yakın sanatçı da bölge halkıyla buluşacak. 29 Haziran’da açılışı Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yaptığı Türkiye Kültür Yolu Festivali, farklı noktalarda konser, sergi ve söyleşilerle devam ediyor. Bu kapsamda Van'ın Gevaş ilçesinde bulunan tarihi Akdamar Adası ile aynı ismi taşıyan kilise önünde 'Lale Kız’ Ters Lale heykel sergisi kuruldu.
BAŞARILI SANATÇI ADLER’İN O PROJESİ ‘NEW YORK TİMES’ GAZETESİNDE YER ALMIŞ
Aslen Hataylı olan Almanya’da doğup büyüyen ve kendi ifadesiyle 4 yaşından bu yana sanatla ilgilenen ve Yüksek lisans yaptığı sırada halı üzerinde araştırmalarıyla Anadolu kültürü hakkında daha fazla bilgi edinen ve zengin Anadolu kültüründen beslenmeyi seçen sanatçı Adler, bu kültürün sanatsal köklerini çağdaş sanata aktarmak için çalışmış. Adler’in "Boş Alan Halı Projesi" adlı konsept sanat halı projesi, dünyaca ünlü ‘New York Times’ gazetesinde yer almış ve Almanya Bremen Kunsthalle Müzesi Koleksiyonu'na dâhil edilmiş.
“BENİM TERS LALE HEYKELLERİMİN DE BİR HİKÂYESİ VAR”
Sanatçı Sultan Adler, Akdamar gibi tarihi ve aşk hikâyesi olan bir adada, sanatının sergilenmesini çok kıymetli bulduğunu belirterek, “Kültür Yolu Festivali kapsamında Van’a davet edildim. Gerçekten böylesi güzel ve büyük bir festivalde bulunmak beni çok mutlu etti. Ama ondan öte Van’ı ilk kez gördüm ve gerçekten çok beğendim. Akdamar Adası muazzam, böylesi bir adanın üzerinde bir kilisenin olması ve burada bir ‘aşk’ hikâyesinin yaşanması ise çok ilgi çekici ve burayı özel kılıyor. Ben de ‘ters lale’ ya da kendi ismiyle söylemem gerekirse ‘Lale Kız’ heykel sergimle Van’da ve bana göre en özel yeri olan Akdamar Adası’nda olmaktan son derece mutluyum. Nasıl ki, Akdamar’da yaşayan baş keşişin güzeller güzeli kızı Tamara, ada civarında sürüsünü otlatan bir çobana âşık olmuşsa. Bu adanın ve kilisenin böyle bir hikâyesi varsa benim ters lale heykellerimin de bir hikâyesi var. Ters lale heykelleri, Anadolu’nun bir temsiliyken biçimsel olarak ise zarif bir kadın siluetini yansıtıyor. Lalenin üzerindeki yapraklar kızın saçlarını temsil ediyor. Narin, zarif bir kadının duruşu bu. Bu aynı, rivayetin kahramanı, güzelliği ile büyüleyen ve eserlerin yer aldığı eşsiz mekâna -Akdamar’a- ismini veren Tamara gibi. Adanın doğal bir açık müze salonu gibi olması alışık olmadığınız bir sınırı olmayan ters laleleri alıp başka yerlere götürmek sergileyerek özgürleştirmek istedim. Heykeller önce Türkiye’de sonra yurtdışına gidecekler. Eski bir eser ile yeni çağdaş bir eseri birleştirerek yeni bir algı yaratmak istedim. Bu hem renk, görsel hem içerik olarak benim işlerime başka bir bakış katı. Bu gücü orda canlı gördüğünüz de algılıyorsunuz” dedi.
“MİSAFİRLERİN HEYKELLERE OLAN İLGİSİ BENİ ÇOK MUTLU ETTİ”
Adaya ziyarete gelen misafirlerin heykellere olan ilgisinden dolayı çok mutlu olduğunu ifade eden Adler, “Özellikle çocukların heyecanla adaya girmesi, heykellere koşması, sorular sorması beni de çok heyecanlandırdı. Zaten ters laleler ister canlı olsun ister böyle heykel insanlar ayrı bir ilgi gösteriyor, fotoğraf ve video çektirmek istiyor. Böyle bir albenisi var.” Şeklinde konuştu.
“BÜTÜN GÜNÜMÜ ADADA GEÇİRDİM”
Sanatçı Adler, adanın atmosferinin kendisini büyülediğini de aktararak sözlerini şöyle sürdürdü: “Baktığınızda deniz ortasında belki on binlerce yıllık bir ada, onun üzerinde yüzlerce yıllık bir kilise ve benim eserim ters lale heykelleri. Yani bir yandan tarih bir yandan yapı olarak dönemin ruhunu yansıtan bir mabet öte yandan modern bir anlayışla yapılmış ya da öyle yorumlanmış ‘Ters Lale’ler. Bütün günümü adada geçirdim. Hiç gitmek istemedim. İstanbul’un keşmekeşinden sonra adanın sakinliği Van Gölü’nün maviliği bana çok huzur verdi. Bugüne kadar beni en çok heyecanlandıran ve mutlu eden sergilerden biri oldu. Bu yüzden de çok mutluyum. Heykel sergim daha önce Şanlıurfa’daydı, şimdi Van’da daha sonra Kapadokya ardından Diyarbakır ve İstanbul. Böyle devam edecek.”
“ESER VE MEKÂN İLİŞKİSİNİN BU ANLAMDA İYİ UYUŞTUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Eser ve mekân ilişkinin de sergiye ayrı bir anlam kattığını söyleyen Adler, sözlerini şöyle sonlandırdı: “İnsanımızın sanata olan ilgisi beni ayrıca mutlu etti. Umut ediyorum ki heykellerden biri, bir gün Van’da kalıcı olarak sergilenir. Bunun kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bu çağdaş bir form. Zaten Ters Lale Van, Hakkâri, Şırnak coğrafyasını kendine yurt edinen bir çiçek. Yani doğa ve coğrafya olarak da bunu uygun. Böylelikle hem gerçek bir lale hem de çağdaş bir forma sokulmuş ters lale heykelinin aynı şehirde, aynı coğrafyada bulunması bu sergiyi daha da özel kılıyor. Eser ve mekân ilişkisinin bu anlamda iyi uyuştuğunu düşünüyorum. Festival kapsamında 7 Temmuz’a kadar heykel sergisi görücüye açık olacak. Sanata ilgi duyan, genç, yaşlı fark etmeksizin bence herkes gidip bu güzel atmosferi solumalı. Adaya girişler de zaten ücretsiz bu da güzel bir fırsat. Daha sonra yine Van’a gelmek isterim. Birçok tarihi ve doğal güzelliğinin olduğunu duydum, gördüm”
Sultan Adler Kimdir?
1975 yılında Almanya'nın Bremen kentinde doğan aslen Hataylı olan Sultan Adler, üretken ve çok yönlü bir yönlü bir sanatçı. Adler, Bremen'de resim bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamladıktan sonra Kunsthochschule Berlin-Weibensee'de desen ve tekstil tasarım bölümünde ikinci yüksek lisansını yaptı. Bu sırada halılar üzerine çalışırken kadim Anadolu kültürünün derinliklerini keşfetti. Anadolu kültüründen beslenmeyi tercih etti. Sultan Adler'le resim sanatına duyduğu tutkuda ters laleleri resmetti.
Sanatçı Adler, İstanbul Sanat dergisine verdiği röportajda sanatla olan bağını şöyle ifade ediyor:
“Yüksek lisansım sırasında halı üzerinde araştırmalar yaparken kültürümüz hakkında daha fazla bilgi edindim ve zengin Anadolu kültüründen beslenmeyi seçtim. Almanya'da doğmuş ve eğitim almış biri olarak amacım, kültürümüzün sanatsal köklerini çağdaş sanata aktarmaktı. Mesela "Boş Alan Halı Projesi" adlı konsept sanat halı projem, halıcılık eğitimine ve konuya olan ilgime dayanıyor. Bu proje New York Times'a çıktı ve Bremen Kunsthalle Müzesi Koleksiyonu'na dâhil edildi. Dünyaya sanatçı gözüyle bakan, yaptığı işe ve sanata âşık, sürekli kendini aşmaya çalışan mevcut sorunların ya da yeni sorunların peşinden gitmek için her gün her şeye yeniden başlayan bir sanatçıyım.
Dört yaşından beri tutkuyla resim yapan, not defteri olmadan dışarı çıkmayan ve renkli boyaları gördüğünde hala heyecan duyan biriyim. Geç saatlere kadar atölyemde çalıştıktan sonra sabahları uyandığımda, hemen üzerinde çalıştığım eserimle birlikte yakın ve orta dönem çalışmalarımı düşünmeye başlarım. Bir resmin büyük bölümünü önce zihninizde tamamlar, sonra tuvale aktarırsınız. Sürekli resim sanatı temelinde düşünüyorum dersem abartı olmaz. Gece yatmadan önce renkleri ve tonları düşünür, sabahında hayata geçiririm. Sanat benim için arayış. Sabahları atölyeye giderken bir an önce oraya varmak ve resme kaldığım yerden devam etmek için sabırsızlanırım.”
Ters Lalelere ayrı bir parantez açan sanatçı Adler, şu ifadelere yer veriyor: “Ters lalelerin yeni serideki adı "Mavi Seri" oldu. Ters lalelere üstten bakış olarak çember şeklinde çizgiler çizdim. Derin ve soyut olmalarına karşın, doğada gördüklerimi birleştirerek çizgilerle hareket vermek istedim. Uzun uzun bakarsınız, bu çizgilerin her birinin çiçek açmak üzere olan ters lalelerin rüzgârla hareketini verdiğini, lalelerin bir anlamda dans ettiklerini fark edeceksiniz. Mavi seri, ters lalelerin görsel zenginliğinin yanı sıra içinde bilgiler de saklıyor. Koruma altındaki ters laleler, kültürümüz için bir hazine niteliğinde. Sanat dünyasınca unutulan ters laleyi Türkiye'de keşfetmem ve yurt dışında sergilerde tanıtmam, benim için de çok özel bir duygu. Yurt içi ve yurt dışında çok büyük ilgiyle karşılanan Mavi Seri eserleri, çok önemli koleksiyonlara girdi Dg ART Projet Galeri sanatçısı olarak ters lale ve Mavi Seri'yle ilgili Türkiye'de de güzel projeler hazırlıyoruz.”
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.