2011-09-02 13:01:00 | Son Güncelleme : 2025-03-31 09:03:22
Portekiz galibiyetiyle başlayan EuroBasket 2011'e, Büyük Britanya galibiyetiyle devam edip, gelecek zorlu rakipler öncesi sıkıntılı olmamayı amaçlıyorduk. Tabii bu arada sakatlık sorunu da yaşamamak gerekirdi. İkinci gün geride kalırken tüm bunları başarmış gibiyiz ancak yine de gerçek rakiplerimizle karşılaşmadığımızın da bilincinde olmamız lazım...
Büyük Britanya maçı bana, FIBA 2010'u hatırlattı. Geçen yaz taraftar gücüyle yapılan savunma, bu defa az sayıda taraftar önünde gerçekleşiyordu. Bu da gösteriyor ki, savunma bu takımın DNA'sında var. Salonun durumu ne olursa olsun bu takım, maç kazanmanın yolunu savunma yapmakta arıyor.
Ev sahibi Litvanya karşısında bir gün önce, özellikle başlarda iyi bir oyun sergileyen Büyük Britanya'ya, yine böyle bir başlangıç yaptırma imkanı vermedik. Müthiş savunmamızla ilk beş dakika 13-3, ilk çeyrek 22-10 üstünlüğümüzle sona erdi.
İsim isim performansları değerlendirecek olursak, Ömer Aşık'ın 6 ribaundu, adaşı Onan'ın 3 öldürücü üçlüğü ve sanki 40 yıldır bu takımda olan Emir'in performansı... Takım olarak da 16-7'lik ribaunt üstünlüğümüz rakibe darbe üstüne darbe indiriyordu.
ENES YİNE CANAVARLAŞIYOR
İkinci çeyreğe yedeklerimizle çıktık ancak her biri birer cevher olan bu isimlere yedek demek de pek doğru değildi. Bu isimlerden Enes Kanter, dün olduğu gibi bu maçta da, girer girmez farkını ortaya koydu. 9 dakikada 9 sayı, 5 ribaunt, 2 blok ile bir kez daha salondaki yerli yabancı herkesi kendisine hayran bıraktı. Daha maç eksiği olduğu da düşünülürse Enes'in 1-2 sene sonraki halini düşünmek bile heyecan verici oluyor..
Bu çeyreğe de 5 sayı sığdıran Emir Preldzic hücumda görevini tam olarak yerine getirirken ikinci çeyreğin ilk beş dakikasındaki 15-6'lık performansımızla fark yirmi sayı civarına geldi.
Bu dakikadan sonra Luol Deng biraz kıpırdansa da, savunmamızdan sıyrılıp coşarak farkı eritecek halleri olmadığından 15 ile 20. dakikalar arasında ancak 10-7'lik üstünlük sağlayabildiler ve devre 44-26 Türkiye üstünlüğüyle sona erdi.
1/5 serbest atış yüzdesiyle oynayan Ömer Aşık ve 1/5 saha içi isabetiyle oynayan Ersan İlyasova'nın hücum performansı dışındsa her şey yolunda gidiyordu. İlk dakikalarda Luol Deng'e iki faul yapan Hidayet'in devreye girmesine bile gerek kalmadı.
Büyük Britanya'da ise 15 sayı, 7 ribaunt ile oynayan yıldız forvet Luol Deng dışındaki isimler performans olarak sınıfta kaldılar.
EMİR & ENES YETİYOR
Üçüncü çeyreğe biraz daha rölantide girdik. Luol Deng dışında bu seviye basketbolda yeri olmayan Büyük Britanya karşısında, ilk yarıda elde ettiğimiz bol krediyi yeme yoluna gittik. Bunun sonucunda da sdon çeyreğe 64-43 önde girdik.
15 sayı, 4 ribaunt, 6 asistlik performansıyla Emir Preldzic ve 11 sayı, 5 ribaunt, 2 blokluk katkısıyla Enes Kanter yine görevlerini fazlasıyla yerine getirdiler.
Genç olmaları dışında iki oyuncunun ortak yanı ise, Dünya 2.si kadronun oyuncuları olmamalı. Bu da potansiyelimizin ne denli derin olduğunun kanıtı...
Son çeyreğe ise dünün bir benzerini yaparak girdik. Yedek ağırlıklı beşimiz, ilk beşten emaneti alırken oyunun kontrolünü ellerinde tutarak görevlerini yerine getirdiler.
Rakibi 61 sayıda tutmak, "DNA'mızda var" dediğimiz savunmanın eseri idi. Hücumda da, savunmamızla başlayan hızlı hücumlarda rakibimize hızlı hücumlarda 13-3'lük üstünlük kurduk.
Asistlerde ise 24-5'lik ezici üstünlüğümüz, her biri birer point guard bileğine ve zekasına sahip kısalarımızın başarısı idi. Bu 24 asistin 12'ini, 6'şar asist yapan Emir ve Ender yaptı.
90-61'lik galibiyet, takım olarak kazanılmış bir zafer. Bir ya da iki oyuncunun ipleri ellerine alması ile gelmiş bir şey değil. Bu akşam Emir Preldzic, Ömer Onan, Oğuz Savaş ve Enes Kanter vitrine çıktı ancak Hidayet, Kerem gibi aslar da, takım arkadaşları formdayken işleyen çarka çomak sokmadılar. Bu da zaten takım olmanın bir gereği.
Ömer Aşık'ın serbest atışları ve Ersan İlyasova'nın hücum performansı dışında her şey yolunda gidiyor ancak esas maçlar şimdi başlıyor. Ev sahibi Litvanya karşısında, tamamı rakibi destekleyen dopdolu tribünler önünde oynayacağız. Bu sefer Ersan'a da, Hido'ya da ihtiyaç duyacağız. O yüzden ciddiyetten şaşmayıp, bu turnuvada yer alması hata olan iki takımı yendiğimizi unutmayalım. Bu iki maçı kayıpsız geçip, turnuvaya kazasız belasız ısınmamız gerekiyordu ve bunu başardık. Şimdi dünya 2.'si Türkiye'yi görme zamanı!
BÜYÜK BRİTANYA (61):
Ogooluwa Adegboye 2, Andrew Lawrence (1 asist), Mike Lenzly 3 (1 ribaund), Devon Van Oostrum 4 (3 ribaund- 2 asist), Andrew Sullivan 3 (2 ribaund), Luol Deng 22 (8 ribaund), Joel Freeland 7 (4 ribaund), Nate Reinking 6 (2 ribaund- asist), Daniel Clark (1 ribaund), Eric Boateng 4 (7 ribaund-1 asist), Kyle Johnson 10 (3 ribaund)
TÜRKİYE (90):
Cenk Akyol 6 (2 ribaund-2 asist), Sinan Güler 2 (1 asist), Emir Preldzic 15 (4 ribaund-6 asist), Ömer Onan 14 (4 ribaund- 2 asist), Ersan İlyasova 4 (1 ribaund), İzzet Türkyılmaz 2 (3 ribaund), Kerem Tunçeri 5 (2 ribaund- 3 asist), Oğuz Savaş 12 (3 ribaund-1 asist), Ömer Aşık 7 (9 ribaund), Ender Arslan 5 (2 ribaund), Enes Kanter 11 (5 ribaund), Hidayet Türkoğlu 7 (2 ribaund-3 asist),
1.PERİYOT: 10-22
2.PERİYOT: 16-22
3.PERİYOT: 17-20
4.PERİYOT: 18-26
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.
