2011-07-30 12:45:00 | Son Güncelleme : 2025-07-08 16:26:27
AMY WİNEHOUSE CENAZE TÖRENİ
Ünlü İngiliz kadın vokal Amy Winehouse Londra’daki evinde ölü bulundu. İngiliz polisi Winehouse’un öldüğünü doğruladı.
Londra Ambulans Hizmeti’nin TSİ 17.54’te Winehouse’un evine iki ambulans gönderdiği, ancak ambulanslar vardığında şarkıcının ölmüş olduğu ifade edildi.
Polis sözcüsü açıklamasında “Londra’nın kuzeyindeki Camden’da bulunan evine ulaşıldığında Winehouse çoktan hayatını kaybetmişti. Şu aşamada ölümü ‘açıklanamaz’ olarak nitelendiriliyor” dedi.
AVRUPA TURNESİNİ İPTAL ETMİŞTİ
Winehouse, geçtiğimiz ay düzenlediği Avrupa turunun Belgrad ayağında, sahnede çok sarhoş olduğu için konserini yarıda kesmisti.
Bir buçuk saat süren konser boyunca Winehouse şarkılarını ancak mırıldanarak söyleyebilmiş, birçok defa sahneyi terk etmiş ve grup üyeleri ünlü şarkıcının boşluğunu doldurmak zorunda kalmıştı.
Winehouse, bu gelişmenin ardından İstanbul konseri de dahil olmak üzere Avrupa turnesini iptal etmişti.
Genç şarkıcının uzun zamandan beri içki ve uyuşturucu sorunu olduğu bilindiği gibi, bu alışkanlığı son yıllarda müzik kariyerini olumsuz etkilemeye başlamıştı.
5 GRAMMY ÖDÜLÜ ALDI
Amy Winehouse, kendisiyle aynı müzik sevgisini paylaşan bir annenin ve taksi şoförü bir babanın kızı olarak, Londra’nın kuzey bölgesindeki Southgate’te dünyaya geldi.
Southgate’in banliyö bölgesinde büyüyen Winehouse, çoğu caz müzisyeni olan akrabalarının da etkisiyle çok küçük yaşta müzikle ilgilenmeye ve kendi bestelerini yapmaya başladı. Winehouse, 2003 yılında ilk albümü “Frank”’i piyasaya sürdü. Genel olarak caz etkileşimlerinin yer aldığı bu albümdeki bestelerin tamamının yapımında Winehouse’da etkin rol üstlendi. Winehouse, iyi eleştiriler alan bu albümle müzik çevrelerince adından söz ettirmeye başlamış oldu. Bu albümle Brit Awards’ta İngiltere’nin en iyi kadın solisti ödülüne aday oldu. Aynı yıl Ivor Novello beste yarışmasında, en iyi modern beste ödülünü kazandı.
Bundan tam 3 sene sonra Amy Winehouse dünya çapında büyük beğeni kazanan ve platin albüm mertebesine çıkan ikinci albümü “Back to Black” ile müzik dünyasını bir daha değişmemek üzere sarstığında ise henüz 23 yaşındaydı. Albümün hit parçası “Rehab” uluslararası listelerde en üst sıralardaydı. Aynı yıl MTV Müzik Ödülleri’nde gerçekleştirdiği performans sonrası bu şarkı, Time dergisi tarafından 2007 yılında, yılın en iyi on şarkısından biri olarak gösterildi. Bu albümde ayrıca “You Know I’m No Good” ve “Back to Black” gibi herkesin dilinden düşürmediği parçalar da yer alıyordu. Albümlerinin Amerika’da yayınlanmasının ardından, uluslararası ünü daha da artan Winehouse gelmiş geçmiş en iyi çıkış yapan yabancı kadın vokal olarak nitelendirildi. Londra’nın kuzeyinden çıkan bu olağanüstü sesin caz ve soul etkileri taşıyan parçalarındaki Aretha Franklin’i aratmayan muhteşem yorumu ve acı-tatlı müziği, Amy’nin günümüzün en farklı besteci ve yorumcularından biri olduğunu kanıtlıyor. ‘En İyi Yeni Sanatçı’, ‘En İyi Şarkı’ ve ‘En İyi Albüm’ de dâhil olmak üzere 5 dalda Grammy sahibi Amy Winehouse kabarık saçları, vintage giyimi ve dövmeleriyle modern bir pin-up kızı görünümü ve kendine has tarzıyla birçok yeni sanatçının takip ettiği eşsiz bir ikon oldU.
CENAZE BUGÜN
Neslinin en yetenekli şarkıcısı ve şarkı yazarlarından biri” olarak kabul edilen Amy Winehouse’un ölümünün ardından, İngiltere’nin başkenti Londra’nın Camden semti hayranlarıyla dolup taşıyor.
Londra’nın kuzeyindeki Camden semti, Winehouse’un ait olmakla övündüğü yerlerden biriydi. Kendisi gibi alternatif ve “aykırı” görünümlü, çok sayıda dövmeli, ilginç renkli boyalı saçlı, bol küpeli, siyah deri kıyafetli, altı kalın platformlu yüksek tabanlı ayakkabılı birçok kişinin sokaklarında yürürken, barlarında eğlenirken görülebildiği Camden’da bu aralar sessizlik hakim.
Şarkıcının geçen hafta sonu ölü bulunduğu “Camden Square 30 numaradaki” evinin önüne bugünlerde çok sayıda hayranı çiçekler, notlar bırakıyor, mumlar ve tütsüler yakıyor. Kimi notun üzerinde “Seni sonsuza kadar seveceğiz ve unutmayacağız”, kiminde ise “Huzur içinde yat” yazıyor. Bırakılan tişörtlerden birinin üzerindeki Amy’nin sözleri dikkati çekiyor. Geçen yıl bir dergiye verdiği demeçte Amy’ye, “Yapmak istediği ancak yapamadığı bir şey olup olmadığı” soruluyor, Amy ise bu soruya “Hayır yok. Yarın ölsem, mutlu bir kız olurdum” yanıtını veriyor.
Basın mensuplarının da yoğun ilgi gösterdiği Amy Winehouse’un evinin önünde gün boyu bir polis memuru bekliyor.
Şarkıcının 27 yaşında ölümünün ardından otopsi yapılırken, sonuçların toksikoloji testleri nedeniyle birkaç haftayı bulabileceği belirtiliyor. Winehouse’un bağımlılığından dolayı aşırı dozda uyuşturucu kullanımı nedeniyle öldüğü iddia ediliyor.
Siyahi caz şarkıcılarını aratmayan sesi kadar, kabarık siyah saçları ve dövmeleri ile de simgeleşen Amy Winehouse’un cenaze töreni bugün yapılacak. Tören, sanatçının aile ve yakın arkadaşlarının katılımıyla kamuoyuna duyurulmayan bir yerde ve saatte gerçekleştirecek.
Ölümüyle birlikte 2006 tarihli “Back to Black” albümü müzik listelerine yeniden giren 5 Grammy ödüllü Amy Winehouse, bu yıl 6 milyon sterlinlik servetiyle Sunday Times gazetesinin zenginler listesinde yer almıştı.
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.