2011-07-31 14:48:00 | Son Güncelleme : 2025-07-12 07:07:43
Bazı işler vardır ki önem sırasına göre insanların hayatlarında vazgeçilmez bir yeri vardır. Onu elde etmek için insan çabalar, çırpınır, çalışır, kavga ve mücadele verir. Ta ki istediğini elde etsin. Yaşadığımız şu hayatta herkesin bildiği ve elde etmeye çalıştığı makam-mevki, rütbe, itibar, mal ve servet gibi somut şeyler vardır. Herkes bu menfaatleri elde etmek için son gayretle çalışır, çabalar, yapılması gereken ne varsa onu yapmada kusur etmezler. Hatta bu uğurda nice kavgalar da verilir. Ama bütün bunlar dünyalıktır, neticeleri hemen elde edilmeyebilir, ama usulüne uygun çabalar neticesiz de kalmaz. Çünkü Allahu Teala, bu çalışkan ve gayretkeş insanların çalışmalarını karşılıksız bırakmayacağını "Şüphesiz insana kendi eğmeğinden başkası yoktur, şüphesiz kendi emeği ileride görülecektir. Necm Suresi, 39-40" ayetleriyle beyan etmiştir.
Bu gayretin bir de ebedî hayata ait olanı vardır ki, işte onlardan birisi maddi ve manevi kazancın hesap edilemeyecek kadar çok olduğu Ramazan Ayı'dır. Allah’a hamd etmeliyiz ki, tekrar bu mübarek ayla biz müminleri tekrar buluşturdu. Bundan dolayı bu Ramazan-ı Şerif'in kıymetini daha başından bilmeli ve kendisini ona göre karşılamalı ve yapılması gerekenleri de asla ihmal etmemeliyiz.
Kur’an-ı Kerim'in Hz. Muhammed’e indirilmeye başlandığı ve içerisinde bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi'nin bu ayda olduğunu hatırlamalı ve mutlaka bu ayı iyi değerlendirmeli insan. Bunun için:
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.