Eski Milli Eğitim Bakanı Hüsey...
İPEKYOLU BELEDİYESİ KURBAN

AK Partili eski bakanlardan 'Adalet çağrısı'

Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, Ertuğrul Günay ve Haşim Kılıç’ın da bulunduğu 19 isim, ‘Adalet Çağrısı’ metniyle AK Parti iktidarına yönelik ‘uyarılarda’ bulunan bir bildiri yayımladı. Söz konusu metni Hüseyin Çelik, sosyal medya hesabından paylaştı.

Abone Ol

2025-06-04 01:46:51 | Son Güncelleme : 2025-06-06 02:25:22

AK Partili eski bakanlardan 'Adalet çağrısı'

AK Parti’nin kurucularından ve eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in öncülüğünde yayımlanan ‘Adalet Çağrısı’ başlıklı ortak bildiride, Türkiye’de hukuk sisteminin siyasetin etkisi altına girdiği vurgulandı. 

Eski bakanlar, akademisyenler ve hukukçuların imzasını taşıyan çağrıda, “Adaletsizlik bir beka sorunudur. Hukukun üstünlüğü yoksa adalet de yoktur” ifadeleri yer aldı.

“TÜRKİYE’DE HUKUK DEVLETİ ASKIYA ALINMIŞ…”
19 imzalı metinde, ülkedeki hukuki çöküşe karşı duyarsız kalınmaması gerektiği vurgulandı. “Devletin meşruiyeti hukuktan gelir” diyen metin yazarları, “Türkiye’de hukuk devleti askıya alınmış, yargı yürütmenin etkisi altına girmiştir” görüşünü savundu.

“YARGI SİYASETİN ARACI HALİNE GELDİ”
2017 Anayasa değişikliği sonrası kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığına dikkat çekilen metinde, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanmaması, keyfi tutuklamalar ve ‘gizli tanık’ uygulamaları eleştirildi. 

Metinde "Tutuklama ceza değil, belirli şartlarda uygulanabilecek bir önlemdir; cezalandırma amacı taşıyan tutuklama ve adli kontrol uygulamalarına son verilmelidir" ifadeleri yer aldı. 

“VATANDAŞLARA YÖNELİK ORANTISIZ MÜDAHALELERDEN KAÇINILMALIDIR”
Adalet çağrısında, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan uygulamaların son bulması gerektiği ifade edildi. 

Kayyum atamaları, KHK’lar ve ifade özgürlüğünün daraltılması eleştirilerek, “Devletin görevi yurttaşlara güvenli bir hayat sunmaktır” denildi.

Metinde “Temel hak ve özgürlükleri gereksiz yere kısıtlayan idare uygulamalardan vazgeçilmeli; adil yargılama ilkesinin gereklerine eksiksiz uyulmalı, kayyım atamalarına ve KHK uygulamalarına son verilmeli; anayasal toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanan vatandaşlara yönelik orantısız müdahalelerden kaçınılmalıdır” dendi. 

Metinde cezaevindeki koşulların iyileştirilmesi, hasta ve yaşlı tutukluların tahliyesi çağrısı yapılan bildiride, kadın ve çocuklara karşı işlenen ağır suçlar hariç olmak üzere, siyasi tutuklulara yönelik kısmi bir af önerisi de yer aldı. 

Metinde eski Anayasa Mahkemesi (AYM) başkanı Haşim Kılıç, eski Milli Eğitim bakanı Hüseyin Çelik, eski Kültür ve Turizm bakanı Ertuğrul Günay ile akademisyenler ve hukukçuların imzası var.

‘Çağrı’da kayyım atamaları, kanun hükmünde kararnameler, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkına ‘orantısız’ müdahaleler eleştirildi.

Türkiye hukuk devletinin askıda olduğu belirtilerek atılacak öncelikli adımın ‘siyasi hedef taşıdığı açıkça görülen yargısal uygulamalara son vermek’ olduğu söylendi.

Metin özetle şöyle:

Herakleitos’tan alıntı yapıldı
* Ülkemizin hukuk devletine, eksiksiz, gerçek demokrasiye kavuşması; herkesin barış içinde, özgür, onurlu ve müreffeh bir yaşam sürmesi için, iktidarı, tüm yöneticileri ve hukuk uygulayıcılarını hukukun üstünlüğü ilkesine uymaya ve adaletli olmaya çağırıyoruz.

* Mevcut gidişe seyirci kalmamak, her duyarlı yurttaşın görevi; insani ve vicdani sorumluluğudur. Çağrımız bu sorumluluğun gereğidir. Antik çağın ünlü bilginlerinden Herakleitos’un söylediği gibi “Adaletsizliği, bir yangından daha çabuk önlemek gerekir.” Bu nedenle, yöneticileri ve yetkilileri uyarmayı ertelenemez bir yurttaşlık görevi sayıyoruz.

Brecht’ten alıntı yapıldı
* Hukukun ve adaletin olmadığı yerde barış ve huzur, barış ve huzurun olmadığı yerde üretim, verim, gelişme ve kalkınma olmaz. Ekonomi düzelmez, demokrasi sağlıklı yürümez. Çünkü barışın da, bereketin de temeli adalettir. Bertolt Brecht’in ünlü deyişiyle “Adalet halkın ekmeğidir”.

‘Yasalarda siyasi tercihler egemen olmuştur’
* Türkiye’de hukuk devleti askıdadır. Özellikle 2017 Anayasa değişikliğiyle ‘Yürütme Erki’ kişiselleşmiş, ‘Yasama ve Yargı’ fiili olarak yürütmenin yönlendirmesi ve kontrolü altına girmiştir. Demokrasinin temeli olan ‘kuvvetler ayrılığı’, kuvvetler birliğine dönüşmüştür. Anayasa’nın açık hükümlerine karşın AYM (Anayasa Mahkemesi) ve AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) kararlarına çoklukla uyulmamaktadır. Yasaların uygulanmasında siyasi tercihler ve keyfilik egemen olmuştur.

Kayyım ve KHK eleştirisi
* Makul gerekçelerden yoksun tutukluluklar, yargılama süresini gereksiz olarak uzatmak, iltisak ve irtibat gibi uydurma delillerle yeni suçlar ihdas etmek, gizli tanık kullanılarak suç icat ve isnat etmek, mahkeme kararı olmadan suçlu ilan edilenlerin mal ve mülklerine el koymak, AİHM’nin kararlarını görmezden gelmek, kayyım atamaları ve KHK gibi uygulamalar anayasayı, uluslararası hukuku ve insan haklarını doğrudan ihlal etmektedir.

‘Yargı mensuplarının siyasi görüşlerini karara yansıtmaları en ciddi bağımlılık sorunu’
Yargı mensuplarının inançlarını, siyasi görüşlerini ve ideolojik yaklaşımlarını kararlarına yansıtmaları çözülmesi gereken en ciddi bağımlılık ve taraflılık sorunudur. Yargının siyasi hesaplaşmaya ve keyfiliğe yol açacak uygulamalara alet edilmesi hukuk devletinin, demokrasinin ve özgürlüklerin sonunu getirir. Hak ve özgürlüklerin evrenselliği gözetildiğinde, hiçbir devlet hak ihlallerini ‘iç işimiz’ savunmasıyla geçiştiremez.

‘Siyasi hedef taşıyan yargısal uygulamalara son verilmelidir’
* Vatandaşların en temel anayasal hakkı olan her türlü kaygı ve korkudan arındırılmış güvenli bir hayat sürmelerini sağlamak devletin varlık sebebidir. Bu nedenle öncelikle siyasi hedef taşıdığı açıkça görülen yargısal uygulamalara son verilmelidir. Devlete yapılabilecek en büyük kötülük, hukukun işleyişine siyasetin ayrımcı biçimde müdahale etmesidir.

* Güncel adaletsizliklerin çözümü için AYM ve AİHM kararlarının objektif bağlayıcılığı esastır. ‘Gizli tanık’, ‘iltisak’ ve benzeri istismara açık uygulamalarla adil yargılama ilkesinin zedelenmesine son verilmelidir.

‘Kayyım atamalarına ve KHK uygulamalarına son verilmeli’
* İlk yapılması gereken, kuvvetler ayrılığı ilkesine gerçeklik kazandırmak, devlet organları arasında denge ve denetimin sağlandığı bir yönetim biçimine geçmektir.

* Temel hak ve özgürlükleri gereksiz yere kısıtlayan idari uygulamalardan vazgeçilmeli; adil yargılama ilkesinin gereklerine eksiksiz uyulmalı, kayyım atamalarına ve KHK uygulamalarına son verilmeli; anayasal toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanan vatandaşlara yönelik orantısız müdahalelerden kaçınılmalıdır.

‘Cezalandırma amaçlı tutuklama ve adli kontrol uygulamalarına son verilmeli’
* Keyfi ve hukuksuz uygulamalarla anılan, tekel niteliğindeki sulh ceza hakimliği sistemi kaldırılmalı; koruma tedbirlerine karar verme yetkisi genel mahkemelere devredilmelidir. Tutuklama ceza değil, belirli şartlarda uygulanabilecek bir önlemdir; cezalandırma amacı taşıyan tutuklama ve adli kontrol uygulamalarına son verilmelidir.

* Kadınlara ve çocuklara karşı işlenmiş cinsel suçlar, cana ve mala kast içeren şiddet suçları ile uyuşturucu ticareti dışta tutulmak kaydıyla, bir kısmı genel af çıkarılmalıdır. Bireylere karşı suç işlememiş tüm siyasi tutuklu ve hükümlüler ivedilikle serbest bırakılmalıdır.

* ‘Demokratik Hukuk Devleti’ ve ‘evrensel hukuk ilkelerine’ bağlılık, yurttaşların esenlik ve güvenlik içinde yaşaması kadar, devletin varlığının ve saygınlığının da temelidir. O nedenle herkesi, iktidarı ve muhalefetiyle tüm siyasi tarafları, hukukun üstünlüğü ve adalet ilkesini yüksekte tutmaya, hukuka ve adalete bağlı kalmaya çağırıyoruz. Çağrımızı tüm duyarlı yurttaşlarımızın bilgi ve katılımı için kamuoyuna saygıyla sunarız.

Metinde imzası olan isimlerse alfabetik şöyle:

Abdulbaki Erdoğmuş – Eski Diyarbakır milletvekili
Ali Rıza Çoban – Hukukçu
Bahattin Yücel – Eski turizm bakanı
Beyhan Aslan – Eski denizli milletvekili
Doğu Ergil – sosyolog
Erdal Türkkkan – İktisatçı
Ertuğrul Günay – Eski kültür ve turizm bakanı
Ertuğrul Yalçınbayır – Eski başbakan yardımcısı
Figen Çalıkuşu – Avukat, yazar
Hakan Tartan – Eski çalışma ve sosyal güvenlik bakanı
Haluk Özdalga – Eski Ankara milletvekili
Haşim Kılıç – Eski Anayasa Mahkemesi başkanı
Helün Fırat – İşletmeci, yönetici
Hüseyin Çelik – Eski milli eğitim bakanı
Mehmet Altan – İktisatçı
Sırrı Özbek – İstanbul eski milletvekili
Müslim Doğan – Eski kalkınma bakanı
Nesrin Nas – Eski İstanbul milletvekili
Suat Kınıklıoğlu – Eski Çankırı milletvekili

  • Etiketler : ADALET ÇAĞRI
  • YORUM YAP
    Yorumlar (0)

    Bu habere ilk yorum yapan sen ol.

    ÖNERİLENLER