Günübirlik alınan kararlar ile...
MEBİT

Kantarcıoğlu: ‘Van’da Turizm ve Ekonomi Ortak Akılla Gelişir’

Günübirlik alınan kararlar ile turizmde ve ekonomide gelişmenin mümkün olamayacağını belirten Van Akdamar Oteli İşletmecisi Mustafa Kantarcıoğlu,

Abone Ol

2014-09-07 22:30:00 | Son Güncelleme : 2025-07-14 12:01:31

Kantarcıoğlu: ‘Van’da Turizm ve Ekonomi Ortak Akılla Gelişir’

“Van’ın marka değerinin gelişmesi ve Ortadoğu’nun fuar merkezi haline dönüşebilmesi ortak akıl, güç birliği ve kaynakların verimli kullanılması ile mümkün olur” dedi.


 

Van Turizminin öncü markalarından ve isimlerinden Van Akdamar Oteli Genel Müdürü Mustafa Kantarcıoğlu depremden sonra yaşanan gelişmeler ışığında Van turizmini değerlendirdi.




Sözlerine 2014 yılında genelde Van esnafını özelde turizm sektörünü ekonomik depremden İranlı turistlerin kurtardığını belirterek başlayan Van Akdamar Oteli Genel Müdürü Mustafa Kantarcıoğlu, herkesin İranlı turistlere çok iyi davranmasını istedi.




VAN’I EKONOMİK DEPREMDEN İRANLILAR KURTARDI


2014 yılını ekonomik olarak çok sıkıntılı geçirmesi beklenen Van’ın İranlı turistler sayesinde yıkımdan kurtulduğuna vurgu yapan Kantarcıoğlu, “Dua edelim ki İran gibi bir komşumuz var. İranlı turistler gerek turizm sektörüne gerekse şehrin ekonomisine çok büyük katkı sunuyorlar. Çünkü İranlılar sadece turizm için değil alışveriş yapmak için de Van’a geliyor. En az harcayan İranlı aile bin dolar harcıyor. Eğer bu yıl yoğun İranlı Turist girişi olmasaydı turizm sektörü ile birlikte Van ekonomisi felç olmuştu. Esnafımız çekini senedini ödeyemeyecek duruma gelecekti. Bir başka ifade ile Van’da bu yıl ekonomik deprem olacaktı ve 2014 yılı Van’ın yıkım yılı olacaktı. Van’ı ekonomik depremden kurtaran İranlılardır. Van esnafının ve Vanlının İranlıların değerini iyi bilmesi güler yüzle karşılayıp saygıyla uğurlaması gerekiyor” diyerek herkesin İranlılara çok iyi davranmasını ve ilgilenmesini istedi.




İNSANA HİZMET EDEN TURİZM SEKTÖRÜ BİR RUH TAŞIMALI


Turizm deyince herkesin aklına il kültür ve turizm müdürlüklerinin gelmesinin yanlış olduğunun altını çizen Kantarcıoğlu, “Bir kimsenin hangi nedenle olursa olsun Van’a gelmek için yola çıktığı andan geri dönüşünü tamamladığı ana kadar geçen süre içerisinde ihtiyaçlarını giderdiği tüm alanlar ve konular Turizm içerisinde yer alan hizmetlerdir. Konaklama, ulaşım, yemek, alışveriş, sağlık gibi birbirini tamamlayan birçok sektör hizmet zinciri olarak turizm sektörü içerisinde hizmet üretir. Her bir halkanın oluşturacağı memnuniyet ve hizmet kalitesi toplamda turizm marka değerimizin oluşmasına ve gelişmesine önemli katkı sunacaktır. İnsana hizmet eden turizm sektörünün de insan gibi bir ruhunun olması, değişen ve gelişen insana göre değişip gelişmesi gerekiyor. Bu nedenle turizm deyince akla kültür turizm müdürlüklerini getirmek turizmin farkına varmamak demektir” dedi.




TURİZM DEMEK SADECE OTELLER DEMEK DEÐİLDİR


Van’da oteller hazırsa turizme de hazırız şeklinde yanlış bir anlayışın olduğunu söyleyen Kantarcıoğlu, “Van turizmine önümüze konan hedefler açısından baktığımızda destinasyon içinde markalaşmış veya destinasyona dâhil edilmesi gereken tarihi ve turistik mekânlarda altyapı hizmetleri yeterli değil. Turizm deyince sadece yatak kapasitesi ve oteller gündeme geliyor. Van’a insanlar sadece konaklamak için değil, Gezmek, görmek, sağlık, eğitim, toplantı gibi daha birçok nedenle geliyor. Gelen insanlar için konaklama, yemek ulaşım alışveriş gibi diğer ihtiyaçlardan sadece bir tanesi. Yapılacak bir anket çalışması ile insanların bölgemize gelme nedenleri belirlenmeli, buna göre eksik olan hizmetler üretilmeli, yatırımcılar gerekli yatırımlar için yönlendirilmeli ve düzenli bir şekilde denetlenmeli.  Oteller hazır ise Van turizme hazırdır mantığından kurtulmalı ve bir birini tamamlayacak şekilde turizm hizmet halkası geliştirilmeli” diyerek turizm anlayışının değişmesi gerektiğine dikkat çekti.




SÜRDÜRÜLEBİLİR KALİTE İÇİN TURİZM ZABITASI KURULMASI GEREKİYOR


Turizmde gelişmenin ve büyümenin sürdürülebilir hizmet kalitesine ve memnuniyete bağlı olduğunun altını çizen Kantarcıoğlu, “Şehirden ve tesislerimizden memnun ayrılan her turist gönüllü birer tanıtım elçisi oluyor. Dolayısıyla sürdürülebilir hizmet kalitesi turizmin olmazsa olmazı. Bu nedenle turizm sektöründe hizmet üretenler oluşturulacak turizm zabıtası tarafından denetlenmeli. Büyük emekler verilerek oluşturulan ve tanıtımı yapılan Van’ın marka değeri işportacı ve simsar mantığı ile yok edilmemeli. Bu nedenle başta turizm zabıtası olmak üzere sektörde yer alan kamu ve özel tüm paydaşların Van’ın marka değerine uygun bir anlayışla hizmet üretmesi gerekiyor. Bacasız sanayi olarak tanımlanan direkt 32 dolaylı olarak da 82 sektörü etkileyen turizm sektörü Van’ın ekonomisine önemli bir katma değer sağlıyor.  Değeri tüketilen ve yok edilen Van’da hiç kimse ne var olabilir ne de büyüyebilir.




Avrupa Birliği sezon başlamadan önce vatandaşlarının gittiği dünyanın çeşitli ülkelerine ve şehirlerine görevli gönderiyor. Turistik bölgeleri ve turizm işletmelerini geziyor, normal bir müşteri gibi otelimize giriyor, konaklıyor, restoranında yemek yiyor, konaklama ve restoran fiyat tabelalarımızla birlikte otel bölümleri ile ilgili resim çekiyor. Görevlilerin ilgisini, saygısını, hizmet sunumu ile ilgili kalite ve saygısını not alıyor. Sonra ülkesine dönüp edindiği bilgiler ve izlenimler ışığında hazırladığı kitapta vatandaşlarına “Bu ülkede, şu şehirde şu özelliklerde şu şu tesisler var, şurada yemek yenir, burada kalınır, şuraya şu şekilde gidilir. Fiyatları da bunlardır. Ancak içlerinden fiyatı ilgisi ve kalitesi ile şu tesisi öneriyorum” der.  Turist buraya geldiğinde nerede kalacağını, ne kadar ödeyeceğini, farklı tad lezzet, konfor ve kültürel motiflerin, ilginin, temizliğin, memnuniyeti nerede bulacağı ön bilgisi ile geliyor. Dolayısıyla sektör temsilcileri her an gözetimdeymiş gibi memnuniyet odaklı hizmet üretmeli” ” diyerek sürdürülebilir hizmet kalitesinin önemine değindi.




FUAR KONGRE MERKEZİNİN BÜYÜK KATKISI OLACAK


Yeni yapılan Ortadoğu Expo Fuar Kongre Merkezi’nin fuar organizasyonları açısından Van’ı bölgenin merkezi haline getireceğini belirten Kantarcıoğlu, “Van Ortadoğu Expo Fuar Kongre Merkezi yeni yapıldı. Van’a çok büyük katkısının olacağına inanıyorum. Orada yapılacak fuar organizasyonlarını daha düzenli olur, takvimi 1 yıl önceden belirlenerek ilgili sektörlerle paylaşılır. Sektörlerle ilgili düzenlenecek fuarlar ilgili sektör temsilcilerinin görüşleri alınarak yapılmış olmak için değil sektörlere yarar sağlayacak şekilde düzenlenebilir.




Fuarların tanıtımları dar zamana sıkıştırılmadan Van’da,  bölgede, ulusal ve uluslar arası tanıtımlar ile bilinirliliği arttırılmalı. Fuarların içerikleri ve katılımcıları ile ilgili olarak tüm mecralarda bilgilendirmeler yapılmalı ki fuarın ilgili kişiler tarafından ziyaret edilmesi sağlansın.




Fuar alanında fuarların konusuna göre bilinirliliği yüksek kişilerin de katılımı sağlanarak düzenlenecek etkinlikler ile kamuoyu ve sektör ilgisi arttırılabilir.


Fuar organizasyonlarına ekonomik ve kar yönüyle bakılmamalı, zarar edilmeden ilin genel tanıtımını ve fuarların gelişip büyümesini göz önünde bulunduracak bir hedef ve vizyon ile belirlenecek politikalar uygulanabilir. Fuara katkı sunan başta TOBB ve KOSGEB olmak üzere tüm paydaşların desteği ile fuarın konusuna göre ilgili sektörün aktörlerinin fuarı ziyaret etmelerini sağlayacak organizasyonlar gerçekleştirebilirler. Böylece yapılacak bağlantılar ile fuara katılanlar katıldıklarına pişman olmaz, katılmayanlar da gelecek yıl katılmanın planlarını şimdiden yapmaya başlar. Fuar beklenen, istenen ve kazanç kapısı olan bir etkinliğe dönüşür. Fuar gelişip büyürken Van’ın marka değerine ve ekonomisine katkı sunan önemli bir organizasyona dönüşür” dedi.




VAN TURİZM FUARIN’A SEKTÖREL KATILIM SAÐLANMALI


Sektör mensuplarından çok kamu kurum ve kuruluşlarının Turizm fuarında yer almasının sembolik temsilden öteye geçmediğini söyleyen Kantarcıoğlu, “Van’daki fuarın dünyanın en büyük ve etkin fuarının olmasını ben de istiyorum. Üstümüze düşeni de yaparak gerekli desteği de veriyoruz.  Ancak listeye bakınca katılımcıların büyük bir bölümünün farklı illerin turizm müdürlüklerinden oluştuğunu gördüm. Sektör temsilcileri çok az sayıda. Turizm il müdürlükleri devlet imkânları ile gelip bir stant açıyor ve broşür dağıtıp gidiyor. Bunun sektöre faydası olduğunu sanmıyorum. Beraberinde oradaki sektör temsilcilerini de getirseler, fuar içerisinde sektörel bazda bir diyalog ortamı oluştursalar ve karşılıklı ilişkiler gelişse, bağlantılar oluşsa, fuara katılım amacı gerçekleşmiş, turizm değeri açısından somut adımlar atılmış devlet imkânları ve kaynaklar doğru şekilde değerlendirilmiş olur.




Van’da turizm sektör mensuplarının ziyaretini sağlamadan düzenlenen fuarlarda turizmciye yer vermekle, turizm müdürlüklerinin stant açması ile görev yapılmış olmaz. Çünkü sektörel aktörlerinin ve ziyaretçilerin olması fuarların amaçlarına uygun fonksiyon alanlarına dönüşmesini sağlar. Turizm Fuarı’na stant açarak katılacak olar sektör mensuplarına, ‘Sizden Van Turizm Fuarı için hiçbir bedel talep etmiyoruz, buyurun geniş bir stant alanı. Ancak fuarı ziyaret amacıyla getireceğimiz sektör temsilcilerinden şu kadar kişinin misafir edilmesini karşılayın veya uçak biletini alın’ deseler. Oteller ve acentalar başta olmak üzere herkes seve seve elini taşın altına koyar ve fuar da amacına uygun bir organizasyona dönüşür” dedi.




VAN TURİZM FUARI BÜYÜK PAZARA DÖNÜŞMELİ


Van turizminin gelişmesinin sektör mensupları ile geliştirilecek diyaloglarla mümkün olabileceğini ifade eden Kantarcıoğlu, “Fuar nedeniyle Van’a getirilen sektör temsilcilerine Vanın tarihi turistik yerleri, tesisleri gezdirilir tanıtılır. İçerisinde sektör temsilcileri ve sivil toplum örgütlerinin de olduğu organizasyonlar sonucunda sektör temsilcileri bölgeyi destinasyona almayı düşündüğünde altyapısı tamamlanmış tarihi ve turistik alanlar, nasıl ve ne kadar sürede gidilir, nerelerde kalınır, nerelerde yemek yenir yaklaşık bütçesi ne olur gibi somut bilgiler edinir.




Van dışındaki fuarlara gitmekteki amacımız ilgili sektörde yer alan ve gelen insanlarla ilişkiler kurabilmek. Onları Van’a nasıl getirebilir ve getirdiğimizde ne gibi imkan ve hizmetler sunabileceğimizi, güzelliklerimizi ve farklılıklarımızı anlatıyoruz. Bir başka ifade ile Van’ın turizm marka değerini anlatarak hizmetimizi satmak ve alışveriş yapmak için gidiyoruz.  O halde Van’a gelenler de bunun geleceğine göre, bu yönde uygun şartlar sağlanmalı. Böylece hem sektör içinde diyaloglar ve bağlantılar gerçekleşir, hem de Van doğru kişilere doğru ve etkin bir şekilde tanıtılarak fuarın marka değerine katkı sunulmuş, daha güçlü fuarların önü açılmış olur” diyerek  sektörel bazda ilişkiler kurulmadığı sürece, turizm müdürlükleri aracılığı ile fuarlarda yapılan tanıtımların bir başına hiçbir şekilde faydasının olmayacağının altını çizdi.  




AYİN TARİHİ DEÐİŞTİREREK MARKA DEÐERİ OLUŞTURULMAZ


Gelenekselleştirilmek istenen etkinliklerin tarihlerini değiştirerek marka değeri üretmenin zor olduğunu ifade eden Kantarcıoğlu, “Van Akdamar Adası’nda 2010’dan bu yana her yıl Eylül ayının 2. Pazar’ında yapılan ayinin hem Van’ın farklı inanç ve kültürlere gösterdiği saygı açısından, hem de Van’ın marka değerinin dünya çapında tanıtılması açısından elbette bir katkısı bulunuyor.  Ayrıca bu yıl düzenlenecek ayine Fener Rum Patriği Bartalemeus’un da katılmasının Van’ın Ermeni toplumu dışındaki Hıristiyan dünyasına tanıtımı açısından önemli bir katkısı olacağını düşünüyorum.




Ancak Van’ın ve ayinin marka değerinin büyüyebilmesi,  turizm ekonomisine katkısının olabilmesi ise takvim ve programının değiştirilmeden sürdürülmesine bağlıdır. Ayine kimlerin geldiğine baktığımızda, sadece Türkiye’de yaşayan Ermeni vatandaşlarımızı değil, tüm dünyadaki Ermeni toplumunun bu ayine katılması yönünde tanıtımlar yapıyoruz.  Ancak dünyada günü birlik plan program yapılmıyor. Planlarını yıllık yapıp kendilerini programlıyorlar.




Ayin takvimini değiştirdiğinizde de ayin ile ilgili etkinlikler yapılmış olur. Yıllık planında ayin olanlar ise Van’a gelişlerini iptal ederler, gelmesi gerekenin yüzde 10’u civarında kimse gelir. Gelecek yıl hangi tarihte yapılacağı, tarihinin değiştirilip değiştirilmeyeceğini bilmeyen dünyadaki Ermeni toplumu ve ilgili turizm sektörü yıllık planı ve programı içinde ayine yer verebilir mi? Ayin tarihleri ile oynanarak Akdamar Adası ve ayini ile oluşturulmak istenen marka değeri, sadece bu yıl için değil gelecek yıl için de olumsuz etkilenmiştir.




Siz ayine 1 ay kala masa başında ayin takvimini bir hafta erkene alırsanız bu konuda turizm hizmet zinciri içerisinde yer alan tüm aktörlerin plan programlarını yok etmiş olursunuz. Gerek ayine katılmak isteyenleri, gerekse bu etkinlik içerisinde yer alacak turizm hizmet sektörünü ve Van’ı düşünen hiçbir kurum ve kuruluşun doğal afet ve benzeri mücbir sebep olmaksızın ayin tarihini değiştirme lüksü olamaz. Marka değeri oluşturmaya çalıştığımız özel etkinlikler ve programların tarihleri zorunlu olmayan anlık kararlarla değiştirilmemeli. Kışın kiraz festivali yapıldığını duydunuz mu? Her şey yerinde ve zamanında yapılmalı ki marka değeri sürdürülebilir olsun” dedi. 



 

HABER: Ziya Türk

 


  • Etiketler : Van Haber
  • YORUM YAP
    Yorumlar (0)

    Bu habere ilk yorum yapan sen ol.

    ÖNERİLENLER