2023-01-30 14:01:33 | Son Güncelleme : 2024-03-27 07:14:26
İran ile 294 kilometre uzunluğunda bir sınır hattına sahip olan Van, Afganistan'da üretilen uyuşturucunun sevkiyatında önemli geçiş noktalarından biri. Bu durum kentte uyuşturucunun erişilebilirliğini artırıyor. Yine ekonominin gerilemesi, artan düzensiz göç, okullaşma oranın az olması da uyuşturucu bağımlılığındaki artışının sebepleri arasında gösteriliyor.
Munzurpress.com'dan Şenol Bali'nin haberine göre:
Van İl Emniyet Müdürlüğü ile Jandarma Genel Komutanlığı, periyodik olarak yaptıkları açıklamalarda yıl boyunca kentte yapılan operasyonlarda tonlarca uyuşturucu madde ele geçirdiğini dile getiriyor.
Öte taraftan Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde 2014 yılında faaliyetlerine başlayan Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi’ne (AMATEM) Van çevre kentlerinden yılda ortalama 7 bin başvuru oluyor. Ancak hastaneye başvurmayanların oranı düşünüldüğünde, bu sayının oldukça yüksek olduğu tahmin ediliyor.
UYUŞTURUCU KULLANIMI KENTİN GÜNDEMİNDE: "MADDE BAĞIMLILIĞI VE TOPLUM KIRIMI" KONULU PANEL DÜZENLEDİ
Uyuşturucu kullanımının son dönemlerde bu denli artması kent halkı ve kentteki siyasi parti ve STK’ların da gündeminde. Bunun önüne geçmek için birbirinden farklı etkinlikler düzenleniyor. Son olarak, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Eğitim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Jineoloji Dergisi, "Madde Bağımlılığı ve Toplum Kırımı" konulu panel düzenledi. Van Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda gerçekleşen panelde, “Özgür bir toplum için sistem bağımlılığını kıralım” pankartına yer verildi. Panel kapsamında, Elif Gemicioğlu Yaviç “Özel Savaş ve Kadın”, avukat Cahit Ertan “Madde Bağımlılığı ve Hukuk” ve doktor Ebru Yalçın “Bağımlılığın Birey ve Toplum Sağlığına Etkileri” başlığıyla birer sunum yaptı.
“MADDE KULLANIM YAŞI DOKUZA KADAR DÜŞMÜŞ DURUMDA"
İlk olarak konuşan Ebru Yalçın, madde bağımlılığının giderek arttığını, kullanım yaşının ise dokuza kadar indiği bilgisini verdi. Yalçın, “Madde kullanım yaşı dokuza düşmüş durumda. Aile içi şiddet ve aile içi istismar olaylarının bunda etkisi var. Evlerde ve sokaklarda ciddi bir artış var. Ulus devlet sistemi uyuşturucu kullanımını teşvik ediyor. Bu bağımlılık sadece kişilere ve toplumlara indirgenemez. Van’da madde kullanımı oranı oldukça yüksek. Madde kullanımı temin edemeyen kız ve erkek çocukların istismara uğraması da söz konusu. Madde kullanımı ile beraber fuhuşta da bir artış var. Yine sigara bağımlılığı da oldukça yüksek.’’ sözlerine yer verdi.
Daha sonra konuşan avukat Cahit Ertan, madde bağımlılığıyla hukuki olarak nasıl mücadele edileceğine dair açıklamalarda bulundu. “Bağımlılıkla mücadele konusunda duyarsız olmaya başladık. Sivil toplum olarak neler yapabiliriz diye tartışmamız lazım. İleriki süreçlerde mahalle çalışmaları da başlatmamız lazım." diyen Ertan, devletin yürüttüğü politikaların da işin içine girmesi ile de uyuşturucu yaygınlığının önüne geçilemediğini savundu.
‘İŞLENEN SUÇLARIN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜNDE MADDE BAĞIMLILIĞININ ETKİSİ SÖZ KONUSU"
Bağımlılık kavramının içinin boşaltıldığını dillendiren Ertan, şu sözleri kullandı: "Bütün kesimler bağımlı kişilere karşı duyarsız hale geldi. Çünkü bağımlı kişi kötü kişidir. Ailesine ya da başkasına şiddet uygulayan, suça eğilimli, sokaklarda berduş gezen, üstü başı kirli, dünyanın hiçbir derdi ya da halkının toplumunun hiçbir derdi ile ilgilenmeyen kişiler olarak algılandığımız için bağımlı kişilere yaklaşımımız biraz farklılaştı. İçi boşalınca da mücadele kısmı ile halk olarak pek de oralı olmadık."
Bağımlı kişilerin suça da eğilimli olduğunu vurgulayan Ertan, bağımlıların suça bulaşma oranlarını verdi: "Yapılan bir araştırmada Türkiye’deki cinayetlerin yüzde altmışında madde kullanımın etkisi var. Yine araştırımda; saldırıların yüzde kırkı ve cinsel suçlarının yüzde otuz üçü, suçu işleyenlerin madde kullanımı etkisinde işlediği sonucuna varıldı. Bu durum kaygılanmamız gerektiğini gösteriyor. Bağımlı kişi ile beraber ailesi de mağdur ve zarar görüyor, aslında toplum tamamıyla mağdur oluyor. Ülkemizde yeterince mücadele edilmiyor. Aileler için kurulan STK var mı? yok. Sadece bazı illerde kurulan AMATEM var. Ancak Kürtlerin yoğun olduğu bölgelerde mücadeleye dönük hiçbir kurum aktif mücadele sergilemiyor.‘’
Son olarak konuşan Elif Gemicioğlu Yaviç, uyuşturucu kullanımının neden bu kadar arttığının irdelenmesi gerektiğini söyledi. Yaviç, ‘’Kürt coğrafyasındaki insanların büyük bir bölümü yoksul. Bu pahalı maddeler nasıl elde ediliyor? Özellikle kadınlar ve gençleri hedef alıyor çünkü toplumun geleceğini kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda özellikle Kürt gençleri için YİBO’lar kuruldu. Çocukları köylerden alarak ailelerinden uzaklaştırdılar ve buralara götürdüler. Böylece asimile ettiler. Bu çocuklar, daha sonra evlerine döndüğünde dillerinden, kültüründen, Kürtlüğünden hatta ailelerinden utanır hale geldiler. Maalesef Dersim, Elâzığ ve Malatya’da böyle bir nesil yetişti. Bir kadını asimile ettiklerinde bir aileyi, bir aileyi asimile ettiklerinde de bir toplumu eritmek istediler. ‘’ ifadelerini kullandı.
Katılımın yoğun olduğu panel soru-cevap bölümüyle devam etti.
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.
