2025-08-07 15:40:00 | Son Güncelleme : 2025-08-28 12:01:24
ABD'de düzensiz göçmenler ile geçici koruma statüsündekilerin toplam sayısı güncel verilere göre 14 milyon civarında. Trump öncelikle suç kaydı bulunanları sınır dışı edeceğini söylüyor. Trafik cezaları da dahil olmak üzere yaklaşık 655 bin göçmen çeşitli suçlamalar ve mahkûmiyetlerle karşı karşıya. Ayrıca hakkında sınırdışı kararı verildiği halde henüz ABD'de bulunan 1,4 milyon kişi Beyaz Saray'ın öncelikli hedefi. Son yıllarda ABD'ye geçerli bir vize olmadan gelen Türk vatandaşlarının sayısında önemli bir artış yaşandığı dikkat çekiyor. Sınırları korumakla görevli Gümrük ve Hudut Koruma (CBP) ajansı verilerine göre çoğu ülkenin güney sınırında olmak üzere geçen dört yılda 44 bin 580 Türk vatandaşı yakalandı veya kendini ihbar etti. Bu sayı 2010-2020 arasındaki 10 yıllık dönemin toplamında sadece 550'ydi. Sınırı kaçak yollarla geçen kişiler genelde karşılarına çıkan ilk memura kendilerini ihbar ederek sığınma talep ediyorlar. Kısa bir gözaltı sürecinin ardından bu kişiler, haklarında mahkemece hüküm verilene kadar çalışma iznine sahip oluyor.
ABD Başkanı Donald Trump ikinci kez seçildikten sonra, ABD Kongresinde düzenlenen yemin töreninin ardından, ülkeye yasal yollarla göç etme imkanı tanıyan "CBP One" adlı uygulamasını kaldırmıştı. Trump, göçmenlerin mahkemedeki davalarını beklemek üzere ülkeye salınmasını ifade eden Cumhuriyetçilerin "yakala ve serbest bırak" diye tarif ettiği uygulamayı sona erdiren bir yürütme emri çıkaracağını kaydetmişti. Yine, konuşmasında düzensiz göçmenler için "suçlu" nitelemesi yapan Trump, ayrıca ABD’nin güney sınırına asker göndereceğini bildirmişti. Yemin ettikten sonra konuşma yapan Trump, ülkedeki düzensiz göçmen sorununa dikkati çekerek, 2019’daki gibi yine ABD-Meksika sınırına ilişkin Ulusal Acil Durum ilan edip, yasa dışı göçleri engelleyeceğini ve bu kişileri sınır dışı edeceğini belirtmişti.
ABD’de, ağırlıklı olarak Meksika sınırından kaçak olarak ülkeye girip sığınma hakkı isteyen yasadışı göçmenlerin sayıları milyonlarla ifade ediliyor. Çoğunluğunu Güney Amerikalıların oluşturduğu sığınmacılar arasında Türkiye’den gelenlerin sayısı da son verilere göre giderek artıyor. Daha önceki yıllarda Meksika sınırından kaçak olarak ABD’ye sığınmak için gelenlerin sayısı birkaç yüzle sınırlı kalsa da özellikle son üç yılda artık on binlerle ifade ediliyor. Sığınmacı olarak Meksika sınırından ABD’ye kaçan Türk vatandaşları bu risk dolu kaçış yolunda coğrafi koşullar dışında uyuşturucu kartelleri, rüşvet mafyasıyla da mücadele etmek zorunda kalıyor.
ABD’de göçmenlik yasalarını ihlal ettiği iddia edilen 15 bin 86 Türk vatandaşı ise halen tutuklu bulunuyor. Göçmenlik yasalarını ihlal eden 1637 Türk vatandaşı da sınır dışı edildi. Göçmen tutukevinde bulunan 15 binden fazla Türk tutuklunun büyük bir çoğunluğunun Meksika sınırından ABD’ye kaçak yollardan girdiği ve iltica talebinde bulunduğu biliniyor. Halen yargı süreçleri devam eden tutuklu Türk vatandaşları, çıkarıldıkları mahkemede iltica taleplerinin değerlendirilmesine karar verilirse serbest bırakılıyor. Ancak ABD’ye iltica taleplerinin kabul edilmesiyle ilgili yargı süreci yıllarca sürüyor. Kaçak göçmenlerin mahkemelerde yıllarca süren dava sürecinde yalnızca yüzde beşinin iltica talebinin kabul edildiği belirtiliyor.
“SINIR DIŞI EDİLEN TÜRK VATANDAŞLARIN SAYISI ARTTI”
Amerikan Göçmenlik Polisi’nin (ICE) 2024 mali yılı raporunda yer alan verilere göre, son dört yılda göçmenlik yasalarına muhalefet suçuyla tutuklanan Türklerden bin 637 Türk vatandaşı mahkeme kararıyla sınır dışı edildi.
Ağrı Girişimci Sanayici İş Adamları Derneği Başkanı Mehmet Akbaş göçün nedenleri ve yarattığı sonuçları 2023 yılında şöyle anlatmıştı:
“GÖÇÜN ROTASI DEĞİŞTİ”
Kentten batı metropollerine devam eden göçün seyri şu sıralar değişmiş durumda. Ağrılı gençlerin yeni rotası Kanada ve Amerika. Kaçak yollardan ve zorlu şartlarda yapılan yolculukla bu iki ülkeye göç eden gençler, daha çok inşaat ve hizmet sektöründe çalışıyor.
“KAÇAKÇILAR, TEFECİLER, PARAVAN ŞİRKETLER”
Yurt dışına gitmek kentin son aylardaki temel gündemi. 18 yaşını dolduran her genç, yüzünü buraya dönmüş durumda. Göç serüveni bir geleneğe ve sektöre evrilmiş durumda. Göç etmek isteyen gençler ve aileleri, 10-15 bin dolar arasında değişen bir bedeli temin etmek için ellerindeki arazileri ve hayvanları satıyor. İmkanı olmayanlar da tefecilerden para alıyor. Gençler, göç ettikleri ülkelerden ilk olarak tefeciden alınan parayı ödemek için çalışıyor. Hatta bu trafiği sağlamak için paravan şirketlerin kurulduğu da iddia ediliyor.
“BAZI KÖYLERDE HİÇ GENÇ KALMADI”
Yaklaşık 50 bin gencin kenti terk ettiği tahmin ediliyor. Bu sayı, neredeyse Hamur veya Tutak gibi ilçelerin nüfusuna denk geliyor. Hayalet kent olmaya doğru giden Ağrı'da bazı köylerde hiç genç kalmadığı belirtiliyor. Gençlerin en büyük sorunu geçinememek ve gelecek kaygısı. En büyük motivasyonları ise kendilerinden önce giden akraba ve tanıdıklarının oraya dair söyledikleri. Çoğu genç, bu nedenle Avrupa ve Amerika’nın yolunu tutuyor.
Kuzey Carolina Eyaletinde Wake Forest Üniversitesi’nde hukuk doktorası yapan, Van Barosu’na kayıtlı avukat Berfin Bediz Yıldız Keskin 2021 yılından beri Amerika’da akademik çalışmalar yapıyor. Bediz Yıldız Keskin, Türkiye’deki göçlerle ilgili süreci gözlemlerinden ve akademik çalışmalarını da baz alarak şöyle yorumluyor:
“BU YOLCULUK UZUN SÜRÜYOR”
“Kaliforniya’da göçmenlikle ilgili çalışan bir hukuk bürosunda kısa bir süreliğine staj yapma imkânım oldu. 2024 yılının Mayıs ayında başlayan ve 2024 Aralık ayına kadar süren 7 aylık bir süreç. Ve o stajı yaparken Türkiye’den Amerika’ya gelen bir göç dalgası vardı. 2021 yılında bir göç dalgası gelmişti. O dönemde yani 2021 yılında 2024 yılına kadar 20 bin insan göç etmiş. Genelde bu gelenler de Meksika üzerinden sınırı geçtikten sonra kampta kalıyorlar. Kamptan sonra da serbest bırakılıyorlar ve Amerika’ya geçip iltica talebinde bulunuyorlar. Bu insanlar da genelde doğu bölgesinden gelenler. İşte Siirt’ten gelen var. Van, Diyarbakır, Batman, Bingöl, Muş ve özellikle de Ağrı tabi. Göç edenlerin her biri binlerce dolar avukata veriyor. Göç sürecinde verdikleri para tabi çok çok fazla. Birçok kişi ve aracı varmış. Böyle anlatıyorlar. Bu yolculuk tabi uzun sürüyor. Göç edenler orada daha çok UBER sürücülüğü yapıyorlar ya da yemek dağıtım şirketlerinde çalışıyorlar. Göç edenlerden bazıları Türkiye’de kalifiye bir iş, meslek sahibiyken orada UBER sürücülüğü yapıyor ya da yemek dağıtıyor.”
“GÖÇ EDENLER VAR AMA İLK ZAMANKİ DALGA GİBİ DEĞİL”
Trump’tan sora tablonun değiştiğini belirten Bediz Yıldız Keskin, “Tabi mahkeme eğer göç edenlerin kaygılarını olumlu görürse iltica taleplerini kabul ediyor. Bu süreç genelde 2 ile 5 yıl arası değişiyor. Şu an Trump’tan dolayı sınırdan gelme olayı yok denecek kadar az. Yani 2021 ile 2024 arası gibi değil. Fakat yine de göç edenler var ama o zamanki dalga gibi değil. Orada kısa bir süre hukuk bürosunda staj yaptım ve Amerika’da avukatlık yapan kişilere yardımcı oluyordum. Çünkü; Türkçe bilmem bir avantaj oluşturuyordu. Doktora sürecim zaten devam ediyor.” Dedi.
“İLTİCA SEBEBİNİ DAHA ÇOK POLİTİK OLARAK GÖSTERİYORLAR”
Bediz Yıldız Keskin, gelenlerin ilk başta ciddi zorluklar yaşadığını ifade ederek, “Genelde Türkiye’den göç edenler, gençler yani 20-35 yaş arası kişiler. Yıllarca ailelerinden uzakta kalmayı göze alıyorlar. Çok yoğun bir dalga gelmiş. Gençler bu gelişi kendilerine yeni bir hayat kurmak ve baskılardan kurtulma yolu olarak görüyorlar. Tabi ilk başta dil bilmedikleri için çok büyük zorlukla baş başa kalıyorlar. Topluma entegre olmakta da zorluk yaşanıyor. Çünkü; göçmensin ve oraya dair ilk başta hiçbir şey bilmiyorsun. Zamanla uyum sağlayanlar oluyor. Kaliforniya özelinde konuşursam oranın halkının Türkiye’den gelenlere bakışları kötü değil, yani ırkçılık yok. Ama tabi bu eyaletten eyalete değişiyor. Tabi dünyanın her yerinden Amerika’ya göç var. Türkiye’de 2021 öncesi bu göç çok azken. O dönemde yani 2021 ile 2024 arasında bir sıçrama olmuş bu anlamda. Türkiye’den gelenler de göç etme sebeplerini “ekonomik, politik sebepler ve devlet baskısı” olarak belirtiyorlar, iddia ediyorlar. Staj zamanımda yüzlerce dosya inceledim. Amerika Birleşik Devletleri’ne Türkiye’den gelen kişiler iltica sebebini daha çok politik olarak gösteriyorlar. Hatta ekonomik sebepleri dahi politikaya bağlıyorlar” Şeklinde konuştu.
“BAZILARI YILLARCA ÇOCUKLARINI GÖRMEMEYİ BİLE GÖZE ALIYORLAR”
İltica edenlerin Amerika’da yaşayacağını düşünen Bediz Yıldız Keskin, “Tabi öğrenci olarak bir kesim var. Ama benim o dönem üzerinde çalıştığım dosyaların çoğu bu şekil değildi. Sınırdan geliyorlardı. Gidenler para biriktirebiliyorlar ama türlü zorluğu var. Ben Türkiye’den oraya göç edenlerin büyük kısmının orada yaşayacağını düşünüyorum. Amerika’ya gittikçe adapte oluyorlar ve ilk başta gidenler daha sonra ailesini eşini, çocuğunu da yanına getiriyor. Bu da gösteriyor ki orada yaşayacaklar. Tabi bu süre bazen çok uzuyor. Bazıları yıllarca çocuklarını görmemeyi bile göze alıyor” sözlerine yer verdi.
“KAYNAKLARA ERİŞİMLERİ ÇOK KISITLI OLUYOR”
Avukat Bediz Yıldız Keskin, yetişkinlerden özellikle dil ve iletişimle ilgili sorunların bazen kaynaklara erişimde ciddi zorluklar yarattığını aktararak şöyle devam ediyor: “Orada şöyle bir durum da var. Örneğin; bir kişi Türkiye’de aile içi şiddetin bir mağduruysa oraya gidince tamamen savunmasız kalıyor. Çünkü; dil yani iletişim problemleri de oluyor. Yani buradan giden mağdur kadınlar daha mağdur olabiliyorlar. En azından Türkiye’de şiddet görünce kendilerini yakınlarına ifade edebiliyorlar. Ama orada şiddet görünce bunu çok da ifade etme şansları olmuyor. Kaynaklara erişimleri çok kısıtlı oluyor”
“BİZİM ANCAK İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ NESLİMİZ TAM ENTEGRE OLACAK”
Avukat Bediz Yıldız Keskin, sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Tabi Amerika’da da göç edenler arasında bir kominite de oluştu. Türkiye’den göç eden aileler orada birbirinin taziyesine gidiyor. Kendi aralarında düğünler, evlilikler de oluyor. Tabi iltica talepleri kabul edilse vatandaş olsa bile bir Amerikalı gibi olmaları bence çok uzun yıllar alacak. Bizim ancak ikinci veya üçüncü neslimiz tam entegre olacak. Çocuklar bu anlamda tabi şanslı, okullara kayıtları sorunsuz yapılıyor. Eğitim alıyorlar, dil öğreniyorlar. Göçmenlerin kümelendiği yerler var örneğin Kaliforniya’da belli yerlerde sokakta yürüdüğünüzde Türkçe, Kürtçe duyuyorsunuz”
Kaynak: VOA, DW, Artı Gerçek, GazeteVAN
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.
