2025-07-12 13:54:09 | Son Güncelleme : 2025-07-14 14:29:49
Abdullah Öcalan’ın mesajı sonrası silah bırakma kararı alan PKK, Irak’ın Süleymaniye kentine bağlı Surdaş nahiyesindeki Casene Mağarası’nda düzenlenen törende silahlarını imha etti. 15’i kadın, 15’i erkek olmak üzere 30 kişilik “Barış ve Demokratik Toplum Grubu” silahlarını bir kazana atarak örgütün silahlı mücadelesine fiilen son verdi. Bu gelişme, Türkiye’nin son 40 yılına damga vuran çatışma döneminin kapanışı açısından sembolik ve tarihi bir adım olarak kayda geçti. Silah bırakma adımı dünya genelinde konuşulurken Şehrivan hem silah bırakmayı hem de yeni süreci kentteki önemli isimlere sordu. Şehrivan’a konuşan kent dinamikleri sürecin bu adımla sınırlı kalmayıp toplumsallaşması gerektiğini vurguladı.
PROF. DR. PARİN: YENİ DÖNEMİN EŞİĞİNDEYİZ
Yeni süreçle ilgili Şehrivan’a konuşan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suvat Parin, “Türkiye’nin toplumsal tarihinde ve Kürt meselesinde yeni bir döneme tanıklık ediyoruz. 1 Ekim 20024 tarihinde Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan ve Türkiye’nin toplumsal barışında büyük umutlara yol açan sürecin an itibarıyla çok önemli bir evresi yaşandı. PKK bugün silaha ve çatışmaya son verdiğini başta Türkiye kamuoyu olmak üzere bütün dünyaya deklare etti” dedi.
SİLAHLARA VEDA: YARIM ASIRLIK ACILARIN SONU
Parin, PKK’nın silah bırakmasını değerlendirerek, “11 Temmuz 2025 günü, tarihi kayıtlarda Türkiye toplumun yarım asırlık periyoduna ölüm, çatışma, şiddet, gözyaşı, kan ve kutuplaşma olarak yansımış bir dönemin sonunu sembolize edecektir. Silahlara veda, bir yandan toprağa düşen canlarla, ekonomik kayıplarla, sosyal ve psikolojik maliyetlerle bilançosu çok ağır bir dönemi geride bıraktığımızı ortaya koyarken diğer taraftan da toplumun bütün bileşenlerini sorumluluk almaya, toplumsal barışı ve toplumsal geleceği inşa etmeye davet ediyor” ifadelerini kullandı.
PARİN: FIRSAT ELİMİZDEN KAÇMASIN!
Sürecin ülkeye ve Van’a sağlayacağı katkıyı dile getiren Parin, “Bu sürecin ve bugünün anlamını daha çok geleceğin inşası çerçevesinde yorumlamanın ve değerlendirmenin daha yerinde olacağı kanaatindeyim. Neden mi? Kürt meselesi silah ve şiddet sarmalından çıkıp hukuk ve siyaset alanının bir konusu olduğu için. Van’ımıza, bölgemize ve ülkemize huzur, barış ve birlikte yaşama imkânı sağladığı için. Geçmişin içinden çıkılmaz bakiyelerine değil, geleceğin Türkiye’sine odaklandığı için, Türkiye’nin zenginliklerini Geleceğin Türkiye’sinin inşasında birleştireceğini işaret ettiği için. Küresel tehditlere karşı içeride toplumsal barışı öncelediği olduğu için. Gerek bireysel ve toplumsal düzlemde gerekse bölge ve ülkemiz açısından söz konusu imkân ve fırsatlar artık elimizin içinde bunun kaçmasına izin vermemek gerekiyor” diye konuştu.
BAŞKAN ARAS: 40 YILDIR BU ANI BEKLEDİK
Yeni süreçle ilgili Şehrivan’a konuşan geçmiş dönemde AK Parti Van İl Başkanı, Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Van Şube Başkanı Abdullah Aras, PKK’nın silah bırakmasını değerlendirerek, “Dün Süleymaniye’de yaşanan gelişme, tarihi bir dönüm noktasıdır. 40 yıldır beklediğimiz bir anı. Bugün Kürt’üyle, Türk’üyle, Arap’ıyla, bu topraklardaki tüm etnik yapılarla birlikte hep beraber yaşıyoruz. Bu olayı rüyamızda görsek inanmaz, ‘hayal’ derdik. Ama Allah’a hamdolsun, bu rüyamız bugün gerçeğe dönüştü. Silahlar bırakıldı. Artık hak ve talepler demokratik bir ortamda, barışçıl yollarla dile getirilecek ve korunacak” diye aktardı.
“KAZANAN HEPİMİZİZ”
Yaşanan gelişmelerin kıymetli olduğunu belirten Aras, “Bizler, bölgede yaşayan insanlar ve Kürtler olarak bu gelişmeyi hem bölgenin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınması açısından çok olumlu görüyoruz hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ülkemizin önünün açılması, ekonomik ve toplumsal refahın artması adına son derece kıymetli buluyoruz. Buradan çağrımız; tüm kitlelerin, sivil toplum kuruluşlarının, siyasetçilerin, kanaat önderlerinin bu sürece sahip çıkmalarıdır. Bu gelişmeye ‘ama’lı, ‘fakat’lı, şartlı bir şekilde bakılmamalı. Bu süreçte kazanan bir taraf yoktur; kazanan Türkiye’dir, kazanan hepimiziz. Bu, kaybedeni olmayan bir süreçtir” ifadelerini kullandı.
SÜRECİN ÜLKEYE VE VAN’A KATKISI NE OLACAK?
Aras, ülkede ekonomik yatırımların artacağının altını çizerek, “Kazanan demokrasidir. Bugün atılan bu tohumların, Allah’ın izniyle önümüzdeki günlerde meyve vereceğine inanıyoruz. Temennimiz odur ki, başta bölgemiz olmak üzere tüm Türkiye’de ekonomik yatırımlar artacak, kardeşlik ilişkileri güçlenecek ve Türk-Kürt ayrımı gibi kavramlar tarihe karışacaktır. Bu yeni dönemde herkes; “Ben Türkiyeliyim” diyerek, anayasal hakları çerçevesinde kendi dilini, kültürünü, örfünü özgürce yaşayabileceği bir ortam bulacaktır. Bu önemli sürece katkı sunan başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, MHP Genel Başkanı’na, elini taşın altına koyan tüm siyasetçilere ve dün Süleymaniye’de bu anlara şahitlik eden herkese gönülden teşekkür ediyoruz” dedi.
SİLAH BIRAKMAYI YERİNDE İZLEYEN BARO BAŞKANI ÖZARAZ ŞEHRİVAN’A KONUŞTU
Silah bırakma sürecini yerinde izleyen ve örgütün silah bırakmasıyla ilgili izlenimlerini Şehrivan aracılığı ile paylaşan Van Baro Başkanı Sinan Özaraz ise, “11 Temmuz 2025 tarihinde PKK’ye ait silahların resmi törenle yakılarak imha edilmesi, uzun yıllardır çatışmalarla anılan bu coğrafyada yeni bir dönemin mümkün olabileceğini göstermiştir. Bu adım, sadece silahların değil, aynı zamanda çatışmacı dilin ve inkâr siyasetinin de geride bırakılması için tarihi bir fırsattır. İfade etmek isterim ki: Barış ve demokratik toplum inşası; yalnızca silahların susmasıyla değil, adaletin tesisi, eşit yurttaşlık hakkının tanınması ve hukuk devleti ilkesinin güçlendirilmesiyle mümkündür” dedi.
ÖZARAZ: SÜRECİN SİVİL İRADEYİ ESAS ALAN BİR ANLAYIŞLA YÜRÜTÜLMESİ ŞARTTIR
Başkan Özaraz, barışa katkı sunmaya devam edeceklerinin altını çizerek şunları söyledi: “Bugün tanıklık ettiğimiz gelişme, geçmişin acılarıyla yüzleşmenin, ortak geleceği birlikte kurma iradesinin ve insan haklarına dayalı bir toplumsal sözleşmenin kapısını aralamalıdır. Bu sürecin; evrensel hukuk normları doğrultusunda, sivil iradeyi esas alan bir anlayışla yürütülmesi şarttır. Barışın dili hukuk, güvencesi özgürlük ve eşitlik, temeli ise herkes için adalet olmalıdır. Bizler hukuk örgütleri ve hukukçular olarak barışın inşasına katkı sunmaya ve toplumsal onarıma hizmet edecek her türlü çabanın içinde olmaya devam edeceğiz.”
ESKİ İL BAŞKANI ATAŞ: HAKİKATLER KOMİSYONU KURULMASI ŞARTTIR
Yeni süreçle ilgili Şehrivan’a konuşan ve atılması gereken adımlara dair görüş bildire eski HDP Van İl Eşbaşkanı Yakup Ataş, sürecin belirleyici bir eşik olduğunu belirterek, “Silahtan vazgeçilmesi, çatışmaların sona ermesi, yıllardır Van’dan Diyarbakır’a, metropollerden kırsala kadar her haneyi sarsan acıların dinmesi ve ülkenin sosyal-ekonomik potansiyelinin yeniden canlanması adına belirleyici bir eşik. Bu adımı kalıcı kılmak için Meclis’te yetkili bir komisyonun çatışma dönemiyle yüzleşip bir daha benzer acıların yaşanmaması için önleyici politikalar geliştirmesi, ayrıca faili meçhullerden köy yakmalarına kadar tüm hak ihlallerini ele alacak bir “hakikatler komisyonu” kurulması şarttır” şeklinde konuştu.
ATAŞ: SAMİMİ ADIMLAR ATILMALI
Ataş, bundan sonraki sürecin daha önemli olduğunu belirterek, “Bundan sonraki süreç, iktidar ve koalisyon ortaklarının samimi demokratik açılımlarla toplumu rahatlatmasına, hukukun üstünlüğünü tesis etmesine, düşünce ve ifade özgürlüğü nedeniyle tutuklu bulunanların serbest bırakılmasına bağlıdır. İçeride adil hukuk ve işleyen demokrasi sağlandığında dış yatırımı çekmek, ekonomik darboğazı aşmak da mümkün olacak; eşit vatandaşlık ilkesini benimseyen, Kürtlerin, Alevilerin ve tüm inanç-kimlik gruplarının kendini dışlanmış hissetmediği yeni bir anayasa için zemin oluşacaktır. Öcalan’ın örgütünü silahsızlandırma iradesi nasıl samimiyet göstergesiyse, devletin de aynı samimiyetle adım atması, “kardeşlik hukukunu” işleterek özgür birey, özgür siyaset ve ortak gelecek inşa etmesi herkese umut verecektir” dedi.
AYDENİZ: SİLAH BIRAKMAK, KÜRT MESELESİNİN ÇÖZÜMÜ ANLAMINA GELMİYOR
Van YYÜ Sosyoloji Bölümü öğretim üyelerinden siyaset bilimci Dr. Abdulsemet Aydeniz Şehrivan aracılığı yaptığı değerlendirmede silah bırakma ve sürecin geleceği ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Tarihi bir ana şahitlik ediyoruz doğrusu. Türkiye’de toplumsal barışa giden yolda çok önemli bir eşik aşıldı. Artık bundan sonraki süreci onarıcı adalet temelinde inşa etmek için herkese önemli görevler düşüyor. Silah bırakmanın tek başına Kürt meselesinin çözümü anlamına gelmediğini toplum olarak anlamak durumundayız.”
“SÜREÇ TOPLUMSALLAŞMALI”
Bundan sonraki süreçte sağlıklı ilerlemesi için yapılması gerekenleri vurgulayan Aydeniz, “Silah bırakmayı Kürt meselesinin çözümüne bizi götürecek sürecin önünü açan çok önemli bir adım olarak ele almak gerekiyor. Bu nedenle bir yandan demokratik toplum çağrısı çerçevesinde barış sürecinin sağlıklı ilerlemesi için çok ciddi ve yapısal reformlar içeren adımların atılması gerekirken bir yandan da bu sürecin toplumsallaşması gerekiyor. Barış çabalarının toplumsallaşmasının bu sürecin en önemli güvencesi olacağı kanısındayım. Mevcut süreci siyasal aktörler arasında bir anlaşmadan çıkartılıp toplumsallaştırdığımızda ancak kalıcı toplumsal barışı o zaman inşa edebiliriz.” Şeklinde konuştu.
Kaynak: ŞEHRİVAN
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.