2025-05-28 00:56:15 | Son Güncelleme : 2025-05-29 08:35:13
Her yıl Kürt Edebiyatı’nın önemli bir şahsiyeti adına sempozyumlar düzenleyen ve Kürtçe’nin akademik anlamdaki çalışmalarına önemli katkılar sunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Yaşayan Diller Enstitüsü Türkiye’den ve farklı ülkelerden birçok ismin buluşacağı bir sempozyum için çalışmalarını tamamladı.
Şehrivan Gazetesi'nin haberine göre; Bölgenin önemli şahsiyetlerinden biri olan Abdurrahim Rahmi Zapsu’yu tartışacak olan sempozyumda önemli konuklar ve Türkiye’den ve farklı ülkelerden akademisyenler Van’da Zapsu temalı konuşmalar yapacak.
BİRÇOK AKADEMİSYEN VAN’DA BULUŞACAK
Bu yıl 6’ıncısı düzenlenecek olan Uluslararası Kurdiyat Sempozyumu için hazırlıklarını tamamlayan Van YYÜ, Yaşayan Diller Enstitüsü, bir süredir hazırlıklarını sürdürdüğü sempozyuma ev sahipliği yapmaya artık hazır. Geçen yıl yine bu dönemlerde Molla Mahmûd-i Bayezîdî & August Jaba ve Mirası (Mela Mehmûdê Bazîdî & August Jaba û Mîrasa Wan) başlıklı sempozyumu gerçekleştiren enstitü, bu yıl ise sempozyum temasını Van ve Hakkari bölgesinin yetiştirmiş olduğu mümtaz şahsiyetlerden biri olan Abdurrahim Rahmi Zapsu’ya ayırdı. Kürt Dili ve Kültürü bölümünün öncülüğünde hazırlıkları tamamlanan sempozyumun adı ise Ebdurrehîm Rehmî Hekkarî û Mîrasa Wî ya Çandî (Abdurrahim Rahmi Zapsu ve Kültürel Mirası) olarak belirlendi.
CUMHURBAŞKANI BAŞ DANIŞMANI DA AÇILIŞ KONUŞMACISI OLACAK
30 Mayıs 2024 Cuma günü saat 10:30’da Van Yüzüncü Yıl Üniversidesi, Prof. Dr Cengiç Andiç Kültür Merkezi’nde açılış töreni yapılacak olan sempozyumda üniversiteden ve kentten isimler de yer alacak. Sempozyum düzenleme kurulu başkanlığını Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Abdulhadi Timurtaş’ın yaptığı sempozyumda Cumhurbaşkanı başdanışmanı Gülşen Orhan ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli açılış konuşması yapan isimlerden olacak.
CUNEYD ZAPSU DEDESİNİ ANLATACAK
Yaşayan Diller Enstitüsü’nün her yıl düzenlediği sempozyumlar Van YYÜ’de bir gelenek haline gelirken, bu sempozyumların açılış konuşmasını yapan ve onur konuğu olarak çağrılan isimler de sempozyumun başka bir güzel yanını oluşturuyor. Bu çerçevede Abdurrahim Rahmi Zapsu’nun torunu Cuneyd Zapsu ise dedesini ele alan bir panel verecek. Zapsu, “Sadece Dedem” başlıklı konuşması ile sempozyum özel konuğu olarak katılım sağlayacak. Programın devamında ise sözkonusu sempozyumun şeref konuğu olarak Kürdoloji çalışmaları alanında büyük emekler vermiş, bu alanda derin araştırmalar yapan sahanın duayen isimlerinden, Mardin Artuklu Üniversitesi emekli öğretim görevlisi Dr. Mehemed Malmîsanij açılış konferansını verecek.
5 FARKLI ÜLKEDEN ONLARCA AKADEMİSYEN VAN’DA BULUŞACAK
İki gün boyunca gerçekleşecek sempozyumda başta Türkiye olmak üzere İngiltere, İsviçre, İran ve Irak gibi farklı 5 farklı ülkeden ve 16 üniversiteden 54 akademisyen, bilim insanı ve araştırmacı-yazar bu önemli şahsiyet ile ilgili tebliğler sunacak. Geçtiğimiz yıllarda da adından söz ettiren sempozyumlar düzenleyen Yaşayan Diller Enstitüsü, gelenek haline getirdiği sempozyumları önümüzdeki yıllarda da farklı önemli şahsiyetlerle devam ettireceğini de ifade etti.
ABDURRAHİM RAHMİ ZAPSU KİMDİR?
Van Başkale’de doğdu. Soyunun, babası Mehmed Pertev Bey vasıtasıyla Abdülkadir-i Geylânî’ye ulaştığı kabul edildiğinden seyyid olarak tanınmakta ve babaannesi dolayısıyla da ailesi bölgenin tanınmış isimlerinden Bedirhan Paşa sülâlesine dayanmaktadır. Annesi, anne tarafından bölgenin ilmî ve tasavvufî faaliyetleriyle tanınan Arvâsîler’e mensup Emetullah Hanım’dır.
İlk öğrenimini Başkale’de, orta öğrenimini Van Dârülmuallimîni’nde yaptı. Özel hocalardan ders alarak Arapça, Farsça öğrendi ve dinî bilgilerini ilerletti. Seyyid Tâhâ Arvâsî’den icâzet aldı. II. Meşrutiyet öncesinde İstanbul’a gitti. Osmanlı son döneminin çalkantılı yıllarında çeşitli Kürt cemiyetlerinde görev aldı. Türkçe ve Kürtçe yayımlanan Jin dergisinde yazılar yazdı. Kürt Talebe Hêvî (Ümit) Cemiyeti’nin kurucuları arasında bulundu.
I. Dünya Savaşı’nın başlaması ve Osmanlı Devleti aleyhine gelişmesi üzerine Doğu Cephesi’ne giderek milis kuvvetlerine katıldı. Bitlis’te Ruslar’ın saldırılarını durdurmak için katıldığı çete savaşlarında esir düştü. Bakü açıklarında Nargin adasındaki esir kampına gönderildi. Burada Rusça ve Almanca öğrendi. Müslüman esirlerin çocuklarına dinî konularda ders vermek amacıyla kampta bir mektep açtı. Çocuklar için ahlâkî şiirler kaleme aldı. Bir buçuk yıl kadar süren bu eğitim çalışmalarından mektebin 1917’de Ruslar’ca kapatılması üzerine vazgeçmek zorunda kaldı. Ardından esir kampından kaçarak Bakü’ye ulaştı. Kampta yazdığı şiirleri ve bir tiyatro eserini Bakü’de neşretti. Ekim 1917’de Bolşevik İhtilâli’nin patlak vermesi ve Rusya’nın savaştan çekilmesiyle hürriyetine kavuştu. Uzun bir yolculuktan sonra İstanbul’a döndü. Burada Dârülhilâfe Sahn Medresesi imtihanını verip Mütehassısîn bölümüne giriş hakkını kazandıysa da medreselerin lağvedilmesi üzerine Dârülfünun İlâhiyat Fakültesi’nde okudu. Mezuniyet tezi olarak Âbide-i Tevhîd adıyla hazırladığı Âyetü’l-kürsî tefsiriyle fakültenin ilk mezunları arasına girdi (1927).
Cumhuriyet’in kuruluşunu takip eden yıllardaki faaliyetleri hakkında yeterli bilgi yoktur; ancak Ankara Maliye Meslek Mektebi’ni de bitirdiğinden mal müdürlüğünde memurluk yaptığı bilinmektedir. İstanbul’daki memuriyetini yürütürken bir taraftan da özellikle çocuklara ve gençlere dinî bilgiler verilmesi yanında din aleyhtarlarına karşı yayın yapmak üzere Ehl-i Sünnet dergisini neşretti (1947). Bu dönemde derginin başyazarlığını yürüttüğü ve çoğu yazılarını yazdığı gibi kaleme aldığı risâle hacmindeki kitaplarla da dinî neşriyat yapmaya girişti. Ayrıca Necip Fazıl Kısakürek’in öncülüğünde kurulan Büyük Doğu Cemiyeti’nin kurucu üyesi oldu (1949) ve cemiyetin genel sekreterliğini üstlendi. Yine bu yıllarda üniversite öğrenimi için İstanbul’a gelen doğulu gençlerin kaldığı Dicle Talebe Yurdu’nun yöneticiliğini yaptı. 1951’de Pakistan’da toplanan İslâm Gençlik Konferansı’na katıldı. Burada Pakistan Millî Eğitim Bakanı Ali Ekber Şah ve Suriye’den M. Saîd Ramazan el-Bûtî ile görüştü, birçok İslâm âlimi ve aydını ile tanıştı. 1953 yılında hacca gitti.
İstanbul’da Cizreli Bedirhan Paşa’nın torunlarından Hidayet Hanım ile evlendi ve Mustafa Pertev, Ayşe Hâle, Jâle adındaki çocukları dünyaya geldi. Vefatında Edirnekapı Mezarlığı’na defnedildi.
“Rahmi” mahlasıyla ve çoğu aruzla şiirler yazan Abdürrahim Zapsu bunları zaman zaman Ehl-i Sünnet dergisinde yayımlamışsa da bir araya toplamamıştır. Başta Ehl-i Sünnet dergisi olmak üzere neşrettiği kitap ve risâlelerin hemen tamamı gençlere, çocuklara ve halka dinî bilgiler vermek, din ahlâkını telkin etmek amacını taşır. Tek parti iktidarının son yıllarında ve 1950 sonrasında din üzerindeki baskının nisbeten azalmasıyla aynı dönemde yayımlanan benzer dergilerle beraber Zapsu’nun yayım faaliyetlerinin de önemli rolü olmuştur. İlk sayısı 4 Temmuz 1947’de çıkan Ehl-i Sünnet, yarım gazete sayfası boyutlarında dört sayfa halinde “Dinî, Ahlâkî ve İlmî Haftalık Gazete” üst başlığıyla yirmi altı sayı, ardından daha küçük boyda ve on altı sayfa halinde on beş günlük dergi olarak yayımlanmıştır (1953 yılında 139. sayıya kadar çıkmıştır). Başlık altında anayasanın, “Hiç kimse felsefî inancından, din ve mezhebinden dolayı kınanamaz” cümlesii dikkat çeker. Dergideki imzasız yazıların çoğu da Zapsu’ya aittir.
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.