2024-01-16 00:48:39 | Son Güncelleme : 2025-05-01 14:14:00
“Edremit Van’a bakar, içinde Şamran akar. Öyle bir yar sevmişem, her gören ona bakar” sözleri, anonim bir Van türküsünün giriş mısralarıdır. Türküde ismi geçen ‘Şamran’ ise Van’ın Gürpınar ilçesi sınırlarından başlayarak Edremit’e ulaşan, oradan da Van Gölü’ne dökülen bir sulama kanalının bilinen ismidir. Ancak ne kanalın gerçek ismi ‘Şamran’dır ne de bu kanal sıradan bir sulama kanalıdır.
Gazete Duvar'dan Kadir Cesur'un haberi
Günümüzde ‘Şamran’ ya da ‘Şamram’ olarak anılan kanal, sularını Hewasor (Gürpınar) düzlüğünün güneyinde uzanan Başit ve Sudız dağlarının devamı olan Serêkani (Bulakbaşı) kaynağından alır. Kaynak, günümüzde Mêjingera-Jor (Yukarı Kaymaz) köyü sınırları içinde yer alır. Bu kanal yine günümüzde Hoşab Suyu’nu beton (100 önce ahşap) bir su kemeriyle aşar. Daha sonra, Artemêt (Edremit) ile Hewasor (Gürpınar) arasındaki traverten kayalıklı tepelerin yamacı boyunca Van ovası yönünde akar. Urartu’nun güçlü krallarından Minua (M.Ö. 810-780) tarafından yaptırılan bu kanala Kral Minua, ‘Minuai Pili’ (Minua’nın Kanalı) adını verir.
Almanya'da bulunan Heidelberg Üniversitesi'nde (Universitat Heidelberg) bilimsel çalışmalar yürüten Urartulog Dr. Kenan Işık’ın vermiş olduğu bu bilgiler, yaklaşık 2800 yıldır varlığını sürdüren Minua Kanalı’nın tarihine ışık tutuyor.
Işık’ın vermiş olduğu bilgilere göre; Minua Kanal’ı kayalık ve toprak zemine göre değişim göstermekle birlikte 2,5 ila 4 metre arasında değişen genişlikte, yer yer 4 metre derinlikte açılan bir hendekten akıyor ve dönemi itibariyle oldukça başarılı izolasyon teknikleri kullanılıyor. Kral Minua’nın eşi Tariria adına Katepanz (Kadembas) mevkiinde yaptırdığı ‘Taririahinili üzüm bağı’nın sulamasın da Minua Kanalı ile sağlandığı biliniyor.
Minua Kanalı’nın geçtiği güzergahta gerek kanalın destek duvarlarına gerekse kayalara çivi yazısıyla işlenen 15 kitabe yer alıyor. Bu kitabelerden 14’ü doğrudan Şamran Kanalı ile ilgiliyken yanlızca biri Kraliçe Tariria adına yaptırılan üzüm bağını konu alıyor. Urartulog Işık, bu yazıtların önemli bir kısmının tahrip edildiğini ve birçoğunun ise günümüze kadar ulaşamadığını belirtiyor.
Ulaşılabilen ve birbirini tekrar eden bu tarihi yazıtlarda, kanala zarar verecek olacakları lanetleyen bir beddua yer alıyor: “İşpuini’nin oğlu Minua, Tanrı Haldi’nin gücü sayesinde bu kanalı açtı. Adı Minua Kanalı’dır. Tanrı Haldi’nin büyüklüğü sayesinde, Minua, güçlü kral, büyük kral, Bianili (Urartu) Ülkelerinin Kralı, Tuşpa kentinin efendisidir. Minua der ki, kim bu yazıyı silerse, kim onu tahrip ederse, kim bunu görürse, kim başkasına ‘Bu kanalı ben açtım’ derse o, Tanrı Haldi, Tanrı Teişeba, Tanrı Şiuini ve bütün tanrılar tarafından mahvedilsin. Güneş ışığından yoksun edilsin.”
Urartu’nun büyük kralı Minua’nın lanetine rağmen; kanalın ismi değiştirildi, tahrip edildi, kirletildi, üzerine hidroelektirik santrali kuruldu ve suyu tükendi. Bir zamanlar berrak akan ve Edremit’in bağlarını sulayan Minua Kanalı’na artık lağım suları bile dökülüyor. Minua’nın kanalı, yaklaşık 2800 yılın ardından artık yok oluyor.
2011 yılında yaşanan iki büyük Van depreminin ardından Edremit’te inşa edilen TOKİ konutları ve Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü kampüsü inşaatlarının da Minua Kanalı’na zarar verdiğini söyleyen Işık, “Hemen kanalın üstünde ‘Alniuni Kenti’ denilen kaleye ait sur duvarlarının hemen 5 metre yakınına tapu binasını diktiler. Durumu bildirdik fakat ne yazık ki bir şey yapılmadı bu konuyla ilgili. Çok şey söylenir ama sonuç çoğu zaman sıfır” diyerek verilen tahribata dikkat çekiyor.
Urartulog Işık’ın vermiş olduğu bilgiye göre; Edremit’te bulunan ve ‘Baydaş Bahçesi’ olarak bilinen yerde bulunan Minua yazıtı da zarar verilen eserler arasında yer alıyor. Bir dönem Van Müzesi’nde çalışırken, durumu raporlaştırdığını belirten Işık, “Sorun insan yerleşimleri ile kanalın iç içe olması ve bu uzun kanalın korunmasının güçlüğüydü. Bu gibi büyük bir antik miras olağanüstü yatırım ve projelerle korunması gerekir. Bu korkunç bir talandır. Benim için Roma’daki Kollosseum’un veya İstanbul’daki Bozdoğan Roma Su Kemerinin yok edilmesi gibidir. Kaldı ki, Minua Kanalı Roma Kemeri’nden 1200 yıl önce inşa edildi. Kanalın suçu Van’da oluşu mu? Kendi dönemi itibariyle böylesine uzun mesafeden, insan üstü bir çabayla getirilmiş ve görkemli yazıtlarla donatılmış ve günümüze kadar kendini atmış bir insan eseri yoktur. Ve ne yazık ki bizim ülkemiz de bu. Umarım tüm bu miras korunur” diyor.
Kanal, geçtiği güzergah boyunca birçok yerleşim yerinin içinden ilerliyor. Bu durum kanalın insan eliyle de kirlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Kanalın suyunun hidroelektrik santrali tarafından tutuluyor olması sebebiyle de kanal çevreye kötü koku yayıyor.
Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar, üzerine iğde ağaçlarının dallarının sarktığı ve suyunun dolu dolu aktığı Şamran Kanalı artık bir bataklığa dönüşmüş durumda. Gelinen noktada, Edremit halen Van’a bakıyor ancak artık içinde ‘Şamran’ akmıyor.
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.