HDP Parti Meclisi 10-11 Eylül’...
MEBİT

HDP: Demokrasiyi dışlayanlarla aynı masada oturmayız

HDP Parti Meclisi 10-11 Eylül’de düzenlediği toplantının sonuç bildirgesini açıkladı. Bildirgede Türkiye’nin ‘cumhur’ ve ‘millet’ ittifakları arasına sıkıştırılamayacağı belirtildi. İsim vermeden İYİ Parti’nin de eleştirildiği bildirgede, şunlar kaydedildi: “Demokrasi ve milliyetçilik ikileminde demokrasiyi dışlayanlarla, kendi küçük siyasi ikballerini halkların ikbalinin önüne koyanlarla HDP’nin aynı masada olması beklenemez.”

Abone Ol

2022-09-13 01:26:38 | Son Güncelleme : 2024-04-18 16:43:23

HDP: Demokrasiyi dışlayanlarla aynı masada oturmayız

HDP Parti Meclisi (PM), yeni dönem politikalarını belirlemek için 10 Eylül’de partinin genel merkezinde toplanmıştı. Toplantının sonuç bildirgesini açıklayan HDP, isim vermeden İYİ Parti’den partilerine dönük açıklamalarını eleştirdi. 

Türkiye’nin seçim sath-ı mailine girildiği tespiti aktarılan bildirgede, içinden geçilen sürecin detaylı şekilde değerlendirildiği belirtildi. HDP’ye yönelik kapatma ve Kobani davalarıyla ‘toplumun seçeneksiz bırakılmak istendiği’ söylenen bildirgede, son günlerde HDP eksenindeki tartışmalara değinildi. 

Türkiye’nin iki ittifak arasına sıkıştırılamayacağı belirtilen açıklamada, millet ittifakının kapsayıcılıktan uzak olduğu söylendi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Demokrasi ve milliyetçilik ikileminde demokrasiyi dışlayanlarla, kendi küçük siyasi ikballerini halkların ikbalinin önüne koyanlarla HDP’nin aynı masada olması beklenemez. HDP emek, özgürlük, demokrasi, adalet ve eşitlik ayakları üzerinde inşa edilen bir zeminin ittifak ve öncü gücüdür. Millet İttifakının kapsayıcılıktan uzak ve ürkek tavrı, AKP-MHP ittifakının siyasi tuzağına düşme anlamına gelmektedir. Çünkü bu yaklaşım, iktidarın kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı siyasetine hizmet etmektedir. Oysa 7, Haziran, 24 Haziran ve 31 Mart seçimleri iki kutuplu siyaset tarzının nasıl mahkûm edilebileceğini net olarak göstermiştir. HDP’nin bu seçimlerdeki çoğulculuğu esas alan ve demokrasiyi örgütleyen politika tercihleri bir yandan AKP-MHP ittifakının baskıcı iktidarını zayıflatmış, rant kaynaklarını elinden almış diğer yandan ise iktidarı desteklemeyen tüm kesimlere başarmanın hangi yöntemlerle ve cesaretle olabileceğini göstermiştir. Bu kapsamda 2019 yılında yapılan seçimler ve dahası Türkiye’nin yakın siyasi geçmişi, HDP’nin kilit parti olduğu gerçekliğini kanıtlamaktadır.”

AKP-MHP ittifakı insanlığa, doğaya, topluma, her canlıya karşı suç düzeni oluşturmuş, Türkiye içinde yürüttüğü savaş politikalarını sınır ötesine taşıyarak hem bölgedeki istikrarsızlığı beslemiş hem de Kürt düşmanlığının boyutlarını göstermiştir. İktidar Kürt halkına dönük, Ali Rıza Arslan’ın çocuğunun kemiklerini bir torba içinde babasına teslim edecek, mezarları tahrip edecek, bir insanın en doğal hakkı olan gömülme hakkını bile engelleyecek kadar kötülükle donatılmış bir zalimlik uyguluyor. 

Kuşkusuz ki, mevcut iktidarın mayası Kürt düşmanlığıdır. Bu ittifak İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan üzerinde başlattığı mutlak tecritle dünyada eşi benzeri görülmemiş bir işkence sistemi inşa etmektedir. Mutlak tecritle amaç, Kürt sorununda çözümsüzlük ve Türkiye’nin demokratikleşme iradesinden uzaklaşmasıdır.

Halk açlık, yoksulluk ve pahalılık içinde yaşamlarını sürmeye çalışırken Saray ve çevresi milyon dolarlık yolsuzluklara imza atıyor. Her gün Saray yandaşlarının yolsuzluk belgeleri çarşaf çarşaf ortaya çıkıyor. İslami değerleri istismar eden ve dini kendi maddi çıkarları doğrultusunda kullanan iktidar ve yandaşları; halktan çaldıkları paralarla lüks ve şatafatlı hayat yaşarken, topluma da ‘Mümin sabreder’ diyerek yoksulluğu kader olarak kabul ettirmeye çalışmaktadır.

AKP-MHP iktidarı işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, engellilerin, doğa ve insan hakları savunucularının bütün kazanımlarına darbe vurarak toplumun nefes borularını kesmeye çalışmaktadır. 12 Eylül askeri darbesinin 42’nci yıldönümünde yaşamın her alanında aynı darbeci zihniyet devam etmektedir. İktidar kayyım atamalarıyla, yargı ve siyaset üzerindeki vesayetiyle, topluma yönelik saldırı ve baskılarıyla aynı darbeci zihniyetle varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Ancak şiddet ve zor yöntemiyle toplumu teslim almaya çalışan hiçbir yönetim ve darbe pratiği başarılı olmamıştır AKP ve MHP’nin darbeci zihniyeti de 12 Eylül’ün lanetlenen darbe pratiği ile birlikte alınacaktır.”

  • Etiketler : HDP SİYASET
  • YORUM YAP
    Yorumlar (0)

    Bu habere ilk yorum yapan sen ol.

    ÖNERİLENLER