2023-08-08 13:06:52 | Son Güncelleme : 2024-07-27 14:01:20
Van’ın sırtını Artos Dağı’na yaslanmış ilçesi olan Gevaş’ta, Van Gölü ile paralel uzanan bir yolun kenarında yan yana sıralanmış gemiler... Van Gölü’nü izleyerek büyüyen ve ömürleri balıkçılıkla geçen iki kuzenin, uzun emekler sonucu yaptıklarından sadece birkaçı.
Artı Gerçek'ten Şenol Bali'nin haberine göre; Gevaş’ın sahil köylerinden olan Dereağzı Mahallesi’nde doğup büyüyen ve yıllarca Van Gölü’nde balıkçılık yapan Yaşar ve Mizbah Teran'ın hikayesi, eski bir ustadan aldıkları küçük tekne ile balığa çıkarken, yakınlarındaki bir teknenin arızalanmasıyla başlıyor. Tekneyi ödünç aldıklarıyla malzemelerle tamir eden eden Teran yolculuğu kendi tersanelerini kurmaya kadar gidiyor.
'BU İŞE BAŞLADIĞIMIZDA SADECE ALET TAKIMIMIZ VARDI'
Teran kardeşler yolculuğuna 2007 yılında kendi köylerinde küçük bir atölye kurarak başlıyor. Süreci anlatan Yaşar Teran, “O gün o gemiyi tamir ettikten sonra aklımdan çıkmadı bu fikir. Her gece düşündüm. Sonra balık sezonu kapandığında elimizdeki bir iki malzemeyi bir araya getirdik. Kaynak makinasını bir yerden, spreyli başka bir yerden aldık. Sadece alet takımımız vardı. Hiçbir ustanın yanında çalışmadan veya herhangi bir eğitim almadan giriştik" dedi.
Teranlar zamanla tekne yapımında ustalaşıyor ve tüm öğrendiklerini ürete ürete test ediyor. 2019 yılında de tersane kurmaya karar veriyorlar. Yol kenarında bir atölye buluyor ve çoğu ödünç olan iş aletlerini bir araya getirerek çalışmaya başlıyorlar. Kısıtlı imkânlar inançlarını zayıflatmıyor. Eş dost uyarıyor, "başınızdan büyük işlere kalkışmayın" diye. Ancak geri adım atmıyorlar ve ilk tekneyi de kendileri için yapıyorlar. Yaşar Teran, “Mühendislik işi, nasıl yapıyorsunuz diyeceksiniz. Çünkü ilk başta herkes öyle diyordu. Ama insanların inanmaması bizi yıldırmadı. 12 metreye kadar gemileri kendimiz tasarlayıp yapıyoruz. Onlarca gemi yaptık, şimdiye kadar bir sorun yaşamadık" diyor.
BİR TEKNENİN YAPIMI ORTALAMA İKİ AY SÜRÜYOR
Başardıkça işleri büyütüyorlar. Küçük imkânlarla ortaya çıkardıkları teknelerden sonra yeni makinalar ve malzemeler alıyorlar. İki dükkânı birleştirerek kurdukları tersanede tekneden sonra gemi yapmaya başlıyorlar. Motor aksamı, iç döşemeleri, boyası dahil bütün teknik ve estetik işçiliğini kendileri yapıyor. Malzemelerini genelde kentten temin eden ustalar, teknenin şanzımanını ve pervanesini İstanbul’dan istiyor. Hâlâ iki kişi çalışıyorlar. İşler yoğunlaştığında personel takviyesi yapıyorlar. Biri kaynak aşamasında diğer ikisi tamamlanmak üzere olan üç teknede kademeli olarak çalışıyor. Biri içerde kaynak yaparken diğeri, bitmek üzere olan teknenin döşemesi ile ilgileniyor. 12 metrelik bir teknenin yapımı ortalama 2 ay sürüyor. Zamana yayarak ince ince çalışıyorlar. Günün büyük kısmını da burada geçiriyorlar.
BİRÇOK KENTTEN SİPARİŞ ALIYORLAR
Ünleri Van sınırını aşıyor ve şimdilerde birçok yerden sipariş alıyorlar. Diyarbakır, Urfa ve Türkiye’nin batısındaki birçok kentten. Van’ın ve bölgenin sayılı ustaları olmayı başardılar. Hatta Van Gölü sularında seyreden birçok tekne ve gemi, Teran kuzenlerin imzasını taşıyor. İlgiden memnunlar ancak tanıdık bir şikayetleri var; maliyetler. Malzemelerdeki fiyat artışları, gemi fiyatlarına yansıyor. Bu da işlerini biraz da olsa düşürüyor. Ama kazançlarının düşmesini göze almak pahasına siparişlerini geri çevirmemeye gayret gösteriyorlar. İnanarak başladıkları bu hikâyeye inanarak devam ediyorlar.
