2025-11-28 01:07:51 | Son Güncelleme : 2025-11-28 16:30:42
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara Hakimevi'nde düzenlenen 'Kadınların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi Paneli'ne katıldı. Programda, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse, hakim ve savcılar ile yargı mensupları da yer aldı. Bakan Tunç, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nün hemen ardından kadınların adalete erişiminin güçlendirilmesini ele aldıklarını belirterek, bu paneli son derece anlamlı bulduğunu söyledi.
'ÖNEMLİ DEĞİŞLİKLER YAPTIK'
Tunç, "Kadın haklarının güçlendirilmesi, kadının korunması ve kadınlarımızın adalete erişiminin kolaylaştırılması konusunda bugüne kadar çok önemli çalışmalar yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. 6284 sayılı Kanun başta olmak üzere, kadına yönelik şiddetin önlenmesi, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların ve aile bireylerinin korunmasına yönelik çok sayıda yasal ve idari düzenlemeyi hayata geçirdik. Israrlı takip eylemini ceza mevzuatımızda suç haline getirdik. Kadına karşı işlenen kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarında cezaları ağırlaştırdık. Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçları bakımından tutuklama nedenini açıkça düzenledik. Yine 'iyi hal indirimi' olarak bilinen, salt kravat takmak, kılık kıyafetini düzeltmek gibi sebeplerle sanık lehine indirime gidilmesini engelleyen önemli değişiklikler yaptık" diye konuştu.
'KADINA YÖNELİK ŞİDDET KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR'
Kadına yönelik şiddeti insanlığa ihanet olarak gördüklerini aktaran Bakan Tunç, "Bir annenin susturulan sesi, bir eşin kırılan iradesi, bir kız çocuğunun söndürülen umudu, sessiz kalındıkça büyüyen toplumsal bir çürümenin habercisidir. Bu nedenle şunu açıkça ifade ediyoruz; kadına yönelik şiddeti mazur gösteren hiçbir söz, hiçbir gerekçe, hiçbir bahaneyi tanımıyoruz ve tanımayacağız. Şiddetin üzerini örten, geciktiren, hafifleten her yaklaşım suçun ortağıdır. Kadına yönelik şiddet bizim kırmızı çizgimizdir. Devlet şiddeti gizleyen değil açığa çıkaran, faile göz yuman değil ondan hesap soran, mağduru yalnız bırakan değil yanında dimdik duran bir iradeyi temsil etmektedir. Bu konuda geri adım yoktur, hiçbir zaman taviz yoktur, müsamaha yoktur" dedi.
'HUKUKİ VE KURUMSAL ADIMLARI KARARLILIKLA ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Adalete erişim politikalarını güçlendirdiklerini belirten Bakan Tunç, "Adliyelerimizde kurduğumuz adli görüşme odaları sayesinde suç mağduru kadın ve çocukların faillerle yüz yüze gelmeden, uzmanlar eşliğinde özel ortamlarda ifadeleri alınmaktadır. 81 ilde 176 adli görüşme odasında bugüne kadar 150 bini aşkın adli görüşme gerçekleştirilmiştir. Yine 81 ilde sayısı 178'i bulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerimiz, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere dezavantajlı kesimlere adli süreç boyunca rehberlik etmekte, psikososyal destek sağlamaktadır. Yargı teşkilatımızda kadınların varlığı her geçen gün güçlenmekte, kadın hakim ve savcı oranımız yüzde 38'leri bulmakta, adaylarımızda bu oran yüzde 50’nin üzerine çıkmaktadır. Yargı reformu strateji belgemizde ve kadına yönelik şiddetle mücadele eylem planımızda da açıkça ortaya konulduğu gibi, tek bir kadının dahi ayrımcılığa, şiddete ya da haksızlığa maruz bırakılmaması için gereken tüm hukuki ve kurumsal adımları kararlılıkla atmaya devam edeceğiz" dedi.
'YAKLAŞIK 40'A YAKIN MADDEDEN OLUŞUYOR'
Tunç, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Tunç, bugün TBMM Başkanlığı’na sunulan 11'inci Yargı Paketi'ne ilişkin, "Yargı Reformu Strateji Belgemiz, 23 Ocak 2025 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuyla paylaşılmıştı. Orada 5 temel amaç var. Bu amaçlar; kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi, insan kaynağı kapasitesinin artırılması, yargılama süreçlerinin hızlandırılmasına yönelik tedbirler ve adalete erişimin kolaylaştırılmasıdır. 264 hedefin içerisinde kadınların ve çocukların korunmasına yönelik çok önemli başlıklar bulunuyor. 11'inci Yargı Paketi yaklaşık 40'a yakın maddeden oluşuyor ve bugün Meclis Grup Başkanımız Sayın Abdullah Güler ayrıntılı bir açıklama yapacak" dedi.
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR İLE İLGİLİ DÜZENLENME
Suça sürüklenen çocuklarla ilgili düzenlemelere değinen Bakan Tunç, "Minguzzi cinayetinde de gördüğümüz üzere çocukların örgütsel faaliyetlerde suça sürüklenmesini ve suçta kullanılmasını önlemeye yönelik tedbirler önemli. Meclis araştırma komisyonu çalışmalarını sürdürüyor. Komisyon raporu sonrası çocuklara ilişkin düzenlemelerin bir sonraki yargı paketlerinde hayata geçirilmesi planlanıyor" diye konuştu.
'CAYDIRICILIĞI ARTIRACAK DÜZENLEMELER YER ALACAK'
Bakan Tunç, "Meskun mahalde silah atma konusu uzun süredir tartışılıyor. Bu konuda caydırıcılığı artıracak düzenlemeler pakette yer alacak. Ayrıca trafik suçlarıyla ilgili, özellikle yol kesme ve kamu güvenliğini tehlikeye atan suçlara ilişkin Türk Ceza Kanunu'nda yapılması gereken düzenlemeleri de grup başkanımız açıklayacak" dedi. Yargı paketinde yer alan Kovid düzenlemesinin bir af yasası olmadığını söyleyen Tunç, "Kovid düzenlemesi, bir af değildir. Üç yıl denetimli serbestlikten yararlananlar ile suç tarihi daha önce olup yargılaması uzun sürenler arasında oluşan eşitsizliğin giderilmesine yönelik talepler Meclisimize iletilmişti. Bu pakette yer alıp almayacağı milletvekillerimizin takdirindedir" dedi.
'YARGI ÖNÜNDE HESAP VERMEKTEN KAÇAMAYACAKLAR"
Bakan Tunç, Böcek ailesinin ölümüyle ilgili soruşturmaya ilişkin, "Zehirlenmenin sebebi, Adli Tıp 1'inci İhtisas Kurulu tarafından dün gece açıklandı. Orada özellikle oteldeki ilaçlamadan kaynaklandığı yönünde konu ağırlık kazanıyor. Bu kapsamda da hem otel sahipleri, otel çalışanları ve ilaçlamayı yapan firmanın yetkilileriyle ilgili tutuklama kararları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verildi. Daha önce tutuklanan özellikle o lokantalar, midyeci vesaire onlarla ilgili de serbest bırakma kararları verildi. Soruşturma devam ediyor. Bu konuda kimler sorumluysa, bu ailenin yok edilmesine kimler sebep olmuşsa bunlar yargı önünde hesap vermekten kaçamayacaklardır. Bu konuda özellikle bu alanda işletme sahiplerinin çok tedbirli olması lazım. Vatandaşlarımızın hayatı bizler için çok değerli" cevabını verdi.
'İSTİNAF SÜRECİ AÇIK'
Tunç, gazeteci Fatih Altaylı'nın yargılanmasına ilişkin soruya, "Bu konular, yargının konuları. Cumhurbaşkanımıza hakaret ve tehdit suçlarından ilk derece verilen bir karar söz konusu. Bu değerlendirmeler, mahkemelere ait olan değerlendirmeler. Mahkemenin takdiri bu yönde. Bu yöndeki hak arama yolları da istinaf süreci de açık" dedi.
'DEĞERLENDİRMEYİ BEKLEYECEĞİZ'
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın durumu ile ilgili soruya yanıt veren Bakan Tunç, "Takdir tamamen yargının burada. AİHM'in kesinleşen kararı, bölge adliye mahkemesine gönderildi. İlgililer de başvurusunu yaptı. Bu konuda tamamen değerlendirmeyi bekleyeceğiz" açıklamasında bulundu.
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.