Bundan tam 10 yıl önce 23 Ekim...
MEBİT

Van Depreminin ardından 10 yıl geçti: Enkaz, sahipsizlik ve umutlar...

Bundan tam 10 yıl önce 23 Ekim günü Van halkı zor bir güne uyandı.

Abone Ol

2021-10-24 21:35:59 | Son Güncelleme : 2024-04-13 22:32:18

Van Depreminin ardından 10 yıl geçti: Enkaz, sahipsizlik ve umutlar...

 

Doğumevleri, hastaneler gibi birçok kamu kuruluşunun da yıkıldığı ya da zarar gördüğü depremde, zorlu kış aylarının başlangıcında yaşanan felaketle emekçiler evlerini, işlerini ve sevdiklerini yitirdiler. Geride kalanları zorlu günlerin beklediği Van Depremi'nin ilk günlerinin ardından dayanışma ve ardından mücadele dolu günler bekliyordu insanları. 

Yiyecek, temiz su, kuru gıda gibi temel ihtiyaç malzemelerinin dahi tedarik noktasında aksamaların yaşandığı günlerin ardından Van'ın çetin soğuk günleri başladı. Konteynır ya da çadır kentlerin böylesi iklim şartlarında yetersiz olduğu süreçte sermaye düzeni Vanlı emekçileri bir başına bırakmış, birçok örnekte de tekrar ettiği gibi konuyu inşaat ve gıda piyasası üzerinden ranta çevirmişti. Yine birçok örnekte ırkçılık ve ayrımcılık sergilenirken hükümetin buna sessiz kaldığı ve görmezden gelindiği de hafızlardaki yerini koruyor.

Resmi kayıtlara göre 644 yurttaşımızı kaybettiğimiz ve yaklaşık iki bin kişinin de yaralı olarak kurtulduğu 7.1 şiddetindeki Van Depremi'ni ve neler yaşadıklarını depremzedelerle konuştuk.

'Bugün tekrar bir deprem olsa halk yine aynı şeyleri yaşayacak'

İnan Kaya, Vanlı bir emekçi. Kendisi depremin gerçekleştiği zaman balıkçılık işiyle meşgul olduğunu ifade ediyor. "Deprem öyle korkunçtu ki Van'ın bir beşik gibi sallandığını hatırlıyorum. Hatta bir ara Van Gölü'ndeki dalgaların şehri yutacağını düşündüm. Tabi insan o esnada bir şey yapamıyor. Kitleniyor adeta. Aklımız tutuldu. Yapabildiğimiz ilk şey yakınlarımızı, komşularımızı ve ailemizi kurtartmak oldu. Birçok insan enkaz altında kaldı. Deprem buraya 17 kilometre uzaklığındaki Tabanlı köyünde gerçekleşmişti. Burası fay hattında bir yer ama yetkilerin bunu gözetmesi lazımdı. Mesela bugün tekrar bir deprem olsa halk yine aynı şeyleri yaşayacaktır. O günden bu yana bir bilinç gelişmedi. Mesela depremden önce evler binalar kontrol edilseydi, kötü evlere izin verilmeseydi bu acılar böyle yaşanmazdı. Bu kadar insanımızı da kaybetmezdik. Ama olmadı" diye anlatıyor o günleri.

'Depremi ranta dönüştürüp ondan bile para kazandılar"
Depremin canlı şahitlerinden birisi de o dönem Van'da görev yapan bir öğretmen, Selahattin Turan. Görev yaptığı süreçte denk gelmiş Van Depremi'ne.

Turan şöyle anlatıyor yaşananları: 

"Depremden sonra her aşamada sorunlar vardı. Konteynırların kuruluşunda, çadırların kuruluşunda her şey aksayarak yapıldı. Hükümetin HDP'li belediye ile ilişki kurmaması çok garipti mesela. Belediye sürecin dışına itilince de bir sürü şey aksadı tabi. Esas korkutucu olan şey ikinci depremdi. Bir deprem daha olur mu korkusu hepimizi sardı. Ve her şeyde olduğu gibi depremde de rant derdine düşenleri gördük. Hırsızlar doluştu şehre bir anda. İnsanlar yıkılmış evlerinin başında nöbet tuttu günlerce. Van'dan otobüsler dolu dolu gidiyordu Batı'ya. İnsanlar tanıdıkları bildikleri yerlere sığınmak zorunda kalmıştı. Ve artık enkazın ortasında biten yeni binaları görüyorduk. Emekçiler yıkılan evlerinin ardından, TOKİ'yle borçlandırılarak ev sahibi yapıldı. Sanırım ben Van'da evi yıkılan tek öğretmendim. Devletten hiç bir destek göremedim. Destek dedikleri TOKİ üzerinden borçlandırılmaktı. Değilse, istemiyorsan yardım da yoktu haliyle. Ama para babaları bir yandan da seviniyordu, artık Van'ın bir AVM'si var diye. Depremi ranta dönüştürüp ondan bile para kazanma derdine düştüler. Kimse ne yaptığını, yapacağını bilmiyor. Kafası kesilmiş horoz gibi oradan oraya savruluyordu ilk günlerde. Bir daha böyle acıların yaşanmaması için örgütlü ve planlı bir ülke inşa etmememiz gerekiyor. O da bu düzende mümkün değil. Ama artık biliyoruz ne yapmamız gerektiğini en azından."

'Depremin üzerinden 10 Yıl geçti ama daha 10 yıl borç ödeyeceğiz"
Mehmet Emin, Vanlı bir emekçi, devletin 50-60 bine mal ettiği TOKİ'leri halka 180 bin liraya sattığından söz ediyor. "Depremde evim belediyenin açtığı dershaneye çok yakındı. Çocukların çığlıklarını hatırlıyorum. Korkunçtu. Herkes sokakta kalmıştı. Zaten bir hafta sonra da kar yağmaya başladı. Konteynır ya da çadırlar henüz yetişmediği için yetkililer insanlara 'evi sağlam olan içeri girsin' dedi. Felaketin büyüğü ikinci depremde yaşandı zaten. Açız, sokaktayız, üşüyoruz diye basın açıklaması yaptık kış günü, polislerden cop yedik" diye anlatıyor o günleri.

Emin, şöyle devam ediyor:

"Depremin üzerinden 10 yıl geçti TOKİ borçlarının daha 10 yılı var. 10 yıl daha borç ödeyeceğiz. Yahu vicdansız herifler, konteynırda kalanlar TOKİ'ye geçsin diye, elektriklerini kestiler. Van'ı yeniden inşa ediyoruz dediler, bir sürü müteahhiti zengin etmekten başka bir şey yapmadılar. Yani garibanın payına yine yokluk düştü. Ulaşım, sağlık gibi sorunların aksamasında girmiyorum bile. Perişanlıktı resmen. Bugün ise Van'ın deprem görmüş insanlarının neredeyse yarısı ev borcu ödüyor. 17 bin daire mi ne yaptılar, herkes borçlu. Ortalık borcu olanın evlerini sattığı örneklerle dolu."

Depremin ardından geçen yıllara rağmen çaresizlik ve olası bir depremde yeniden benzer şeylerin yaşanacağına dair düşünceler hakim Vanlı emekçilerde. Yaşanan her felakette olduğu gibi bu düzenden umudunu kesen emekçiler yaraları sarmanın bir araya gelerek mümkün olduğunu düşünüyor.

KAYNAK: haber.sol.org.tr

  • Etiketler : DEPREM SON DEPREMLER VAN VAN HABER VAN HABERLERİ
  • YORUM YAP
    Yorumlar (0)

    Bu habere ilk yorum yapan sen ol.

    ÖNERİLENLER