2015-10-05 13:52:00 | Son Güncelleme : 2024-02-06 15:08:21
Henüz, kürsü kurulmadı.
Henüz meydanlara çıkmış değiller.
Adaylıkları kesinleşti,yandaşları ve taraftarları yollara koyulup gidip onları havaalanında karşıladılar.
Konvoylar oluşturdular.
Onlarca, zırhlı araç, yüzlerce polis onlara eskortluk yaptı.
Ferit Melen havaalanından, parti il binalarına kadar, müzik çaldılar, trafiği kilitlediler. Korna ve siren sesleri kulakları sağır etti.
Yol boyunca gönüllerince ilerlediler.Bir Allah’ın kulu çıkıp da onlara, kurumuş bir yaprak dahi atmadı.
Olması gereken de buydu.
Van halkına yakışan da buydu.
Herkes seçim çalışmasını ve propagandası, korkusuz, saldırısız ve gönül rahatlığıyla yapmalıydı.
Fakat her ne hikmetse, il binasına varır varmaz üsluplarını değiştirdiler.
Güvenli kapalı mekân psikolojisiyle tehdit dilini kullanmaya başladılar.
İl binasındaki, aday tanıtım toplantısında kürsüye çıkan Beşir bey (AKP Van1.sıra mv adayı),lafa başlar başlamaz,üstü örtülü bir şekilde, Van’a,Vanlıya,HDP’ye ve kendisine oy vermeyecek herkese aba altında sopa gösterdi.
Kürsüye çıkıp mikrofonu eline alır almaz,”Eğer demokrasiye inanıyorlarsa seçimin huzurunu bozacak hiçbir şey yapmasınlar ve yaptırmasınlar. Yaptırırlarsa dünyaya teşhir ederiz, yaptıklarına pişman ederiz" diyerek, tehditler savurdu ve gözdağı verdi.
Allah u Ekuber….
Buda nereden çıktı?
Bu adam durup dururken, bu tehdidi neden savurdu?
Koskocaman bakan…
Hatta çözüm Süreci hamurunda emeği olan biri.
Ayıca, kesin milletvekilliğini kazanacağı bir sırada.
Ha… Şu da var. Kendisinin adaylığı için, AKP adına yanıp tutuşan onlarca hatırı sayılır siyasetçinin üzeri çizildi.
Onlarcası küstü.
Ama adam,buna rağmen, mikrofonu görür görmez tehdit savurdu.
Kenttin seçim huzuruna mayın döşedi.
Tahrik etti.
Hem de, 60 km ötedeki Özalp ilçesinde,%90’lı oy oranıyla seçilen belediye başkanlarının, parti yöneticilerinin gözaltında tutuldukları bir günde.
Zira geçmişte, bu kentte seçim dönemlerinde olup bitenleri, görmeyen, işitmeyen, duymayan biri de değil.
Ya peki,Beşir efendi ne yapmaya çalışıyor?
Bu nasıl bir niyet?
şehirdeki gelen dağdakini mi kovacak..!
Beşir Bey…
Bu üslup, belki sana bir fayda sağlar ama şu an seninle kol kola yürüyenlere bir fayda sağlamaz.
Bu coğrafyadaki kültür henüz aşiret değerlerini toprağa gömmüş bir kültür değil.
Burası, Kayseri, Yozgat ya da Çorum’a benzemez.
Buralarda komşunun cenazesi yerde bırakılmaz.
Şair Ahmet Arif’in deyişiyle ;
“Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız”
Halayları birlikte çekeriz. hemi de kol kola, omuz omuza vermiş kadınlı-erkekli binlerle.
Beşir Bey…
Sen yarın çekip gideceksin.
Belki de bir daha ayak dahi basmayacaksın bu topraklara.
Van halkı, depremdeki meziyetlerini de unutmuş değil.
Bırak ta huzur içinde bir arada yaşayalım.
Dedim ya,sandıklar dahi açılmadan sen çekip gidecksin.
Burada Ferman kalacak, Kayhan kalacak…
Ve diğer yol arkadaşların kalacak.
Çünkü onların ecdatlarının mezarları burada…
Anaları, babaları, sevdikleri bu kentin mezarlıklarında yatıyorlar.
Bayram sabahı olduğunda, Kütahya’ya, Mersin’e, Çanakkale’ye değil,Xaçort,Şabaniye,Akköprü mezarlıklarına gidiyorlar.
Beşir Bey…
Baltayı taşa vurdun.
Hatta ve hatta baltayı kendi dizine değil, seninle aynı kaderi paylaşan arkadaşlarının omurgasına vurdun.
Tehditler, bu coğrafyada prim yapmaz.
07 Haziran seçimlerinde de,30 Mart 2014 seçimlerinde de bunu denediniz.
Ama olmadı.
Başkale, Çatak, Özalp’te sahnelenen oyunların nasıl boşa çıkarıldığını görmediniz mi?
Senin bu tehditlerin, İstanbul, Ankara, İzmir’de kabul görür ama bu topraklarda, asla…
Tehdit ve şantajla mevcut dengeyi değiştiremezsin.
Kullandığın bu üslupla neyi amaçlıyorsun?
HDP’lileri mi tutuklatacan?
HDP’ye gönül verenleri, bu sevdalarından vaz mı geçirecen?
Dönüp birkaç hafta öncesine baksana…
Türkiye kentlerinin %90’ın da HDP,DBP binaları yakılmadı mı?
Yöneticilerine saldırılmadı mı?
Evler basılmadı mı?
Kadın-erkek, yaşlı-genç denmeden gözaltına alınıp tutuklanmadılar mı?
Bundan daha büyük tehdit var mı?
Ya peki, siz bu devletin bakanıydınız?
Bu saldırılara karışanların, parti binalarını yakanların, parti yöneticilerine saldıranların hangisine en ufak bir yaptırım uyguladınız?
Ki olan bitenlerin tümü kamera kayıtlarında mevcut iken…
Beşir bey…
Sizden istirham ediyoruz.
Bırakın bu dili.
Kimsenin size “gözünüzün üzerinde kaşınız var” diyen yok.
Bu kenti germeyin.
Emin olun ki,hiçbir zaman ,saldıranların,yakanların ve yıkanların tarafı olmadık.
30 Mart ve 07 Haziran seçimlerinde, adaylarınızın sergiledikleri ağresif duruşları sergilemeyin.
Bu kent, fazlasıyla acı gördü.
Bakın hala, asker,polis,gerilla ve sivil tabutları taşıyoruz.
Sivil infazlara tanıklık ediyoruz.
Katledilmiş çocuk cenazeleri kefenliyoruz.
Yanan ormanları söndürmeye çalışıyoruz.
Yıktığınız, yaktığınız çocuklarımızın mezarları için gözyaşı akıtıyoruz.
Bırakın bu tehdit ağızlarını.
Çekin ellerinizi yakamızdan.
Adam gibi bir seçim yapalım.
Bırakalım halk kararını versin.
Kimse kimsenin canını incitmesin.
Olgun adamsın.
Siyasetçi adamsın.
Ehil adamsın.
Üç beş fazla oy için uykularımızı bölme.
Zira kasem ederim ki, bu ruh halinle seçimin kazananı değil kaybedeni olursun.
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.
