Van'da, 24 Nisan 1915 Ermeni K...
MEBİT

Kürtlerin tarih sahnesine çıkmasıyla yok edilmiş kimlikler gün yüzüne çıktı

Van'da, 24 Nisan 1915 Ermeni Katliamı'nın yüzüncü yılı dolayısıyla düzenlenen '100. Yılında Ermeni ve Süryani Soykırımı' konulu panelde konuşan panelistler,

Abone Ol

2015-04-27 01:16:00 | Son Güncelleme : 2023-12-27 17:21:27

Kürtlerin tarih sahnesine çıkmasıyla yok edilmiş kimlikler gün yüzüne çıktı

Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1915 olaylarının sistematik bir şekilde farklı dini ve etnik yapılara sahip halkların stratejiksel olarak yok edilmesine dikkat çekerek, Kürtlerin tarih sahnesine girmesiyle yok edilmiş kimliklerin yeniden gün yüzüne çıktığına vurgu yapıldı. 


Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER), Türk Tabipler Odası Tıp Öğrencileri Kolu, İpekyolu ve Edremit Belediyesi tarafından 24 Nisan 1915 Ermeni Katliamı'nın yüzüncü yılı dolayısıyla "100. Yılında Ermeni ve Süryani Soykırımı" konulu panel düzenlendi. Berivan Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki panele Prof. Dr. Cengiz Aktar, Agos Gazetesi Yazarı Zakarya Mildanoğlu ve Gazeteci Yazar Tuma Çelik'in panelist olarak katıldı. Panele çok sayıda katılımcının yanı sıra DBP Van İl Eş Başkanı Miraz Çallı, DBP ve HDP'li yöneticiler, Edremit ve İpekyolu Belediye eşbaşkanları katıldı. YÖDER aktivisti Rojin Alpergin'in moderatörlüğünde başlayan panelde Osmanlı Devleti döneminde yaşanan soykırıma dikkat çekildi. Ermeni halkına karşı tarihte iki kez soykırım girişiminde bulunulduğunu dile getiren panel moderatörü Alpergin, soykırım girişimlerinde resmi kayıtlara göre 1 milyon 900 bin Ermeni'nin soykırımdan geçirildiğine vurgu yaptı. Panelde açılış konuşmasını yapan İpekyolu Belediyesi Eşbaşkanı Veysel Keser, yüzyıl önce Van kentinin kadim halklarından olan Ermenilerin uğramış olduğu soykırımı lanetledi. 


'Yüzleşme kavramsal değil tarihsel olay olgularla ele alınmalı '


Keser'in ardından konuşan Panelist Agos Gazetesi Yazarı Zakarya Mildanoğlu, soykırımla yüzleşme olgusuna dikkat çekerek Ermenilerin yaşadığı coğrafyanın, tarih ve kültürlerinin, sosyolojik yapılarının, ekonomik döngülerinin, beraber yaşadıkları halklarla olana ilişkilerin çok iyi bilinmesi gerektiğine vurgu yaptı. Mildanoğlu, "Yüzleşme ezbere söylenecek bir kavram değil. Bu coğrafyada yüzyıl önce başlayan katliamlarla beraber halklarla birlikte uygarlıklar yok edildi. Tarihimizi çok iyi bilmemiz gerekiyor. Siyasi tarih açısından değil uygarlık tarih açısından yüzleşmemiz gerekiyor. 


'Soykırımlar karşısında çok az Süryani nüfusu kaldı'


Gazeteci-yazar Tuma Çelik de, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılma dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması arifesinde Anadolu ve Mezopotamya'da yaşayan farklı dini ve etniklere karşı başlatılan imhadan Ermeni halkı gibi Süryanilerinde büyük bir katliamla karşı karşıya kaldığını belirtti. Çelik "1915 yılı Ermeni ve Süryani soykırımı olarak bilinir. Süryaniler olarak Ermenistan'ın aşağısında bulanan bölgelerde yaşadık. Tarihi süreç içerisinde halklar birbirleriyle kaynaşmış ve ortak bir alanda yüzyıllarca beraber yaşamıştır" dedi. Mezopotamya coğrafyası üzerinde tarihten buyana Süryanilerin yaşadığını dile getiren Çelik, 1915 yılında yaşanan soykırımın ardından Mezopotamya coğrafyası üzerinde çok az Süryani nüfusunun kaldığını belirtti. 


'Rojava'da olduğu gibi tüm etnikler Anadolu'da Mezopotamya'da barış içinde yaşayabilir'



Süryanilerin soykırıma maruz kalmasının inkarda edildiğine dikkat çeken Çelik, "Soykırım dile getirilmiyor. Özür dilemekle sorun çözülmüyor. Biz Süryaniler yarını kurmak istiyoruz. Feodal bir anlayışla kan davası gütmüyoruz. Yaşadığımız ve değer yarattığımız topraklarda ortak halklarla yaşabilmek için geçmişle yüzleşerek yeni yaşamı inşa etmek istiyoruz. Rojava'da inşa edilen yaşam sistemi gibi ortak yaşamı inşa edebiliriz. Birlikte yaşadığımız halkların geçmişi kabul etmesi gerekiyor. Yapılan soykırımları ortaya koyup bu çerçevede birlikte yaşadığımız halkların tarihi acıyı idrak etmesi gerekiyor. Hepimizin sorumluluk alması gerekiyor" şeklinde konuştu. 


'Kürtlerin tarih sahnesine girmesiyle birlikte soykırım ile yüzleşme önümüze geldi'


Son olarak konuşan Prof. Dr. Cengiz Aktar ise, Ermeni ve Süryani soykırımı ile ilgili bir panelin Van'da ilk kez yapılmasının sevindirici olduğunu dile getirdi. Aktar, bu tür programların soykırımın gerçekleştiği tüm coğrafyalarda gerçekleşmesi ve süreklileştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ermeni ve Süryani soykırımı ile neden şimdi yüzleşildiğine işaret eden Aktar, "Şimdi yüzleşmemizin en önemli nedeni Türkiye'de 1980 darbesi sonrası kamusal alanda ret edilen Kürtlerin tarih sayfasına girmesidir. Ulus devletçilik Kürtlerin tarih sahnesine girmesiyle yok oldu. Yok edilmiş kimlikler Kürtlerin tarih sahnesine girmesiyle birlikte yeniden önümüze geldi" dedi. Avrupa Birliği süreci, soğuk savaşın sonu, Ermenistan'ın ortaya çıkması ve öncü kişilerin girişimleri sayesinde soykırım ile yüzleşmenin gündeme geldiğini dile getiren Aktar, "Yüzyıl boyunca söylenen yalanların gizlenmesi artık mümkün değildi. Yazarlar 1970 yılında soykırımların yazarak soykırımın üzerini açmaya başladı. Tüm baskılara rağmen yayın evleri kitaplar bastı" diye konuştu. 


Panelistlerin konuşmalarının ardından panel soru-cevap kısmıyla sona erdi. (DİHA)

 

  • Etiketler : Van Haber
  • YORUM YAP
    Yorumlar (0)

    Bu habere ilk yorum yapan sen ol.

    ÖNERİLENLER